Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10795
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2280) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (522) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (846) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Dış Politika konuları
Irak`ın kuzeyinde yapılan sınır ötesi harekat ne olmalıdır? (5)
Barzani mi daha tehlikeli PKK mı? (15)
Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (198)
ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (275)
Türk Dünyasıyla ilişkilerimiz yeterli mi ?hedef ne olmalıdır? (5)
Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? (110)
Dış politika ile ilgili diğer konular (1672)


Dış Politika - Dış politika ile ilgili diğer konular konusu hakkında görüşler
Mehmet KOÇAK - (Ziyaretci) 16.10.2019 20:04:52

Dengeler sarsıldı, oyun ve tuzaklar bozuldu

Dengeler sarsıldı, oyun ve tuzaklar bozuldu

ABD, DEAŞ`ı bahane ederek PKK`yı PYD-YPG gibi farklı isimler altında muhatap kabul ederek her türlü desteği vermiş ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) adı altında bu örgütleri kendi kontrolüne almıştı.
ABD, 70 yıllık müttefiki Türkiye`ye rağmen, bölgedeki doğalgaz ve petrol başta olmak üzere enerji kaynaklarını kontrol altında tutmak ve İsrail`in güvenliğine destek sağlamak üzere terörist unsurların içinde yer aldığı SDG şemsiyesi altında yeni bir yapı oluşturmaya çalıştı.
60 bin TIR dolusu silah ve mühimmat bölgeye nakledildi.
Suriye Demokratik Güçleri (SDG) adı altındaki bu yapı silahlarla donatıldığı gibi ABD ordusu tarafından eğitildi.

ABD, resmen muhatap aldığı terör örgütlerini oluşturmaya çalıştığı o yapının askeri gücü olduğunu ve müttefik düzeyde ilişkiler içinde finans ettiğini gizlememiştir.
Aslında bu düşmanca bir tavır olmasına rağmen, derin diploması ve siyasi ilişkiler üzerinden yürüttüğü ilişkilerini, sabır ve itidalli ancak bir o kadar da kararlı tavrıyla sürdürdü.
OPERASYONLA DEĞİŞEN DENGELER
ABD, Türkiye`yi önce bu yapıyı kabullenmeye zorladı.
Bunu başaramayacağını anlayan ABD ve onun öncülüğündeki emperyalist güç odakları, Cumhurbaşkanı Sn. Erdoğan ve onun hükümetini hedef aldı.
İçimizdeki iş birlikçi yapılar kullanılarak Erdoğan ve hükümeti devrilmeye çalışıldı.
Bir yandan PKK terör örgütü saldırıları hızlandırıldı, diğer yandan FETÖ (Fetullahçı Terör Örgütü) devreye sokuldu.
Başarısız kalan tüm ihanet kalkışmalarıyla aslında ABD, Türkiye`de resmen yenildi.

Türkiye-ABD ilişkileri tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar bozuldu.
Mucidi ABD olan, çok ciddi krizler üretildi.
Türkiye sabırla karşı tavrını sürdürdü ve sonunda ABD, bükemediği eli öpmedi ama sıkmak zorunda kaldı ve yeni bir politik taktik geliştirmeye çalıştı.
ABD, bir iyileşme görüntüsü vererek, politik taktiklerle Suriye`nin kuzeyindeki o yapıyı hedef alan Türkiye`nin askeri operasyonlarına engel oldu.
Her sefer farklı tekliflerle oyalayıp terörist unsurları Türk Ordusuna ezdirmedi.
Ancak, Cumhurbaşkanı Erdoğan`ın restleşmeye giden kararlı tavrı ABD`yı değişime mecbur etti.

ABD, ya müttefiki Türkiye veya yeni iş birlikçisi PKK terör örgütünü tercihle karşı karşıya kaldı.
Sonunda ABD, Türkiye`yi tercihe mecbur kaldı ve operasyon ABD ve Rusya bilgilendirilerek başlatıldı.
Doğrusu teröristler, bu noktaya gelineceğini hiç hesap etmemişlerdi.
PYD/YPG isimleri altında gizlenen PKK bir anda neye uğradığını şaşırdı.
Çünkü yereldeki ABD`li askeri yetkililer, teröristlere sonsuz bir güven vaat etmişlerdi.
Kısacası, Türkiye`nin operasyona karşı bozguna uğrayan YPG-SDG yani PKK, yapılan o vaatlerin boş olduğunu anlayınca şimdi kendilerine sığınacak yeni bir liman arıyor.
SIĞINACAK LİMAN ARIYORLAR
ABD tarafından terk edilmek suretiyle ihanete uğradıklarını dillendiren PYD/YPG ve içinde yer aldıkları Suriye Demokratik Güçleri (SDG) yani PKK terör örgütü, Türk Ordusu`nun operasyonuna karşı ayakta ve hayatta kalmak için Rusya ve Şam yönetimi ile anlaşmaya çalışıyor.
Daha önceleri Şam yönetiminin çağrılarına rest çeken ve bölgede bağımsız bir Kürdistan`ın Şam yönetimi tarafından tanınması halinde masaya oturabileceklerini ileri süren terör örgütü PKK, Rusya ve Şam yönetimine &8216;Özerlik`le yetinebileceklerini öneriyorlar.
Şam ise Türk Ordusu`nun operasyonu sayesinde terör örgütüne karşı eli güçlendiği için şartsız teslimiyet istiyor.
Rusya, terör örgütlerini ABD`ye tekrar bırakmak istemediği için Şam yönetimini kullanıyor.
ABD ise Türkiye`nin endişelerini giderecek derinlikte ve uzunluğundaki &8216;Güvenli Bölge`den geri çekilmeleri halinde terör unsurlarıyla tekrar ilişkilerin &8216;Güvenli Bölge` dışında devam edeceği vaatlerini tekrarlıyor.
ABD, bir yanda 70 yıllık müttefiki Türkiye`yi yeniden kazanma ve yeni müttefiki terör örgütlerini de kaybetmemenin uğraşını veriyor.
Anlaşılan o ki, Türkiye`nin operasyonu tüm ihanet planlarını bozdu.
Tüm aktörler Türkiye`nin operasyonla ayar verdiği Suriye`de yeni bir pozisyon belirlemeye çalışıyor.
Herkes çok iyi biliyor ki, Cenevre`de başlayacak olan Suriye Anayasasını oluşturma komisyonu görüşmelerinde sahadaki değişimler etkileyici olacaktır.
Çünkü Türkiye`nin sayesinde yeni bir aşamaya geçilmiş olunuyor ve terör unsurları büyük ölçüde devre dışı kalacak.
Madalyonun diğer yüzünde cevap bekleyen birçok soru işareti var.
Bundan sonra ABD ile terörist örgütlerin ilişkileri nasıl devam edecek?
Rusya ve Şam ile barışmaya çalışan terörist unsurlar, bundan sonra nasıl, ne şekilde, ayrıca hangi düzeyle ve de kimlerle ilişkiler kuracak?
Diğer bir önemli soru; Şam yönetimi, TSK ile karşı karşıya gelir mi? Veya Türkiye, Şam ile barışır mı?
Soruların cevaplarını zaman içindeki gelişmeler vermiş olacak.
Bekleyelim görelim&8230;


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.