Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10788
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2275) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (522) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (844) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Dış Politika konuları
Irak`ın kuzeyinde yapılan sınır ötesi harekat ne olmalıdır? (4)
Barzani mi daha tehlikeli PKK mı? (15)
Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (196)
ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (275)
Türk Dünyasıyla ilişkilerimiz yeterli mi ?hedef ne olmalıdır? (5)
Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? (109)
Dış politika ile ilgili diğer konular (1671)


Dış Politika - Dış politika ile ilgili diğer konular konusu hakkında görüşler
Mehmet KOÇAK - (Ziyaretci) 22.05.2022 13:45:25

Ankara’nın kaygılarının giderilmesi şart

Ankara’nın kaygılarının giderilmesi şart
21 Mayıs 2022



Mehmet Koçak İletişim: kocak61mehmet@gmail.com


Rusya’nın 24 Şubat’ta Ukrayna’yı işgale başlaması, başta Avrupa kıtasında olmak üzere küresel güvenlik ortamını kökünden sarstı.

Bu savaş sanıldığından fazla süreceği gibi diğer ülkelere sıçrayacağı, özellikle NATO üyesi olmayan ülkelerde güvenlik kaygılarını artırıyor.

NATO’nun 5’inci Maddesinin yarattığı güvenlik şemsiyesinden yararlanmak isteyen Finlandiya ve İsveç’in NATO üyesi olma yönünde aldıkları hızlı kararlar ise Türkiye’nin engeline takıldı.

Rusya ile 1300 kilometre sınır paylaşan Finlandiya ve 200 yıllık tarafsızlık politikalarıyla tanınan İsveç, şimdi bu engeli aşmak için her yola başvuruyor.

Başkan Erdoğan’ın Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliğine yönelik “veto” çıkışı ise sadece Finlandiya ve İsveç’i değil aynı zamanda ABD ve AB ile NATO’nunda içinde yer aldığı ‘Batı Cephesi’ni telaşlandırdı.

Çünkü NATO, Rusya’yı kuşatma planından vazgeçmiş değil.




Şimdi gelelim cevap bekleyen asıl sorulara…

İsveç ve Finlandiya’nın üyeliğine Türkiye neden karşı çıkıyor;

NATO, Ankara’nın kaygıları giderilebilecek mi?


Altını çizerek ifade etmek isterim ki, asıl sorun bu iki ülke Finlandiya ve İsveç’in yanında NATO içindeki Batılı müttefiklerimizin tarihin derinliklerinden gelen Türkiye’ye karşı kinlerinden kaynaklanan ikiyüzlülükleridir.

Çünkü yıllardır Türkiye’nin çağrı ve uyarılarına kulak tıkayan bu ülkeler, Sovyetler Birliği’nin dağılması sonrası “Türkiye’ye duyulan ihtiyacı bitti” düşüncesinden hareketle 1990’lı yıllardan itibaren ‘Türkiye karşıtı politikalar’ başlatmış ve halen de bu yöndeki tavırlarını sürdürmektedirler.

Bu ülkeler, Türkiye’nin sınırlarını aşan başarılı girişimlerinin yanında savunma sanayisini güçlendirme ve terör örgütleriyle mücadelesini sürekli engelleyen bir tutum içindedirler.

Yine bunlar…

Yıllardır Türkiye’nin güvenliğini tehdit eden bölücü terör örgütlerini ülkelerinde himaye eden, finans ve silah sağlamak suretiyle destekleyen ülkelerdir.

….Ve bunlar hâlâ ülkelerinde bölücü terör örgütünün çeşitli isimler altında faaliyetlerine müsaade etmektedirler.


Ayrıca, aidat, bağış adı altında haraç toplamalarına, uyuşturucu ve insan kaçakçılığının yanında büyük şehirlerde örgütlerine finans desteği sağlamak için çeşitli alanlarda ticari faaliyet göstermelerine göz yummaktadırlar.

Şimdi aynı ülkeler, NATO üyeliği kriziyle ilgili olarak Türkiye’yi ikna girişimleri kapsamında Ankara’nın kapısında sıraya girmiş bekliyor olmaları samimiyetsizliklerinin bir ifadesidir.



ABD, Almanya, Fransa, Hollanda, İtalya, İsveç, Finlandiya, Ankara ile yoğun telefon diplomasisini sürdürüyorlar.

Şunu herkes bilsin ki;

İsveç ve Finlandiya’nın PKK ve DHKP-C gibi örgütler konusundaki tutumunu ve bu iki ülkenin Türkiye’ye yönelik bazı silah satışlarına izin vermemiş olduğunu unutmuş değiliz.

Hem bu iki ülke hem de Türkiye’yi ikna etmeye çalışan NATO içindeki o sözde dostlarımız olan müttefiklerimiz bilsin ki… Terör örgütü PKK/PYD/YPG ile FETÖ mensuplarının NATO üyesi ve diğer ülkelerdeki mevcudiyetine müsaade edilmesinin kabul edilemez olduğu bilinmelidir.

Ve yine Türkiye’den özür dileyip Ankara’nın beklentileri karşılanmadan İsveç ve Finlandiya’da asla üyelik sürecinin ilerlemesi söz konusu olmayacaktır.

Ayrıca herkes bilsin ki; Ankara’nın itirazları sadece İsveç ve Finlandiya’nın üyeliği değil, aynı zamanda tüm üye ülkelerin Türkiye’ye bakışı, İslamofobi, terör örgütlerine verilen destek ve savunma sanayii alanındaki haksız ihracat kısıtlamaları ve Türkiye’nin dış politikasındaki başarılarının engellenmesi gibi konulardaki Türkiye’nin itirazları dikkate alınarak yeni bir düzenlemeye gidilmesi.

Çünkü Kuzey Atlantik İttifakı’nın kurulduğu 1945 şartları değişmiştir.

Başkan Sn. R. Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Sn. Mevlüt Çavuşoğlu ve Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın ile başarılı diplomatlarımıza ilkeli duruşları ve kararlılıklarından dolayı takdirlerimi ifade eder teşekkürler ediyorum.



Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.