Diktatör ve onun rejimi neden hedef alınmadı?
Diktatör ve onun rejimi neden hedef alınmadı?
Bu saldırı, önceden Rusya bilgilendirilerek yapıldığına göre Şam yönetimi de dolaylı yoldan bilgilendirilmiş oldu. Zaten, bu saldırıda Esed diktatörü ve Baas rejimi hedef alınmayacağı açık bir şekilde ilan edilmiş oldu. Bütün üsler boşaltılmış ve gerekli tedbirler alınmıştı. Yani ABD, Fransa ve İngiltere tarafından ``Boş üsler vuruldu´´. İngiltere Başbakanı Theresa May, ABD, Fransa ile İngiltere`den oluşan ittifak adına yaptığı açıklamada, Suriye`de rejim değişikliği peşinde olmadıklarını ve iç savaşa müdahale etmeyeceklerini duyurmuştu. Anlaşıldığı gibi ABD, İngiltere ve Fransa`nın Suriye`ye yönelik son hava saldırısı caydırıcı ve sonuç odaklı değildi. Şimdi herkes ``diktatör neden hedef alınmadı ve rejimi çökertmek için neden bir plan yapılmadı? Sorusunu soruyor. Çünkü, Suriye üzerinden Ortadoğu`nun yeniden şekillendirilmesi için iç savaşın devam etmesi isteniyor. Bu savaş devam ettikçe silah tüccarları Arap pazarında silahlarını pazarlama şansını artırıyor. Diğer yandan Müslüman Müslümana kırdırılarak gelecekte İsrail`e karşı koyacak güç ve enerji potansiyeli yok ediliyor. Onun için Esed diktatörü devrilmiyor ve Baas rejiminin çökertilmesi için hiçbir girişimde bulunulmuyor. Emperyalist güçler, hem diktatör hem de rejim var oldukça bu savaşın devam edeceğini biliyorlar. HİÇBİR ŞEY DEĞİŞMEDİ ABD, Fransa ve İngiltere`nin ortak operasyonu olarak ilan edilen Suriye`ye yönelik saldırının ayrıntıları gün geçtikçe ortaya çıktı, çıkıyor. Kimyasal silah iddialarının hava saldırıları için bir bahane olduğu gerçeği de ortaya böylece çıkmış oldu. Suriye`de insani gerekçelerle müdahaleye ihtiyaç olduğu şüphesiz. Ancak bu saldırı Suriye ve Suriyeliler için değil, Batılı emperyalist güçlerin çıkar ve menfaatleri ile İsrail`in güvenliği için pazarlık alanı oluşturmak amacıyla yapılmıştır. Onun için Rusya`ya haber verildi ve hiçbir üssüne saldırılmadı. Diktatör Esed ve Baas rejimi de hedef alınmamıştır. Kısacası: Ne sahada ne de masada Suriye halkı ve Suriye`nin geleceği için değişen hiçbir şey yok. Beşşar Esed, ``Egemen güçlerin saldırılarına rağmen rağmen ayaktayım´´ mesajıyla Suriye`nin geleceğinde de var olacağı mesajını vermiş oldu. Halbuki, ülkesini yakıp yıkan, sivil ve savunmasız halka yönelik kimyasal ve konvansiyonel silahlarla toplu katliamlar düzenleten, diktatör Esed ve rejimi hedef alınmalıydı. Çünkü, Esed despotu ve rejim sistemi Suriye`nin iç savaş sebeplerinin başında gelmektedir. Aslında kimyasal depolar yerine, bu kimyasal silahları bulunduran geliştiren ve kendi halkına kullanan caniler vurulmalıydı. Ancak beklenen olmadı. Diktatör Beşşar Esed ve babasından miras kalan &8216;Baas rejimi` hâlâ ayakta ve geçmişe nazaran daha güçlü. Kısacası bu saldırı sonuçları itibarıyla tam bir şov ve pahalı bir havai fişek gösterisinden başka bir şey olmadı. Diğer bir ifadeyle bu saldırı: ABD Başkanı Trump, İngiltere Başbakanı May ve Fransa Devlet Başkanı Macron gibi sadist ruhluların kendilerini tatmin etme ve yeni füzeleri denemek amacıyla yapılmış sembolik bir hamle oldu. BUNDAN SONRA NE OLUR? Şimdi; ``Bundan sonra ne olur?´´ sorusuna cevap arayalım. Zalim Esed, muhaliflerini önceden olduğu gibi öldürmeye devam edecek. Ancak dünya kamuoyunun tepkisini çekmemek ve yeni saldırı sebepleri oluşmaması için bundan sonra kimyasal silah kullanma yerine; muhalif güçleri ve sivil halkı kimyasal olmayan silahlarla bombalamaya devam edebilecek. Rusya ve İran`ın desteğiyle kuşattığı bölgelerdeki sivil halkı, susuz ve aç bırakarak cezalandırmış olacak. Şam diktatörü ve siyasi ekibi müzakereye girme konusunda yapılacak baskıları ciddiye almayacak. Şu gerçeği herkes bilmeli ve kabul etmeli: Şam diktatörü ve Baas rejimi hedeflenmediği sürece, bu ve benzeri saldırılar şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da &8216;anlamsız hareket` olarak tarihe geçecektir. Sonuç odaklı olmayan her saldırı diktatör Esed ve çetelerini ayrıca destekçileri olan ülkeleri de daha da cesaretlendirecektir. Diğer bir gerçek şu! ABD ve müttefikleri bu saldırıyla milyonlarca Suriyelinin acısını dindirecek bir şey başarmış değil.
|