Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10196
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2286) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (423) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (848) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (542) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (624) | Türk Dünyası (889) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Dış Politika konuları
Irak`ın kuzeyinde yapılan sınır ötesi harekat ne olmalıdır? (5)
Barzani mi daha tehlikeli PKK mı? (15)
Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (198)
ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (278)
Türk Dünyasıyla ilişkilerimiz yeterli mi ?hedef ne olmalıdır? (5)
Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? (110)
Dış politika ile ilgili diğer konular (1675)


Dış Politika - Dış politika ile ilgili diğer konular konusu hakkında görüşler
Mehmet KOÇAK - (Ziyaretci) 7.04.2018 11:49:29

``Savaş yerine siyasi çözüm´´Ama nasıl?

``Savaş yerine siyasi çözüm´´Ama nasıl?
07 Nisan 2018 Cumartesi



Suriye`de 2011`den beri süren çatışmaları bitirmek için 2016 sonunda ateşkes konusunda anlaşan ve Astana toplantılarını başlatan Türkiye, Rusya ve İran liderleri Kasım`daki Soçi zirvesinin ikincisini Ankara`da gerçekleştirdi.
Suriye`nin toprak bütünlüğü ve egemenliğinin korunması, Suriye`nin geleceği konusunda daha yakın işbirliği ve bölgeye insani yardımların ulaştırılması gibi konularda birlikte çalışmayı taraflar kabul etti.
Çatışmaların sona erdirilmesi ve siyasi bir sürece başlanması için BM öncülüğündeki barış planı için görüşmelere başlanması temel esas olarak benimsendiği ilan edildi.
BM Planına göre Soçi ve Astana Konferansları sonrası başlayan Cenevre görüşmelerine tekrar dönülmesi gerektiği görüşü genel kabul görmektedir.
Şimdi merak edilen bir diğer konu ABD`nin tavrıdır.
Üçlü zirvede belirlenen yol haritasına ABD`nin itirazları olacak mı?
Siyasi çözüm konusunda ABD`nin sürece hangi planlar ile katılacağı henüz belli değil.
ABD Başkanı Donald Trump`ın çelişkili açıklamaları ve Washington`daki kafa karışıklığı süreci olumsuz yönde etkilemektedir.
Suriye`nin geleceği konusunda askeri çözüm yerine siyasi bir uzlaşma sağlanması konusunda ortak görüşe varılması çok önemli ancak ``kiminle ve nasıl gerçekleşecek?´´ sorusuna cevap bulmak ise gerçekten çok zor.
ASIL SORUN
PYD`nin varlığı çözüm için ciddi bir sorun.
Ayrıca taraflar arasında diktatör Beşşar Esed ve Baas rejimi ile çetesinin Suriye`nin geleceğindeki varlığı hâlâ tartışılan konuların başında gelmektedir.
Çünkü hâlâ isyanın nedenleri ortadan kalkmış değil ve Beşşar Esed diktatörü ve onun Baas rejimi hâlâ ayaktadır.
Bunların varlığı devam ettikçe Suriye`de barış beklemek yanlış olur.
Diktatör ve rejimin çeteleri Suriye`de demokratik rejime geçilmesinin önündeki en büyük engellerdir.
Her ikisi de yok olmak üzere iken Rusya ve İran imdadına yetişti.
Rusya ve İran, kendi çıkarları doğrultusunda Suriye üzerindeki hesapları yaparken, Suriye halkına yönelik Beşşar Esed diktatörünün ve ona bağlı rejim çetelerinin sebep olduğu &8216;insanlık suçları`na ortak olmuşlardır.
Yani hem Rusya hem de İran suçludurlar.
RUSYA PYD İLİŞKİSİ
Rusya, PYD ile ilişkilerini sürdürmektedir.
ABD`ye PYD/YPG`nin bırakılmaması gerektiğini düşünüyor.
Suriye`nin geleceğinde Suriye`nin toprak bütünlüğü içinde Kuzeyde bir &8216;kanton bölge` olmasını Rusya istemektedir.
Rusya`ya göre siyasi çözüm için Kürtlerin sürece dahil edilerek bir uzlaşmaya varılması aksi halde Kürtler sürece dahil olmaz ise savaş devam edecek ve ABD`nin öncülüğünde Suriye resmen bölünmüş olacak.
İran ve Şam yönetimi, Suriye`nin geleceği ve toprak bütünlüğü şartıyla plana evet demeye hazırlanıyor.
Türkiye ise plana karşı çıkıyor.
İRAN NE İSTİYOR?
İran, Türkiye`nin kuzey Suriye`deki askeri müdahalelerine devam etmemesini istiyor. İran, Türk ordusu tarafından ele geçirilen Afrin`in Şam yönetimine devredilmesinde ayrıca ısrarlı.
Ankara ise oralı olmuyor. Türkiye`nin operasyonlarla elde ettiği bölgeler TSK ile ÖSO`nun elinde kalacak.
Türkiye, Şam diktatörü ve Baas rejiminin varlığı devam ettikçe, Şam ile diret olarak görüşmeler yapılmayacağını her fırsatta açıklıyor.
Görüldüğü gibi Suriye konusunda sadece sorun olan ABD`nin işgal ve terör unsurlarıyla işbirliği değildir.
Ankara`daki üçlü Suriye zirvesine katılan liderler arasında tam bir görüş birliği söz konusu değildir.
Belli alanlarda mutabakat olmakla birlikte iç savaşın hüküm sürdüğü Suriye`de söz sahibi olmak isteyen Türkiye, Rusya ve İran aralarındaki görüş ayrılıklarını giderebilmiş değiller.
Ancak her şeye rağmen ümit verici gelişmeler de yok değil.
Yedi yıldır devam eden savaştan sonra hedeflerine savaş meydanlarında değil, müzakere masasında ulaşabileceklerine inanmaya başlamaları gerçekten önemli bir aşamadır.


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.