Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1831
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10762
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 755
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2267) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (519) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (834) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (622) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3425) |

Görüş bildirebileceğiniz Dış Politika konuları
Irak`ın kuzeyinde yapılan sınır ötesi harekat ne olmalıdır? (4)
Barzani mi daha tehlikeli PKK mı? (15)
Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (196)
ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (272)
Türk Dünyasıyla ilişkilerimiz yeterli mi ?hedef ne olmalıdır? (5)
Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? (109)
Dış politika ile ilgili diğer konular (1666)


Dış Politika - Dış politika ile ilgili diğer konular konusu hakkında görüşler
Armağan KULOĞLU - (Ziyaretci) 18.09.2021 22:20:57

MİLLİ GÜÇLE ORANTILI POLİTİKA

Armağan Kuloğlu : MİLLİ GÜÇLE ORANTILI POLİTİKA

E-POSTA : oakuloglu@gmail.com mailto:oakuloglu@gmail.com

17 Eylül 2021 Yeniçağ Gazetesi

Milli güç, ulusal çıkarlara ulaştıracak hedefleri elde etmek/korumak
maksadıyla kullanılabilecek maddi ve manevi kaynakların toplamıdır. Milli
güç, başta politik, ekonomik ve askeri olmak üzere diğer güç unsurlarından
oluşur.



Ulusal çıkarlara ulaşmak için oluşturulacak politika, strateji ve seçilen
hedefler, eldeki milli güç unsurlarıyla, yani ülkenin gücüyle mütenasip
olmalıdır. Milli güç unsurları; doğru yerde, doğru zamanda, yeteri kadar
kullanılmalıdır.



Milli hedeflerin ele geçirilmesi/korunması ve tehditlere karşı koymada,
öncelik sırası verilerek asıl noktalarda sıklet merkezi yapılmalı, diğer
yerlerde yeterli tedbirler alınmalıdır.

Milli dış politika süreklilik ister



Türkiye`nin milli dış politikası, Anayasa`nın değişmez maddelerinin ışığında
şekillenmiştir. Bu politika gelenekseldir. Süreklilik ister. İktidarların,
ideolojik görüşlerine göre radikal değişiklikler yapması ülkeyi sıkıntıya
sokar.



"Değerli yalnızlık" durumuna düşülerek sıkıntılarla karşılaşmamızın sebebi;
ilişkilerde ideolojik yaklaşımların ön plana çıkarılması, söylem ve
eylemlerde milli gücümüze uygun hareket edilmemesi ve uluslararası güç
faktörlerinin dikkate alınmamasıdır.



Sıklet merkezi bölgeleri



Her sıkıntı, doğrudan askeri güç kullanarak aşılmaya çalışılmamalı,
uluslararası ilişkilerde dostlukların, ittifakların ve ortak çıkarların
önemli olduğu dikkate alınmalıdır.



Sorunların çözümünde, öncelikle etkin diplomasi ve uygun milli güç unsurları
devreye sokulmalı, zorlukla karşılaşıldığında hedefe giden yol, uluslararası
atmosfer de gözetilerek, başlangıçta askeri güç gösterisi, yetmezse fiili
askeri güçle açılmalıdır.



Bu açıklamalar ışığında Türkiye`nin bekası için sıklet merkezi, iki ana konu
üzerinde yoğunlaşmıştır. Bunlardan birincisi Irak ve Suriye bölgelerinden
gelen/gelecek tehditlerin bertaraf edilmesi, ikincisi de Ege, Doğu Akdeniz
ve Kıbrıs`taki hak ve çıkarların korunmasıdır. Göç konusu da
çözümlenmelidir.



Dış politikada geri dönüşler



Hatalı politikaların sonucunda oluşan sıkıntıların aşılması için,
ilişkilerimizin bozulduğu ülkelerle yeniden diyalog kurularak ilişkilerimizi
düzeltme yolundaki girişimlere başlanmıştır.



Bunların başında, iktidarın, "İhvan/Müslüman Kardeşler" ideolojik
yaklaşımından dolayı ilişkilerimizin bozulduğu Mısır gelmiş, bunu
S.Arabistan ve BAE takip etmiştir. İsrail`i de karşımıza aldığımız malumdur.
Yunanistan bunu fırsat bilerek bu ülkelerle yakın ilişki kurup, Türkiye`ye
karşı cephe almıştır. Bu hatalı ideolojik yaklaşım Libya politikamızı da
etkilemiştir.



İlişkileri hemen düzeltmek mümkün değildir. Emek ister. Güven telkinine ve
zamana ihtiyaç gösterir. İlişkileri düzeltmeye çalıştığımız ülkeler,
Türkiye`nin buna daha fazla ihtiyacı olduğunu düşünmekte, kendi çıkarlarını
gözeterek nazlanmaktadır. Son Arap ligi konferansında, "Türkiye`nin Libya,
Irak ve Suriye müdahalelerinin bölge güvenliğini tehdit ettiği" yönünde
karar alınması bizi şaşırtmamalıdır.



Mısır, S.Arabistan, BAE`yle diyalog kurulmuş, ısrarla devam ettirilen ve
bize yakışmayan Rabia ideolojik işaret ve söyleminden de vazgeçilmiştir. ABD
ve AB`yle ilişkileri düzeltmek için de Akdeniz`deki sismik araştırmalardan
geri adım atılmıştır. Bu duruma düşmemek için eylem ve söylemlerde devlet
ciddiyeti gösterilmeli, sonradan taviz verilerek prestij kaybı
yaşanmamalıdır.



Suriye için de açılım gerekir



Suriye`de oluşan fiili durum orta ve uzun vadede sürdürülemez. Terör
saldırıları devam etmektedir. İdlip, patlayacak bomba durumuna gelmiştir.

Hal böyleyken, terörist, radikal şeriatçı, insan hakları yoksunu Taliban`la
dahi diyalog kurulabilirken, Suriye`yle ilişki kurmak için hala inatla adım
atılmaması anlaşılmaz bir tutumdur.

Suriye`nin siyasi birlik içinde toprak bütünlüğü ve istikrarı, Türkiye ile
Suriye`nin birlikte hareket etmesi için ortak bir noktadır. Yanlışta ısrar
edilmemeli, takıntılardan kurtulup Esat yönetimiyle biran önce üst düzeyde
diyalog kurulmalıdır.

Atılacak adım, Rusya ve İran ilişkilerinin güçlenmesine de katkı sağlayacak,
Türkiye`nin çeşitli amaçlarla ülke dışında 12 ülkede asker bulundurduğu göz
önünde tutularak, Suriye bölgesinde fazla güç kullanması ihtiyacını
azaltacak, sıklet merkezi yapmaya da imkân sağlayacaktır.
Başa dön


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.