Afrika`da sömürü değil, ortaklık ve işbirliği
Afrika`da sömürü değil, ortaklık ve işbirliği
03 Mart 2018 Cumartesi
Afrika kıtası..
Türkiye uzun yıllar boyunca Afrika kıtasını ihmal etti.
Ancak, ticaret hacmi son 15-20 yıl içinde gelişmeye başladığı gibi ilişkilerimizde her geçen gün güçlenmektedir.
Türkiye ve Afrika`nın birlikte geleceğe güvenle bakabilmeleri, günümüzdeki işbirliğinin yanı sıra geleceğe yönelik uygun stratejilerin belirlenerek uygulanabilmesi bakımından Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan`ın kalabalık heyetlerle Afrika ülkelerine ziyaretler gerçekleştirmesi gerçekten çok önemlidir.
Çünkü bu ziyaretler sayesinde son yıllarda ekonomik ve siyasi işbirliği konularında büyük bir atılım gerçekleştirilmiştir.
Türkiye kıta ülkeleri ile kültürel ve sosyal alanlarda da gelişen ilişkileri dikkati çekmektedir.
Son onbeş yılı kapsayacak şekilde, Afrika`da en fazla varlık gösteren ülkeler sıralaması yapıldığında Türkiye; Brezilya, Hindistan ve Çin ile birlikte ilk dört içinde yer almaktadır.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, başbakanlığı ve cumhurbaşkanlığı döneminde 28 Afrika ülkesini ziyaret etti.
Kısa bir zaman önce Sudan-Çad-Tunus`tan oluşan Afrika turuna en son olarak Cezayir, Moritanya, Senegal ve Mali`ye resmi ziyaret gerçekleştirdi.
İlişkilerin tarihi ve kültürel temeli 1516-1830 yıllarını kapsayan Osmanlı idaresine dayanıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu köklü dostluk ve kardeşlik ilişkileri geliştirilerek her alanda daha ileriye taşınmasını hedefliyor.
Sayın Erdoğan`ın bu görüşü Afrika ülkelerinde çok ciddi karşılık bulduğu görülmektedir.
Ziyaretleri vesilesiyle Cumhurbaşkanı Erdoğan`ın, mevkidaşlarıyla yaptığı baş başa ve heyetler arası görüşmelerinde, ülkelerle ikili ilişkilerin ve iş birliğinin yanında bölgesel ve uluslararası gelişmeler tüm yönleriyle ele alınıyor.
Buna ziyaretlere paralel olarak, söz konusu ülkelerde, iş konseyleri ortak toplantıları, Türk İhraç Ürünleri`ni Tanıtma Fuarları, Türkiye - Afrika İş Konseyleri &8211; DEİK, Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi ve TİKA gibi organizasyonlarında önemli katkı sağlamaktadır.
Ziyaret ve organizasyonlar sayesinde Afrika ile Türkiye`nin yıllık ticaret hacmi 2004 yılında 5,6 milyar dolar iken, bu rakam geçen yıl yaklaşık yüzde 200`lük artışla 18,5 milyar doları aşmış durumdadır.
Ayrıca; &8216;Gülen cemaati` olarak bilinen FETÖ (Fetullahçı Terör Örgütü) Afrika`da eğitim kurumları ve sivil yapılanmalarıyla oldukça güçlü idi.
Sayın Erdoğan`ın Afrika ziyaretleri sırasında FETÖ`nün Afrika ülkelerindeki yapılmalarıciddi anlamda bertaraf edildi.
SÖMÜRÜ DEĞİL, ORTAKLIK VE İŞBİRLİĞİ
Afrika, jeo-stratejik ve zengin yeraltı ve yer üstü madenleri açıdan dünyanın önemli bir kıtasıdır.
Afrika bu zenginlikleriyle tarih boyu sömürgecilerin iştahını kabartmış ve ilgisine neden olmuştur.
Sömürgeci devletlere göre ``asli sahiplerine bırakılmayacak kadar önemli´´ dedikleri Afrika kıtası, emperyalist devletler tarafından acımasızca her alanda iliklerine kadar sömürülmüştür.
Bu sebeplerden dolayı, emperyalistlerin kendileri için hayati önemi haiz gördükleri bölgeyle ilgili temel stratejileri: Bölgenin, kontrolleri dışına çıkmaması ve sömürü politikalarına engel olacak bir siyasi organizasyonun hayat bulmamasıdır.
Bu nedenle sömürü politikalarına engel olabilecek ayaklanmaları önlemek için hem kendileri hem de kendileri ile işbirliği yapanları kullanarak kabileleri bir birbirine kırktırarak suretiyle soykırıma dönüşecek toplu katliamlara sebep olmuşlardır.
İşte bu sebeplerden dolayıdır ki;
Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan, tarihi gerçekleri nazari dikkate alarak her Afrika gezisi sırasında ve gezi sonrası açıklamalarında ``Türkiye`nin Afrika Ortaklık Politikasının amacı Afrika`nın kaynaklarının Afrikalılara yarar sağlayacak şekilde geliştirilmesine katkı sunmaktır. İkili ilişkilerimizi eşit ortaklık ve karşılıklı fayda temelinde geliştirmeyi hedefliyoruz´´ şeklinde hatırlatmasıyla Türkiye`nin Afrika`ya hangi amaçla bulunduğumuza dikkat çekmiştir.
Ayrıca Türkiye,Afrika ülkeleriyle siyasi, ekonomik ve sosyal kalkınma alanlarında ilişkilerini geliştirirken, aynı zamanda Afrika kıtasında barış ve istikrarın tesisine katkıda bulunmak amacıyla insani yardım, yeniden yapılanma, güvenlik, kamu diplomasisi ve arabuluculuk alanlarında karşılıksız yardımda bulunmaktadır.
Çünkü bizim Afrika politikamızda, sömüren değil, ortaklık ve işbirliğini esas almaktayız.
|
