Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10791
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2278) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (522) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (844) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Dış Politika konuları
Irak`ın kuzeyinde yapılan sınır ötesi harekat ne olmalıdır? (4)
Barzani mi daha tehlikeli PKK mı? (15)
Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (198)
ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (275)
Türk Dünyasıyla ilişkilerimiz yeterli mi ?hedef ne olmalıdır? (5)
Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? (110)
Dış politika ile ilgili diğer konular (1671)


Dış Politika - Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? konusu hakkında görüşler
Ahmet Kılıçaslan AYTAR - (Ziyaretci) 18.11.2019 21:03:08

RUSYA GENİŞLİYOR


RUSYA GENİŞLİYOR


Küreselleşme; oyun kurallarını değiştirdi, şirketleri güçlendirdi.
Uluslararası tröstler dünyayı paylaştı, tüm topraklar en büyük kapitalist güçler arasında bölüşüldü.
Artık devlet gücü ulusötesi devlet-şirket ilişkilerinde realize oluyor.


Ancak bu durum, dünyadaki milliyetçi ve korumacı tepkilerle birleşince, küresel rekabetin negatif canlanmasına yol açtı.
Uluslararası dengeler ABD, Rusya ve Çin`in gerek ekonomik, gerekse siyasi alanda hem bölgelerinde hem de küresel bazda artan güçleri beraberinde,
Yeni askeri ve ekonomik birliktelikler ortaya çıkarıyor...
Tek kutuplu siyasi sistemin var olduğu yapı çok kutuplu bir yapı ile tehdit ediliyor...


Buna karşı ABD, Başkan Trump ile "Enformasyonel Emperyalizm" çağına geçmenin kararlılığını gösteriyor.
Başkan "Ticaret Savaşları"nı sürdürürken, ABD birliklerini Orta Doğu`dan çıkarmak için farklı bir strateji uyguluyor.

"Kazan-Kazan" ilkesindeki strateji;
Yeni Suriye`nin kurulması ortak girişiminin başarıya ulaşmasını baltalayan girişimlerin uluslararası kamuoyu iradesinin açık ihlali olacağı kararlılığına dayanıyor.
ABD`nin geri çekilmesiyle oluşan boşluğu doldurmak isteyen Rusya ile rekabeti koordinasyonla geliştirilecek,
Böylece Erdoğan`ın emellerinin önünü alma: Suriye krizine siyasal çözüm bulma: İsrail-Filistin arasında barış yapılması düşüncesi gelişecektir.


Nitekim Başkan D. Trump`ın güçlerini Suriye`de Kürt bölgesinden çekme kararı paralelinde;
Rusya Devlet Başkanı V.Putin Orta Doğu ve Afrika`da genişletilmiş diplomatik faaliyetini ön plana çıkardı.Erdoğan ile görüştü, Suudi Arabistan ve BAE` ye resmi ziyarette bulundu, Moskova`da üst düzey Rusya-Afrika Zirvesi düzenledi.

ABD`nin bölgeden çekilirken geride bıraktığı her kırık için Rusya`nın çaba sarfettiği algısını oluşturdu.
Henüz bölgesel aktörler Washington ile bağlarını kesmek için acele etmiyor,
Rusya`nın gücü kabul edilmekle birlikte öncelikle ABD`ye karşı pazarlıkları geliştirmek için Rusya ile olan ilişkilerde yol alınmak isteniyor...


Çünkü Cenevre sürecini ilerletmek için ABD ile işbirliği gerekiyor.
ABD ve Rusya birlikte Erdoğan`ın Barış Pınarı Operasyonunu, öngördüğü resmi hedefin aksine Suriye`de iç barışın inşasına ve Esad`ın egemenliğini genişletmesine çevirmiştir.
Başkan Trump operasyonla birlikte bölgedeki güçlerini çekerken, Suriyeli Kürtlerde himayesiz kaldıklarının duygusunu yaratmış,
Bu durum, Suriyeli Kürtleri Rusya`yı aracı kılarak Şam`la anlaşmaya zorlamış,
Suriye rejimine de halkının bir kesimiyle yeniden devlet-vatandaş ilişkisi kurma fırsatı sunmuştur.


Türkiye ve İran, Suriye`de hâlâ operasyonel eylem özgürlüğüne sahiptir.
Körfez ülkeleri hâlâ Rusya ile sınırlı ilişkilerdedir.
İsrail`in Suriye`deki askeri faaliyetlerini Rusya değil, ABD sınırlandırıyor.Bu yüzden bu durum İsrail`e Suriye`nin geleceğine yönelik çıkarlarını arttırma fırsatı veriyor.


Şimdi Rusya, Suriye`de bir küresel güç olarak birliklerini Suriye-Türkiye sınırında konuşlandırıyor.Peki ama Rusya`nın Orta Doğu ve Afrika`ya olan ilgisinin ardında ne yatıyor?


Putin, önemli bir Rus hedefi olarak ilişkilerin geliştirilmesi amacıyla Suudi Arabistan ve BAE `ye resmi ziyarette bulundu.
Kremlin, Suudi Arabistan ve BAE`yi Orta Doğu`daki siyasi ve ekonomik çıkarlarının desteklenmesi için çok önemli kilit devletler olarak görüyor.
Körfez ülkeleri de, Moskova`nın kendisini İran`dan uzaklaştırdığını görmek ve ekonomik istikrarlarının kritik bir bileşeni olan petrol fiyat istikrarında Rusya ile işbirliği yapmak istiyor.
Ayrıca Moskova, Riyad ile Tahran arasında arabulucu olmayı ve Körfez için bir güvenlik girişiminde bulunmayı istiyor.


Ekim`de Rusya, Afrika kıtasının 54 ülkesi liderlerini Moskova`da Afrika Zirvesinde topladı.
Rusya, Afrika`daki büyük güç oyuncularının en zayıfıdır.
Putin bu zirveyi Rusya`nın uluslararası arenada çok daha önemli bir rol oynaması: Afrika ve Orta Doğu politikası genişletme girişimi olarak kullandı.
"Afrika`ya dönüş", Rusya`nın Batı`nın ağır politik ve ekonomik baskısının zorlamasıyla yeni pazarlar aramaya yönelmesi olarak değerlendirildi.


8 Kasım`da Rusya, Türkiye- Suriye sınırında sivil havacılık ve askeri tesis olarak kullanmak üzere Kamışlı Hava Alanı`nı 49 yıllığına kiraladı.
Böylece Moskova, Akdeniz kıyı tabanlarındaki çıkarlarını Lazkiye- Hmeymim Hava Üssü ve Kamışlı Hava Üssüyle birlikte Libya`ya kadar genişletti.

Rusya Savunma Bakanı S. Soigu`nun Kahire`ye askeri işbirliği hakkında görüşmeye gelmesi üzerine,
13 Kasım`da ABD Savunma Bakanı M. Esper, 20`den fazla Rus Su-35 savaş jeti satın alma girişiminde olan Mısır Arap Cumhuriyeti`ni yaptırımlarla uyardı.


Petrol zengini Libya`da krizin ele alınacağı uluslararası konferans hazırlıkları yapılırken,
Başkan Trump`ın, terörizm ile mücadele ve petrol kaynaklarını korumadaki rolüyle destek verdiği,
Libya Ulusal Ordusu`nun Komutanı General Halife Hafter;
17 Kasım`da ABD`nin, Fayiz es-Serrac`ın başkanlık ettiği Ulusal Mutabakat Hükümeti`ne bağlı güçlere ve Müslüman Kardeşlere yönelik kara ve hava harekâtını durdurması talebini görmezden geldi.
Hafter`in Rusya ile yakınlaştığı anlaşıldı.
Rusya Libya`daki çatışmayı kendi çıkarları için kullanmakla itham edildi.


Rusya; sonuçta ABD Başkanı D.Trump`ın stratejisi doğrultusunda bölgede etki yaratmayı öngörüyor. Bölgesel devletlerle ilişkileri genişletme arzusuyla tutarlı ve karşılıklı çıkarları ve yakınsama noktalarını tespit ederek başarılı oluyor.


Ancak bu başarılara rağmen ABD ile Rusya arasındaki bölgesel güç dengesindeki değişimin abartılmaması gerekiyor.
Çünkü ABD hâlâ Suriye`de Kürt bölgesi ve El-Tanf bölgesinde çok güçlüdür.
Cenevre sürecinde politik veto hakları sahibidir.
Askeri caydırıcılık ve ekonomik yaptırımlar üstünlüğünde ve Suriye`nin yeniden inşasında söz sahibidir.
Sınırlı ekonomik kaynakları ile Rusya,ABD ile rekabet edemez, yalnızca arabulucu rolünü üstlenmeye çalışır...


İsrail`in Suriye`deki askeri faaliyeti ise ABD, Türkiye ve İran`ın Suriye`deki operasyonlar devam ettiği sürece Rus çıkarlarına önemli bir zorluk teşkil etmiyor.
Bu yüzden Rusya, İsrail`in herhangi bir Rus personeline zarar vermemeye özen gösterdiği ,
Sonuçları Rusya`nın Suriye`ye yönelik daha geniş planlarını bozmadığı sürece İsrail`in faaliyetlerine hoşgörü gösteriyor...
İsrail de, İran`ın Suriye`deki varlığını Rusya anlaşmalarıyla sınırlandırmaya çalışıyor...


Artık Dünya`nın giderek Suriye sınırlarının ötesine uzanan bölgesel Rus etkisine,
Özellikle ABD ve İsrail`in Libya, Mısır, Suudi Arabistan ya da Kızıldeniz havzasında bir anlaşmazlık olması halinde;
Rusya`nın meydan okumasına hazır olması gerekiyor...


18.11.2019











Ahmet Kılıçaslan AYTAR
ahmetkilicaslanaytar@gmail.com


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.