Avrupa`da referandum çılgınlığı
Avrupa`da referandum çılgınlığı 22 Nisan 2017
Türkiye`de referandumun &8216;EVET` ile sonuçlanması emperyalist Batılı devletlerdeki Türk düşmanlarını çıldırttı. Batı`daki Türk düşmanlığı cephesi, derin devlet yapıları ile işbirliğindeki kiliseler, siyasiler, medya ve sivil toplum kuruluşu maskeli örgütlerden oluşmaktadır. Avrupa başkentlerinde eleştiriler, Türkiye`nin içişlerine müdahaleye dönüştürüldü. Bu durum devletlerarası hukuka, örneğin Viyana Sözleşmesi`ne aykırıdır. Siyasilerin kullandığı dil ve medyadaki manşetler tek kelimeyle siyasi ahlaksızlık. Rezalet ve kepazelik diz boyu. Yeni hedefleri, içimizdeki uzantılarını kullanarak, sokakları savaş alanına çevirmektir. Yani, Türkiye`yi yeni bir siyasi kaos ortamına sürüklemek. CHP, HDP ve Vatan Partisi referandumun meşruiyeti üzerinden başlattıkları itiraz ve tartışmaları sokaklara taşımak için çağrılar yapıyor. Vatan Partisi son anda, ``PKK ve FETÖ terör örgütlerinin işine yarar´´ diyerek bu yanlıştan döndü. CHP ise HADEP`i de yanına alarak ısrarını sürdürüyor. Bu çağrılar ve hukuk dışı girişimlere verilen açık-gizli destek, Batı`nın demokrasiyi katlidir. Bu kışkırtmalar, Batı adına utanç verici ve cinnet halidir. AGİT RAPORU ŞAİBELİ Kısa adı AGİT olan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı`na bağlı gözlemciler heyetinin referandumla ilgili ön raporu AB`nin ön yargılarla dolu raporunun bir benzeri. Zira başka bir sonuç beklenemezdi. Çünkü Almanya ağırlıklı AB üyesi ülkelerin milletvekillerinden oluşan bu heyetin bazıları Türkiye karşıtı oldukları gibi bazılarının da PKK/YPG ile FETÖ gibi terör örgütleriyle bağlantılıdır. Bunlar, sosyal paylaşımlarında ve kendi Facebook ve Twitter profillerinde yayınladıkları yazı ve fotoğraflarda bu gerçek görülmektedir. Gözlemcilerden Alman Sol Parti (Die Linke) Milletvekili Andrej Hunko PKK aktivisti. Andrej Hunko`nun PKK mitingleri ve derneklerinde PKK`nın sembol ve bayrakları önünde özel buluşma resimleri var. Türkiye aleyhinde yayınlanan ve PKK`yı savunan bildirilere imza atan kişilerdendir. Ayrıca, Hunko ve 10 milletvekili hakkında Berlin Savcılığı, 2014`te PKK yasağını ihlalden soruşturma açmıştı. Türk kökenli Avusturya vatandaşı Yeşiller Partisi Milletvekili Alev Korun, Türkiye`de sokakları savaş alanına döndüren &8216;Gezi olayları`na destek vermişti. 2014`te Türkiye`nin Viyana Büyükelçiliği önünde ``Kobani yalnız değildir´´ pankartı taşıyan Alev Korun, terör örgütü PKK`nın birçok eylemine katıldı. Belçikalı milletvekili Ana Miranda, Türkiye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan aleyhine yaptığı paylaşımlarla biliniyor. Alman Sol Parti Milletvekili Heike Haensel de PKK`nın terör listesinden çıkarılmasını isteyen ekibin içinde yer aldı. Avusturya Sosyalist Partili milletvekili Stefan Schennach ise PKK militanlarının açlık grevini desteklemişti. Bu gerçeklere bakıldığında AGİT gözlemci heyeti, terör destekçisi ve Türkiye karşıtlarından oluşturulduğu açık ve net olarak görülmektedir. Bu heyetin hazırladığı rapor, önyargılı ve şaibelidir. Kısacası, bizim için yok hükmündedir. KILIÇDAROĞLU OYUNA GELME(!) Dış destekli tehlikeli bir oyun söz konusu. Terör örgütleri PKK, DHKP-C ve FETÖ`nün bu oyunda rol almalarını anlarım. Ancak Mustafa Kemal Paşa`nın kurucu lideri olduğu CHP`nin bu oyuna alet olmasını kabullenemiyor ve anlamlandıramıyorum. Kılıçdaroğlu, parti içi muhalefetin bir çıkış yapmasından korkmaktadır. Her şeye rağmen koltuğunu kaybetmek istemiyor. Bunu anlıyorum. Ancak, kendi siyasi ikbal ve istikbali uğruna dış destekli oyunlara alet olma yerine liderliğini yeni bir vizyonla yenilemeli. Bu yanlışlarıyla belki koltuğunda bir süre daha kalabilir ancak; bu yanlışlara devam ettiği sürece CHP, iktidarın meşru sahibi olamayacak.
|