Emperyalist ülkeler, Afgan madenlerinin peşinde! (1)
Emperyalist ülkeler, Afgan madenlerinin peşinde! (1) 18 Eylül 2021
Mehmet Koçak İletişim: kocak61mehmet@gmail.com
Afganistan’da 20 yıl sonra işgalci ABD’nin desteğiyle yönetime gelen Taliban, geçen ay kontrolünü ele geçirdiği Afganistan’da “İslam Emirliği” ilan etmişti.
Kısa bir zaman önce ise Taliban kurduğu hükümeti ilan etti.
Ancak açıklanan geçici hükümet, başta işgalci ABD yönetimini ve müttefiklerini rahatsız etti.
Onları kaygılandıran konuların başında, ‘kapsayıcı bir hükümet’ oluşturma vaadine rağmen hükümette kadınlar ve etnik azınlıkların temsil edilmemesi ile kabinede doğrudan Amerikan askerlerine yönelik saldırılarda adı geçen hatta katliamlara karışan kişilerin görev alması olarak ifade ediliyor.
Kabinede en çok dikkati çeken ve işgalci ABD ve müttefikleri ülkeler tarafından terörist ilan edilip aranan Afganistan Başbakanı Molla Muhammed Hasan Akhund, Birleşmiş Milletler’in ‘kara listesi’nde.
İçişleri Bakanı Siraceddin Hakkani ise Amerikan Federal Soruşturma Bürosu’nun (FBI) arananlar listesinde bulunuyordu.
Bunların tamamı doğru:
Fakat işin aslı başka:
Yani, ABD ve müttefikleri için yeni kabinede, kadınların ve faklı etnik azınlıkların temsil edilmemesi veya sadece eski terörist ve düşman şimdiki müttefik Taliban’ın öncülerinden kabinenin oluşmasının çok fazla bir önemi yok.
İşin asıl sebebi şu:
ABD ve müttefiklerinin, Taliban’dan rahatsız olmalarının asıl sebebi, Taliban’la varılan anlaşmaya göre çekilme sonrasında hem Taliban yönetimi hem de oluşturulacak hükümetin kendileriyle işbirliği içinde olacakları vaadine Taliban’ın sadık kalmamasıdır.
Bu anlaşmaya uyulmadığının en bariz örneği ise Afganistan İslam Ermişliği açıkladığı hükümet kabinesinde işgalci güçlerin işbirlikçisi olan ve geçmiş hükümetlerde görevlerde bulunanlara yeni yönetimde önemli görevler verilmemiş olmasıdır.
Yani; anlaşma çerçevesinde kendileri çekildikten sonra kendilerinin emrinde hareket eden yeni ve eski sadıklarından oluşan mekanizmaların ortak yönetim oluşturmalarının gerçekleşmemiş olmasıdır.
Bu gelişme, Taliban’ın eski düşmanı şimdi ise yeni müttefiki olan işgalci Amerika ile Avrupa Birliği (AB)’nin ciddi manada rahatsız olmalarına sebep oldu.
Onların hedefi, çekilseler de eski ve yeni sadıklardan oluşacak hükümet sayesinde Afganistan’ın zengin madenlerine hükmetmektir.
•
Afganistan madenleri tüm emperyalist ülkeleri iştahlandırıyor.
Diğer bir ifadeyle; emperyalist ülkeler Afgan madenlerinin peşinde!
Nadir bulunan madenler için Çin’den ithalata bağımlı kalan ABD ve Avrupa Birliği (AB), şimdi Taliban ile en iyi ilişki kurma yolu konusunda bir ikilemle karşı karşıya.
Özellikle Batılı aktörler, Taliban’ı tanımaya mesafeli gibi dursa da ‘trilyon dolarlık’ maden zenginliğini yok sayma şansları yok.
Birçok Batılı yatırımcı, güvenliği ve hukukun üstünlüğü endişelerini gerekçe gösterdiklerine bakmayın, ABD ve AB, Taliban ile hem işbirliği yapacaklar hem de Taliban’ı çok kısa zamanda tanıyacaklar, zira buna mecburlar.
Çünkü Taliban, dünyanın iştahını kabartan çok değerli madenlere sahip bir ülkeyi yönetecek.
Taliban’a ülkeyi teslim eden ABD ve müttefikleri ise Taliban yönetimini baskı ve ekonomik şartlarını zorlaştırıcı girişimleriyle işbirliğine ve anlaşmalar imzalamaya zorluyorlar.
Korkuları ise daha işin başında anlaşmalara sadık kalmayan Taliban’ın, Çin ve Rusya ile gizli işbirliği kurmak suretiyle Afganistan’ın zengin madenlerinden ABD ve Avrupa Birliği (AB)’nin mahrum edilmesidir.
NOT: Daha dün Taliban’ı terörist ilan eden ABD ve müttefikleri bugün işbirliği içinde yeni ilişkiler kurmaya yönelirken, Türkiye’de ise hâlâ malum zihniyete mensup siyasi zevat “Taliban ile işbirliği Atatürk Cumhuriyetine yakışmaz” naraları atarak hükümete engel olmaya çalışması, tek kelimeyle siyasi çapsızlıktır.
Ancak şimdiye kadar olduğu gibi bugün de bu çatlak seslere kulak asmadan hükümetimiz, ülkemizin menfaatleri yönünde gereğini yapmalıdır.
|