Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1831
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10765
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 755
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2268) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (519) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (835) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (622) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3426) |

Görüş bildirebileceğiniz Dış Politika konuları
Irak`ın kuzeyinde yapılan sınır ötesi harekat ne olmalıdır? (4)
Barzani mi daha tehlikeli PKK mı? (15)
Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (196)
ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (272)
Türk Dünyasıyla ilişkilerimiz yeterli mi ?hedef ne olmalıdır? (5)
Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? (109)
Dış politika ile ilgili diğer konular (1667)


Dış Politika - Dış politika ile ilgili diğer konular konusu hakkında görüşler
Mehmet KOÇAK - (Ziyaretci) 7.08.2022 00:04:26

Amerika, Çin’i savaşa zorluyor

Amerika, Çin’i savaşa zorluyor
06 Ağustos 2022



Mehmet Koçak İletişim: kocak61mehmet@gmail.com


Çin ile Tayvan arasında gerilim, ABD’nin Çin’e karşı Tayvan’ı destekleyen kışkırtıcı girişimleriyle tehlikeli bir sürece sürüklendi.

Çünkü Çin, Tayvan’ı, sonunda yeniden Pekin’in kontrolü altında olacak ayrılıkçı bir eyalet olarak görüyor.

Ayrıca Çin’in, ABD’nin Tayvan konusuna ve bölgeye müdahil olmasına tahammülü yok.

Tayvan ise kendisini, anayasası ve demokratik yollardan seçilmiş liderleriyle bağımsız bir ülke olarak tanımlıyor ve Çin’e karşı ülke olarak haklarının korunmasına ABD’nin destek olmasını istiyor.

ABD Başkanı Joe Biden’ın 23 Mayıs’ta Japonya’yı ziyareti sırasında “Çin’in Tayvan’a saldırması durumunda askeri karşılık verileceğine” ilişkin sözlerinin ardından, 30 Mayıs’ta 30 savaş uçağı ADIZ’a girmişti.

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’ın Joe Biden’in bu tehdidine karşı “Tayvan ile yeniden birleşmenin zamanı geldi, bunu başarmak için gerekirse güç kullanacağız” şeklindeki cevabı ise aslında bir meydan okumaydı.


Şimdi de ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin Tayvan’ı ziyareti ve kışkırtıcı açıklamaları gerilimin artmasına sebep oldu.

Tartışmalı ziyaret sırasında Çin Halk Kurtuluş Ordusu’na (PLA) ait 27 savaş uçağının, Tayvan’ın “Hava Savunma Tanımlama Sahası” (ADIZ) ilan ettiği bölgeye girmesi hem Tayvan’a hem de ABD’ye tehdit içerikli bir uyarıydı.

Bu ziyaret ve kışkırtıcı açıklamalar, siyasi ve askeri baskı ve tehdit olduğu açıktır.

ABD bu savaş çığırtkanlığı politikalarıyla aslında Çin’i savaşa zorlamaktadır.


Çin, ekonomik bağları güçlendirmek gibi askeri olmayan yollarla “yeniden birleşme” sağlamaya çalışıyor.

Ancak herhangi bir askeri çatışma söz konusu olur ise Çin’in silahlı kuvvetleri Tayvan’ı işgal etmekte zorlanmaz.

Çünkü genel olarak iki taraf arasında büyük bir dengesizlik var.

Çin’in ABD’den sonra en fazla savunma harcaması yapan ülke ve deniz gücünden füze teknolojisine, hava kuvvetlerinden siber saldırılara kadar birçok kapasiteye sahip.



Çin ile Tayvan arasındaki gerilimin sebebi olan anlaşmazlıklara ve hak taleplerini anlamak için kısa bir tarihi hatırlatma yapalım:


Şöyle ki:

Tayvan’ın ilk olarak 17. yüzyılda, Çing (Qing) Hanedanı’nın yönetiminde Çin’in kontrolü altına girdiği Çin tarih kaynaklarında öne sürülüyor.

1895’teki Birinci Çin-Japon savaşını Japonya kazandı. Çin de adayı Japonya’ya verdi.

Japonya, İkinci Dünya Savaşı’nı kaybettikten sonra 1945’te Çin adada kontrolü ele aldı.

Ancak Çin’de Çan Kay Şek liderliğindeki milliyetçi hükümet güçleri ile Mao Zedong’un Komünist Partisi arasında iç savaş başladı.

1949’da savaşı kazanan komünistler Pekin’de kontrolü ele geçirdi.

Çan Kay Şek liderliğindeki milliyetçi partiden geriye kalanlar Tayvan’a kaçtı ve o zamandan beri Tayvan’ın en önde gelen siyasi partilerinden biri oldu.

Komintang’lar olarak anılan bu grup, nüfusun yalnızca yüzde 14’ünü oluşturmalarına karşın Tayvan siyasetinin yıllarca belirleyicisi oldu.

Çan Kay Şek, Tayvan’da sürgünde bir hükümet kurdu ve 25 yıl boyunca başında kaldı.

Çan Kay Şek’in ölümünden sonra oğlu Çan Çing Kuo iktidara geldi. Çin’den kaçarak adaya sığınan Çin milliyetçilerine Komintang olarak isimlendirilir. 2000 yılında ÇenŞui Bian ada ülkesinin Komintang üyesi olmayan ilk cumhurbaşkanı oldu.

Çin, Tayvan’ın aslen bir Çin eyaleti olduğunu iddia ediyor, Tayvanlılar ise bu iddiaları reddediyorlar ve 1911 devriminden sonra kurulan modern Çin devletinin veya 1949’da Mao Zedong tarafından kurulan Çin Halk Cumhuriyeti’nin bir parçası olmadıklarını savunuyorlar.

Şu anda sadece 13 ülke Tayvan’ı egemen bir ülke olarak tanıyor.

Çin, birçok ülkeyi Tayvan’ı tanımamaları veya tanıma anlamına gelen herhangi bir girişimde bulunmamaları için uyarmakla kalmıyor, çok ciddi diplomatik baskı yapıyor.


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.