Batı Cephesini Korkutan Erdoğan-Putin Buluşması
Batı Cephesini Korkutan Erdoğan-Putin Buluşması
13 Ağustos 2016
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin`in St. Petersburg buluşması dünya ve Avrupa basınında da geniş yankı buldu.
Ayrıca: Karadeniz`in iki komşu üyesinin 9 aylık bir gerilimli ortamdan sıyrılarak yeniden yakınlaşmaları dünya başkentlerinde hâlâ konuşulmaya devam ediyor.
Başkentlerdeki siyasi kulislerden ve yorumlardan sızan bilgilere göre: Rusya ile Türkiye`nin bu tarihi buluşması, ABD başta olmak üzere AB ve NATO`yu endişelendiriyor.
Türkiye, ittifaka, müttefikliğe ve dostluğa önem veren bir ülkedir.
Uluslararası ve bölgesel konularda ABD, AB ve NATO başta olmak üzere diğer ülkelere karşı sorumluluklarını yerine getirmek için Türkiye her zaman samimi ve sürdürülebilir bir tavır içinde olmuştur.
Ancak, aynı şeyi ABD, AB ve NATO için söylemek mümkün değil.
Batılı devletlerin, PKK/PYD ile YPG`nin yanında FETÖ ile DAEŞ gibi terör örgütlerini Türkiye`ye karşı kullanıldıkları yönünde çok ciddi bilgi ve belgeler söz konusudur.
Son yıllarda ABD`li ve Avrupalı politikacıların Türkiye`ye yönelik sert söylemleri, dostluk ve müttefiklik hukuku ile bağdaşmayan tavırlarıyla Türkiye gibi önemli bir müttefiklerini gücendirmişlerdir.
Sadece kendi çıkarları doğrultusunda Türkiye`yi kullanmayı amaçlayan Batılı güçlerin Türkiye`ye karşı başlattıkları bir kuşatma savaşı, Türkiye`yi yeni arayışlara yönelmeye mecbur etmiştir.
Çünkü bu olumsuz ve üzücü gelişmeler, gücenmenin ötesinde ümitleri ve güveni sarsmış oldu.
Yalnızlaştırılmak ve terörist örgütlerle ilişkilendirmek için Türkiye`ye FETÖ üzerinden oyunlar tezgâhlanmış, tuzaklar kurulmuştur.
FETÖ kullanılarak, Rusya ile ilişkilerimizin bozulması yönünde siyasi ve askeri operasyonlar yapılmıştır.
DAEŞ terör örgütü ile ilişkilendirilmek istenen Türkiye, milletler camiasında mahkûm edilmek istendi.
Bütün bunlar yetmezmiş gibi; son darbeyi indirmek üzere yine FETÖ`nun devlet içindeki yapılanması olan Paralel yapı işletilerek, Türk devleti ve milleti teslim alınmak istenmiştir.
Bir iç savaşa sürüklemek suretiyle Türk milletinin birbirini kırması ve Türk devletinin çökertilmesi hedeflenmiştir.
Bu tuzakların ve ihanetlerin dış bağlantılı olduğunu gören Türk milleti, başta Amerika olmak üzere AB ve NATO`dan ciddi şekilde soğumuştur.
Böyle olunca da Türkiye`yi yönetenler farklı ve alternatif arayışlara girmiştir.
TÜRKİYE KARŞITLIĞI BATILILARA
ZARAR VERİYOR&8230;
Akılcı düşünenler için Erdoğan-Putin`in bu son U-dönüşü şaşırtıcı ve şok edici ama bir o kadar da her iki ülke için olumlu olmuştur.
Erdoğan ve Putin`in buluşması ile iki ülke arasındaki gerginliğe bir nokta konulmuştur.
İki lider de ilişkileri eski günlerdeki seviyeye karar vermiştir.
Bu ilişkiler bir taraftan Türkiye`yi güçlendirirken, elbette ki Rusya`nın da işine yarayacaktır.
İlişkilerinin yeniden başlaması konusunda taraflar adeta fırsat kollamıştır.
Nitekim tüm olumsuzluklara rağmen Putin, başarısız darbe kalkışması sabahı Cumhurbaşkanı Erdoğan`ı arayan ilk lider olmuştur.
Onun için Batıda, Putin ve Erdoğan`ın Batı`ya karşı bir ittifak içine girebileceği yönünde spekülasyonlar dolaşmaya başlamıştır.
Elbette ki Erdoğan- Putin görüşmesi ile kapı aralanmış oldu.
Batı`nın Türkiye`ye yönelik sinsi planları devam ederse, çok daha farklı arayışlar ve ilişkiler gündeme gelebilir.
Ama Batı`ya karşı Rusya ile mutlak bir ittifak söz konusu olamaz.
Fakat unutulmasın ki:
Artık her şeyin alternatifi olduğu gibi, hiçbir güç de vazgeçilmez değildir.
Bu nedenle ABD ve AB politikacıları Türkiye karşıtı reflekslerini kontrol altında tutmalı.
Ve bilmeliler ki; Batı`dan gelen bazı kendini beğenmiş tiplerin tepkileri ve yersiz çıkışları Türkiye`nin Batıdan uzaklaşmasına yol açacaktır.
Artık Türkiye, parmak sallayarak yönlendirilecek bir ülke olmadığı bilinmeli ve kabullenilmelidir.
BATI ZORLADIKCA ALTERNATİF
ARAYIŞLARI BAŞLAR
Türkiye, NATO İttifakı`nın çok önemli bir üyesi.
Ankara`nın Washington ve Brüksel`e yabancılaşması, Moskova`nın işine yarıyorsa&8230;
Ayrıca, Türkiye ile NATO`daki müttefikleri arasına nifak sokmak için her fırsatı değerlendiriyorsa&8230;
O zaman, ABD, AB ve NATO, Türkiye`ye rağmen değil, Türkiye ile birlikte hareket etmenin yollarını aranmalıdır.
Bilinmelidir ki:
Erdoğan-Putin buluşması aynı zamanda ABD, AB ve NATO`ya bir uyarı niteliği taşıyor.
Türkiye dış destekli FETÖ ihanetinin şokunu atmaya çalışırken, bir yandan da kendi geleceği için tarihi ve cesur kararlar atmaya hazırlanıyor.
&8216;Küresel Vesayetçi Güçlere` teslim olmadan ``Yeni Türkiye´´yi inşa etme yolunda kararlı adımlar atıyor.
|
