Putin, imparatorluk hayaliyle yaşıyor
Putin, imparatorluk hayaliyle yaşıyor
12 Aralık 2015
Rusya ile aramızda oluşan gerilim gün geçtikçe büyümeye devam ediyor. Rusya Devlet Başkanı Putin`in kaprisi, ihtirası ve aşırı kibri gerilimi iyice tırmandırıyor.
Türkiye`nin Rus uçağını düşürmesinden sonra krizi büyüten ve tehditkar konuşmalar yapan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin`in Türkiye`ye karşı sert yaptırımlar içeren kararnameyi onayladı. Rusya`nın yaptırımları bazı Türk ürünlerinin yasaklanmasını, vize muafiyetinin kaldırılmasını ve charter seferlerinin iptal edilmesini öngörüyor.
Ancak, Rus ilgili makamları kararnamenin imzalanmasını beklemeden harekete geçerek işadamlarımızı fuarlardan, işyerleri ve otellerden, öğrencileri de evlerinden ve kaldıkları yurtlarından toplayıp terörist muamelesi yapmıştı.
Bu hukuk dışı davranışlarla Rusya aslında bir &8216;haydut devlet` anlayışıyla yönetildiğini açıkça göstermiştir.
Boğaz`dan geçen Rus gemisinin güvertesinde bulunan bir askerin omzundaki füzeyi ateşleme pozisyonunda tutması ise savaş halini hatırlatan, tahrik edici, tehditkâr bir tutumdu. Bu şovla Rusya güç ve gövde gösterisinde bulunurken beynelmilel hukuku ihlal etmiş yani açıkça suç işlemiştir.
Kendisine yakışmayan çocuksu denebilecek tavırlar, anlamsız ve tutarsız uygulamalarla Putin, kendini küçük düşürüyor ve ülkesine de siyasi, ekonomik ve diplomatik anlamda çok ciddi zararlar veriyor.
Putin için ilkeli siyaset pek bir anlam ifade etmiyor. Ne istediği bilinmeyen Putin`in belirsiz, abartılı ve yersiz kararlarıyla Türkiye`yi hedef alması kendini komik duruma düşürüyor.
``Kara Kutu´´ bulundu ve Ruslara teslim edildi. ``Kara Kutu´´dan elde edilecek veriler, uçağın kalkışından düşüşüne kadar izlediği güzergâh, hız ve irtifası konusunda bilgiler sunacak.
Putin; yanına Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu alarak düşürülen uçağın ``Kara kutusu´´ önünde düzenlediği basın toplantısında ``Ne çıkarsa çıksın Türkiye`ye yönelik kararlarım değişmeyecek´´ şeklinde açıklamalarda bulundu. Bu açıklama da başlı başına bir hezeyandır. Madem kara kutunun içinden çıkanlar kanaatini değiştirmeyecek o halde ne diye ana sınıfı öğrencisi gibi kara kutunun önünde poz veriyorsun.
Putin, kurguladığı oyuna kendini kaptırmış ve oynadığı mantıksız piyesin son derece tehlikeli olduğunun farkında bile değil. Putin, başından beri takındığı tavrıyla, konuşma ve tehditleriyle bir sorumsuzluk örneği sergiliyor.
Putin`in bu inadı ve anlamsız ısrarı ve krizi tırmandırma girişimleri ile Rusya`yı çılgınlığa sürükleyebilir. Çünkü Türkiye ile Rusya arasındaki gerginliğin eski Rus imparatorluk refleksine dayandırıldığı ve bu konuda kabadayılık ruhuyla hareket edildiği açıktır.
PUTİN, ASLINDA DELİ PETRO`YA ÖZENİYOR
Deli Petro; tavırları, reformist girişimleriyle ve cesaretli çıkışlarıyla Rusya`nın modernleşmesini sağlamış, Saint Petersburg adıyla anılan kenti kurmuştur. Rusya`nın denizlere açılması onun fikriydi ve o hayal uğruna büyük bir donanma yaptırdı. Kısacası Rusya`nın bir imparatorluk olmasını sağladı. Çok zalimdi, Avrupa`da öğrendiği yeni işkence türlerini ülkesinde merhametsizce uygulamıştı. Seks düşkünüydü ve vefat sebebi de frengiydi ama Rusya`nın tarihindeki en önemli Çarıdır.
Putin`in kısa bir zaman önce eşinden boşanarak genç bir kızla evlenmesi, ilerleyen yaşına rağmen makamın verdiği gücü de kullanarak genç bayanlarla gizli aşklar yaşaması Deli Petro`ya benzerliğini ortaya koyuyor. İstihbaratçılığı, zeki olduğu kadar kurnazlığı ve muhalefete tahammülsüzlüğü ile diktatörleri aratmayan despotçu tavırları yani zalimliği Deli Petro`nun yolunda olduğunu gösteriyor.
Çarlık Rusya`sından sonra Bolşeviklerin kurduğu ve Rus emperyalizmi olarak bilinen Sovyetler Birliği 1991 yılında yıkıldıktan ve uydu devletleri bağımsızlığa kavuştuktan sonra Rusya büyük devletlik vasfını kaybetti. Sovyetler Birliği`nin dağılmasını en büyük jeopolitik felaket olarak değerlendiren ve o büyük kaybın acısını yaşayan Putin, Rusya öncülüğünde yeniden bir süper gücün oluşmasını ve bunun da kendi liderliğinde gerçekleşmesini istiyor.
Kırım`ın işgali ve sonrasında ilhakı, Ukrayna`nın Güneydoğusuna Rus milis güçlerinin gönderilmesi, Suriye`ye askeri yığınak yapılarak savaşa taraf olunması, Türkiye`ye karşı düşmanca tutum sergilenmesi bu imparatorluk hayalinin birer parçasıdır.
Putin, hayallerine kavuşmak için Kırım ve Ukrayna`da AB ve Amerika`ya karşı kullandığı ``Güç her türlü oyunu bozar´´ taktiğini şimdi Türkiye`ye karşı kullanıyor. Hitler gibi çıkmaza girdiğini gördüğü an her türlü çılgınlığa başvurabilir ya da intihar edebilir.
İÇİMİZDEKİ PUTİN`LER
``Putinci´´, ``Rusçu´´ , ``Esadçı´´, `` Sisici´´ gibi ithamları çok ağır buluyorum ama bakıyorum ki aramızda bu ithamlardan rahatsız olmayanlar hatta gururlananlar var.
Bilmem bir başka ülkede kendi ülkesi aleyhinde çalışmaktan onur duyan bu kadar hain var mı? ``Biz hepimiz Ermeni`yiz´´ pankartı taşıyıp PKK ve DHKP-C başta olmak üzere Türk düşmanı terör örgütlerine destek veren bu hainler bugün rahatlıkla Putincilik, Esetçilik, Sisicilik yapabiliyor.
Milli ruhunu ve refleksini kaybeden bu zümre birkaç gruptan oluşuyor.
Bir grup menfaat ve çıkarları için çalışırken bir başka grup eski Türkiye özlemi içinde yeni Türkiye`ye ihanet edecek çıkışlar yapmaktadır.
Aynı zamanda Cumhurbaşkanı Erdoğan düşmanı olan bu zevat, sınır ihlali yapan Rus uçağının düşürülmesinin ardından Putinci kesildi. Putin ve havarileri ``Türkiye`yi nasıl ve nereden bombalarız´´ şeklinde ahlaksızca tehditler savururken bu Rusçu, Putinci hainler ``Ruslar haklı´´ diyebilecek kadar alçaklık içinde olduklarını artık gizlemiyorlar.
Bunlar, Türkiye ve Erdoğan düşmanlığının olduğu her yerde hainliklerini ortaya koymaktan çekinmeyen zavallılardır.
Bunlar Türkmenlere silah ve insani yardım gönderilmeye karşı çıkarlar ama Türkiye`ye zarar verenlerin yanında yer alırlar.
``Hain´´ kelimesi çok ağır bir kelimedir ama bunları yapanlar hain değilse nedir..?
|
