ABD`NİN VENEZUELA` YA EKONOMİ GÖTÜRMESİYLE SON BULACAK DURUM
ABD`NİN VENEZUELA` YA EKONOMİ GÖTÜRMESİYLE SON BULACAK DURUM
ABD, milyonlarca Venezuela vatandaşının ülkeyi terk etmesinden ve ülkedeki insani krizden;
"Gayrimeşru" olarak nitelendirdiği Nicolas Maduro hükümetini sorumlu tutuyor.
Venezuela`da kendini geçici devlet başkanı ilan eden Ulusal Meclis Başkanı Juan Guaido`nun tanınması ve demokratik geçiş sürecine destek verilmesi çağrısında bulunuyor.
Maduro`nun "gayrimeşru mafya" devletinden kendini kurtarmaya çalışan Venezuela halkına destek istiyor.
Türkiye, İran, Küba, Bolivya, El Salvador ve Rusya gibi ülkeler Maduro`yu desteklerken,
ABD, Kanada, AB, İsrail, Brezilya, Peru, Panama ve diğer Latin Amerika ülkeleri seçildiği günden beri Maduro`yu reddediyor.
Venezuela uluslararası alanda çok zordadır.
Başkan D.Trump Venezuela`ya karşı demokrasi ve insan hakları gerekçesiyle ekonomik ve mali yaptırımları defalarca genişletti.
ABD vatandaşlarının ve işletmelerinin Venezüela hükümetine borç vermesi yasaktır.
Açıkça Venezüela`nın petrol endüstrisi hedef alınıyor...
Venezüela`nın ekonomik ve politik istikrarına yıkıcı darbe yapacak başka yaptırımlar da sırasını bekliyor...
Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro ve yönetimini meşru olarak kabul etmeyen ABD yönetimi,
Son olarak Maduro üzerindeki baskıyı daha da artırmayı amaçlayan yeni bir adım attı.
Venezuela`nın ABD`deki tüm mal varlıkları bloke etti ve "ekonomik blokaj" uygulamaya başladı.
Artık Venezuela`nın ABD`deki mal varlıklarını transfer etmesi, ihracı, geri çekilmesi ya da ticareti yapılmayacaktır.
ABD`nin ardından Brezilya da ,Venezuelalı yetkililere ülkeye giriş yasağı getirdi.
Bu noktada ABD Ordusu Güney Komutanlığı (Southcom) komutanı Amiral Craig Faller,
"Venezuela, Maduro`nun 2 bin yozlaşmış generaliyle birlikte çalıştığı yasadışı mafyatik bir ülkedir.
Bu durum ülkeyi mahvediyor, etkileri çevre ülkelerde güvenlik problemlerine yol açıyor.
Her güvenlik sorunu Venezuela tarafından daha da kötüleştiriliyor " diyor.
Nitekim Cumhurbaşkanı Nicolas Maduro`nun Venezuela`sı;
Suç ağlarına yardım eden, uyuşturucu ticareti yapan askeri bir liderlik tarafından yönetilen etkili bir mafya devletidir.
Venezuela`nın altın ve uyuşturucu ticaretine Kolombiya`da hükümet ile solcu gerilla örgütü Kolombiya Devrimci Güçleri (FARC) arasında yapılan barış anlaşmasından muaf tutulan, Tecavüz ve işkence suçları işleyen komünist gerillalar omuz veriyor.
Veriler ve istatistikler, Maduro rejimi ile işbirliği yaparak manevra özgürlüğü kazanan ve yasadışı kazaçtan ekonomlk kazançlar sağlayan,
FARC gerilları sayısının hızla artmakta olduğunu gösteriyor.
Venezuela`da yasadışı uyuşturucu kaçakçılığı yüzde 40 artmıştır...
Maduro`nun 2 bin generalinin bir çoğu uyuşturucu ticaretiyle uğraşmakta ve mücadele ettikleri ağlara yardım etmektedir.
Venezüella Ulusal Muhafızları (Guardia Nacional Bolivariana - GNB) birliklerindeki bu generaller apoletlerinde kullandıkları `Altın Yıldız` lar nedeniyle,
Halk arasında "Cartel del los Soles- Parlak Yıldızlar Şebeke" si olarak tanınıyor.
Ülkenin büyük bir kısmı, hapishanelerde çeteleri de yöneten suç lordları tarafından kontrol ediliyor.
Maduro askerlerin memnuniyetsizlik içinde olmasını engellemek için,
Venezuela Silahlı Kuvvetlerinin sadakatini kredilerle ve diğer bir çok yardımla arttırıyor.
Askeri kaynaklar işletmelerin kontrolünü sağlıyor.
Madoro, askerlerin hükümete katılımını arttırmıştır.
30 bakanlıktan on tanesi silahlı kuvvet görevlilerinin elindedir.
Mesela Savunma Bakanı Vladimir Padrino Lopez kritik gıda dağıtım sektörünü kontrol ediyor.
Dışişleri Bakanı Ulusal Muhafız Orgenerali Nestor Reverol`dür
İstihbaratı General Gustavo Gonzales, Enerji Bakanlığı`nı General Luis Motta yapıyor.
Venezüela güvenlik güçleri muhalifleri en ağır şekilde cezalandırıyor
Maduro paralel bir güvenlik yapısına dayanıyor.
Fidel ro`nun 1960 Devrim Savunma Komitesi`nin orijinalinden modellenen güvenlik grubu üyeleri;
Terörle mücadele ediyor hatta silahlı motorsiklet çeteleriyle Maduro karşıtı protestocuları öldürüyor.
Yabancı uyrukluları denetlemenin yanı sıra limanlarda ve havaalanlarında temsilcileri bulunuyor.
İran, ABD` deki anti-Amerikan etkisi kampanyasını İspanyol medyasında derinleştirmiştir.
Lübnan Hizbullah`ı Venezuela ile uyuşturucu kaçakçılığı ve kara para aklama yolu ile para toplayan ağlarla işbirliği yapıyor.
Hizbullah`ın hayatta kalması büyük ölçüde şu anki Venezüella rejimine dayandığı iddia ediliyor.
Nisan`da ABD ambargosuna alınan İran`da özel bir havayolu şirketi olan Mayhan Air düzenli Tahran-Carakas seferleri yapıyor.
Şimdi ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John R. Bolton`a göre hedef, Venezuela`da görev yapan yaklaşık 15 bin Kübalı asker ve güvenlik personelinin ülkeden çıkarılmasıdır.
ABD Havana`yı baskı altına almak amacıyla Küba`ya seyahat etme yaptırımlarını sıkılaştırmıştır.
Küba`ya baskı yapmayı amaçlayan başka tedbirler de alınıyor.
Bolton "Onları Küba`ya geri döndürebilirsek, Maduro düşer" diyor.
Dünyanın en büyük devlet mafyası olan Venezuela, Maduro liderliğinde NATO üyesi olan ve ordusu hâlen Suriye`nin Kuzeyini işgalde tutan Türkiye ile yakın bağlar kurdu.
İstanbul`a dört kez geldi, Erdoğan ise Caracas`ı bir kez ziyaret etti.
İsviçre anayasasını yazarken danışmanlık yaptığı Hugo Chavez` in müttefikiydi.
Maduro ise ülkesinin altınlarını İsviçre`de rafine ettiremeyeceğinden kaygılandı.
Venezuella`nın altınları, petrol sözleşmelerinin teminatı olarak İsviçre bankalarında muhafaza edilirdi.
Bu defa altınlarını külçeye dönüştürmesi için Türkiye`ye gönderirken,
Türkiye`den gelen gida maddeleriyle altın takas edilmeye başlandı.
ABD, Venezuela`yı 12 Şubat 2015 darbe girişimi ardından ulusal para birimine yönelik saldırılar ve göçlerin örgütlenmesiyle devam eden bir istikrarsızlaştırma kampanyasına maruz bırakmış,
Türkiye ise Venezüela`ya ABD yaptırımlarını dolanma olanağı sağlamıştır.
İki devlet arasındaki ticaret 2018`de on beş katına çıkmış bulunuyor...
10.8.2019
Not:
İnsana mutluluk yaraşır.
Ben de bu mutluluğa Kurban Bayramı`nızın mübarek olması dileği ile katılıyorum, Efendim.
Ahmet Kılıçaslan AYTAR
ahmetkilicaslanaytar@gmail.com
|
