Putin`in Deli Petro olma hayali
Putin`in Deli Petro olma hayali
Putin, ülkesini iyileştireceğine kendi siyasi geleceğinin hesabı içindedir. Diğer bir ifadeyle o, 19`uncu yüzyıl güç politikasına bir geri dönüş provasını yapıyor. Boris Yeltsin sonrası bir boşluğu dolduran ve başarı sayılabilecek çıkışlarıyla Putin, Deli Petro olmayı hayal ediyor. Tam bir zalim diktatörlüğünün yanında kadınlara düşkünlüğü ve sapıklığıyla bilinen Deli Petro; reformist girişimleriyle ve cesaretli çıkışlarıyla Rusya`nın modernleşmesini sağlamış, Saint Petersburg adıyla anılan kenti kurmuştur. Rusya`nın denizlere açılması onun fikriydi ve o hayal uğruna büyük bir donanma yaptırmıştı. Kısacası Rusya`nın bir imparatorluk olmasını sağlamıştı. Ancak, onun yolunu izleyen Putin`in Ukrayna ve Suriye politikaları Rus halkı tarafından maceracılıkla eleştiriliyor. Ülkedeki ekonomik sıkıntılara rağmen Ukrayna ve Suriye için on milyarlarca dolarlara varan harcamaların devam ettiğine dikkat çekiliyor. Dijital dünyada toprakları genişletme tutkusu, beraberinde fakirleşmeyi getirdiği bir gerçek olduğu halde Putin eski Sovyetler Birliği hinterlandına dönebilmeyi hedeflese de, Rusya bugün bunu gerçekleştirebilecek ne bir mali güce ne de o potansiyele sahiptir. Güçlü dünya ülkelerinin silahlarına sahip olsa da Rusya, ekonomik kalkınmasını tamamlayamamış, ileri teknolojiye sahip olmayan ve hâlâ ekonomik sıkıntılarla boğuşan bir ülke konumundadır. Bu farklılıklara dikkat çeken Rus siyaset bilimcileri Putin için &8216;çakma Deli Petro` yakıştırmasında bulunuyorlar. Sermaye piyasaları, yüksek teknolojiler, hukuk devleti ilkesi, düşünce ve bilgi özgürlüğü, gibi değerler Rusya`da Putin döneminde maalesef hayat bulmadı. Bu referandum, Putin`in lehine sonuçlanması halinde ise o değerlerin daha uzun bir süre Rusya`nın gündeminde olmayacağı anlamına gelmektedir. Çünkü Putin, imparatorluk hayaliyle yaşıyor. İstihbaratçılığı, zeki olduğu kadar kurnazlığı ve muhalefete tahammülsüzlüğü ile diktatörleri aratmayan despotçu tavırları ile Deli Petro`nun yolunda olduğunu göstermeye çalışıyor. Rusya`yı sadece kendi siyasi geleceği için anayasa değişikliği için referanduma sürükledi. Şimdi herkes; toplamda yaklaşık 110 milyon seçmene sahip olan Rusya`da bu referanduma katılımın hangi düzeyde olacağını ve Devlet Başkanı Putin`in siyasi geleceğiyle yakından alakalı olan referandumun sonucunu merak ediyor. Rusya`da şimdiye kadar diğer devlet başkanlarına iki görev dönemi kısıtlaması getirirken, referandumdan umduğu sonucu alabilir ise Putin, 2036 yılına kadar devlet başkanlığı yapabilmesinin önü açılmış olacak. Diğer bir ifadeyle Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin`in, 2024 yılında görev süresinin dolmasının ardından 12 yıl daha görev yapmasını mümkün kılacak. 1993`te Devlet Başkanı Boris Yeltsin döneminde kabul edilen anayasada değişikliğe gitmek gibi bir niyeti olmadığını birçok kez tekrar ettiği halde şimdi sadece kendi siyasi geleceği için ülkeyi referanduma getirdiğinden dolayı Putin, farklı halk kesimlerinde eleştirilmeye devam ediyor. Ayrıca, Putin`in 2008`de çekilmiş ve birçok &8216;politikacının aksine güç bağımlısı olmadığını` söylediği bir videosu sosyal medyada paylaşım rekorları kırıyor. Putin, referandumun yapılmaması halinde hükümetin bir süre sonra işleyemeyeceğini savunup referandum için halktan destek istedi. Uzmanlara göre, Putin`e destek oranlarında koronavirüs salgın öncesinde başlayan düşüş son haftalarda ise işsizlik, artan yoksulluk ve maaşlardaki değer kaybı nedeniyle artarak devam ediyor. Putin, R ya`nın salgınla mücadelede başarılı olduğu yönündeki açıklamaları nedeniyle sadık destekçilerinin de eleştirilerine maruz kalıyor. Kremlin karşıtları seçmenleri referandumu &8216;boykot` etmeye veya ``hayır´´ oyu kullanmaya çağırıyor. 25 Haziran`da başlayan oy verme koronavirüs tedbirleri kapsamında alınan önlemler nedeniyle referandum için yeterli zaman sağlanabilmesi amacıyla seçmenler 1 Temmuz`a kadar oy kullanabilecek. Seçim gözlemcileri ise referandumun birden fazla güne yayılmış olması nedeniyle kontrolün neredeyse imkansız olduğuna ve manipülasyon olasılığına dikkat çekiyor. Özetleyecek olursak: Rusya siyasetinde Putin`in yerine daha güçlü bir lider görülmediğinden dolayı, ülkenin siyasi bir kaosa sürüklenmemesi için düşük katılımla Putin`in lehine sonuçlanacağı tahmin ediliyor.
|