Antalya buluşması ve Rusların tartışmaktan korktuğu despot!..
Antalya buluşması ve Rusların tartışmaktan korktuğu despot!.. 12 Mart 2022
Mehmet Koçak İletişim: kocak61mehmet@gmail.com
Türkiye’nin öncülüğünde gerçekleşen Antalya Diplomasi Forumu’nda Rusya ve Ukrayna Dışişleri Bakanlarının bir masa etrafında buluşmalarının sağlanmış olması bana göre tarihi bir başarıdır.
Taraflar arasındaki görüşmeden somut bir netice çıkmaması Türkiye’nin değil, tarafların yaklaşımlarından kaynaklandığı bir gerçektir.
Zira Türkiye, üzerine düşeni yapmıştır.
Dünya nefesini tutmuş Antalya’daki buluşmadan çıkacak sonucu bekliyordu.
Ancak Antalya Zirvesi’nde sonuç yok
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitri Kuleba’nın ateşkes ve sivillerin tahliyesi için yaptığı çağrılara olumlu cevap vermediği gibi gelecek adına hiçbir yapıcı yaklaşım içinde olmadı.
Aslında bunun böyle olacağı önceden belliydi!..
Kremlin Sözcüsü, Dmitriy Peskov, Antalya buluşmasından iki gün önce 4 maddeden oluşan Ukrayna tarafının ise kabullenmesi mümkün olmayan şartları açıklamış olmasından Antalya buluşmasının sonuçsuz kalacağının bir ifadesiydi.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, yaklaşık 1.5 saat süren toplantıda, Ukrayna Dışişleri Bakanı Kubela’nın önerilerine olumlu bir tavır içinde yaklaşmaktan kaçındığı gibi Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy’nin hem NATO üyeliği hem de Kırım ve Donbas bölgelerini içeren sorunlarla ilgili çözüm bulunabileceğine ilişkin açıklamalarına karşın, Lavrov’un ülkesinin sert ve tavizsiz pozisyonunu tekrar etmesi dikkat çekti.
Antalya’ya Mariupol’de insani koridor açılması ve 24 saatlik genel ateşkes amacıyla geldiğini ama bu amaçlara ulaşamadığını belirten Ukrayna Dışişleri Bakanı Kuleba, “savaşı durduracak tarafın Moskova olduğunu” ancak o yönde bir işaret alamadığını kaydederek siyasi çözümün yakın olmadığını ifade etmesi toplantının bir özetiydi.
•
Görüşmede bazı önerileri not aldıktan sonra “Bu önerileri bir üst makamla görüşme yapmalıyım” cevabıyla Lavrov’un Putin’e sormak zorunda olduğunu ima etmiş oldu.
Lavrov çok haklı. Çünkü Moskova’nın tek karar vericisi Putin’dir.
Diğer bir ifadeyle, Kremlin’de bir baş var, gerisi hep sallabaş.
Putin’in talimatları yönünde hareket eden Lavrov, Ukrayna tarafına yeni bir öneri veya önerilenleri tartışma yerine Ukrayna’nın teslimiyetini içeren bir dizi şartlar ileri sürmesi umutla başlayan görüşmelerden hiçbir netice alınmadan sonlanmasına sebep oldu.
Rusya iç politikasında tek ve tartışmasız lider tavrı ve despotik tavırlarıyla olduğu kadar sadece onun kararıyla Ukrayna’nın işgaline başlanması, nükleer tehdit ve tüm dünya sistemi ile aktör ülkelerin yanında Beynelmilel hukuku ihlal eden Putin’in bir diktatör olduğu tartışma getirmez bir gerçektir.
Zaman zaman dünya nereye doğru yuvarlanıyor? Sorusuna cevap bulmaya çalışırken, derin analizlere ve tarihi süreç içinde dünyayı değişime zorlayan Çarlık Rusyası, Sovyetler Birliği ve Rusya Federasyonu dönemlerindeki Rus liderlerini araştırarak Rusya Devlet başkanı Vladimir Putin’i tanımaya ve gizli-açık politik hedeflerini anlamaya çalışıyorum.
•
Uzun süren araştırmalarımın sonunda gördüm ki; Putin, Rusya’nın güvenliğine, büyüklüğüne ve büyük güçler arasındaki yerine kafayı takmış durumda.
“Yüz yıl yaşasaydım, Avrupa’ya boyun eğdirir, Çin’in kibrini hedef alır ve Hindistan ile ticaret için kapıyı sonuna kadar açardım. Çünkü Rusya’nın ulusal güvenliğini korumanın tek yolunun genişlemek olduğu unutulmamalıdır”diyen ‘Büyük Katerina’nın yolunu benimsemiş ve fikirlerinden ilham almış olduğu anlaşılmaktadır.
‘Büyük Rusya hayali’ sadece Büyük Katerina’nın değil, tüm Rus Çarları ve komünist Sovyet diktatörlerinin de idealiydi.
Rusya Federasyonu’nun döneminde ise bu idealleri yeniden yaşatmayı kendine ilke edinen eski KGB istihbarat subayı ve mevcut Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin oldu.
Kısacası Putin, 21’inci yüzyılın kıyafetleriyle bir ‘Çar’. ‘Korkunç İvan’, ‘Büyük Petro’ ve ‘Büyük Katerina’ zihniyetiyle, Rusya Devlet Başkanı’dır.
Putin, ayrıca “Rusya’da ideoloji sadece Rusya’nın ulusal güvenliğine hizmet etmek içindir” diyerek Büyük Rusya hayaline atıfta bulunan Soğuk Savaş dönemindeki zalim diktatör Joseph Stalin’in komünist düşüncenin dışındaki politikalarının izini süren bir diktatördür.
Özetleyecek olursak Putin, dışarıdaki imajı daha çok ülkesindeki gücü kendinde toplaması ve muhalifleri susturmasıyla tanımlanırken, ülkede maço tavırlarıyla kurduğu güçlü adam imajı öne çıkıyor.
Rusya’nın “karşı gelinemeyen lideri” Vladimir Putin, neredeyse 20 yıldır devlet başkanlığı koltuğunda oturuyor. Liderliği Sovyetler Birliği’nin istihbarat ve gizli servisi KGB’den bugüne uzanıyor.
|