Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10283
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2281) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (516) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (846) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (545) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Dış Politika konuları
Irak`ın kuzeyinde yapılan sınır ötesi harekat ne olmalıdır? (5)
Barzani mi daha tehlikeli PKK mı? (15)
Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (198)
ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (275)
Türk Dünyasıyla ilişkilerimiz yeterli mi ?hedef ne olmalıdır? (5)
Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? (110)
Dış politika ile ilgili diğer konular (1673)


Dış Politika - Dış politika ile ilgili diğer konular konusu hakkında görüşler
Ahmet Kılıçaslan AYTAR - (Ziyaretci) 23.10.2015 22:56:57

ERDOĞAN İLE YARIN

ERDOĞAN İLE YARIN



Suriye Devlet Başkanı B.Esad, Moskova`da Rusya Devlet Başkanı V.Putin`e ziyarette bulundu.

Rusya`nın "Çift Yönlü Yaklaşım Stratejisi" doğrultusunda ABD merkezli savaşan güçlerin ortak tehdit kabul ettiği radikal terör örgütleriyle mücadelesine ortak olmak talebine sırt dönülmesi ardından,

Rusya merkezli savaşan güçlerin B.Esad`a bağlı güçlerin yanında terör örgütlerinin tasfiyesi sürecini,

Ardından siyasi çözüm için Suriyelilerin ülkelerinde nasıl yaşamak istediklerine ilişkin gelişecek müzakere yöntemlerini görüştüler.






Nitekim B.Esad, terörün Suriye`de siyasi çözüm önünde engel teşkil ettiğini,

Rusya ile oluşturulan koalisyonla birlikte bölge ve dünya halklarına karşı ciddi tehlike teşkil eden teröre desteğin kesilmesinin önemini,

Operasyonların uluslararası hukuk çerçevesinde cereyan ettiğini,

Herhangi bir askeri hareketlenmenin siyasi adımlarla izleneceğini,

Sonuçta Suriye halkının kendi vatanının geleceğini herhangi bir müdahale olmadan belirleyeceğini,

Nihayet Suriye`nin muhtelif alanlarda yeniden yapılandırmasında iki ülke arasındaki ilişkilerin pekiştirilmesi arzusunu ifade etti.






Devlet Başkanı V.Putin ise Suriye`de siyasi çözümün sağlanması amacıyla uluslararası başka taraflarla da temaslarda bulunacağını,

Nihaî bir çözüm için tüm dini ve etnik bileşenlerin katılımıyla siyasi bir çözüm bulunacağını,

Her şeye rağmen son sözün kesinlikle ve sadece Suriye halkının sözü olacağını belirtti...






En önemli mesaj Rusya`nın liderliğini yaptığı yeni koalisyonda B.Esad`a terörle mücadelede aldığı önemli roldü.

Esad`ın Suriye`nin meşru lideri olduğu açıkça belli oldu, bu anlamıyla tatışmaları da beraberinde getirdi.






Beyaz Saray, Esad`ın Moskova ziyaretinin Suriye`de siyasi çözüme yardımcı olmayacağını savundu.

"Kendi halkına karşı kimyasal silah kullanan Esad`ın görkemli bir törenle karşılanmasını, Rusların açıkladığı siyasi çözüm hedefine tezat olarak görüyoruz" denildi.






Rusya ise ABD`nin BM kararına dayanmadan ve ülke yönetiminden onay almadan Suriye`de IŞİD`e karşı hava operasyonu düzenlemesini ve IŞİD politikasını dünyanın yarısının reddettiğini, pek yakında diğer yarısının da güvenini kaybedebileceğini açıkladı...






Karşılıklı açıklamalar dünyadaki çatışma bölgelerinde taraflar arasında kalıcı çözümlerin sağlanabilmesi için BM statüsünün değiştirilmesine çaba gösteren ülkeleri haklı kılıyor.

Çünkü BM Güvenlik Konseyi`nde farklı görüşlerden dolayı çatışmalara siyasi çözüm bulmak yıllar alıyor...

ABD, devam eden uluslararası düzenin kurucusu ve bu alanda sorumluluğunun daha fazla olduğuna dikkat çekiyor.

BM`i yeniden yapılandırma görüşünün doğru olmadığını, BM değerlerine saygılı olmayan ülkeleri ekonomik ve siyasal yaptırım mekanizmalarıyla cezalandıracağını ikaz ediyor.






Bu noktada, Suriye İç Savaşı`nın siyasi çözümünde ABD ve Rusya arasında Devlet Başkanı B. Esad bir indikatör görevi yapıyor..

BM statüsünün değişmemesini isteyenler "Esad`sız", statünün değişmesini isteyenler "Esad`lı" siyasi çözümü zorluyor.






Rusya`nın çatışmaların başından beri ülkedeki tek karar alma merciinin Suriyelilerin iradesi olduğunu vurgulaması, halkın iradesinin üstünlüğünü kabul eden uluslararası camianın yavaşta olsa Rus tezine destek vermesine neden oluyor.

Ama Dışişleri Bakanı J.Kerry halâ, "ABD ve Avrupa; Rusya ve İran ile Suriye`nin bir bütün olması ve Suriyelilerin kendi liderlerini seçmesi gerektiği konusunda görüş birliği içindeyiz. Ancak bu yönde hızla ilerlemenin önünde bir şey var, o da B. Esad`tır " diyor.

Yine de aralarında Türkiye`nin de bulunduğu bir çok ülkenin, Suriye`deki çatışmaların sona ermesi için B.Esad`ın iktidarda olduğu geçiş süreci için uzlaşmaya vardığı söyleniyor.






Ne ki Türkiye dış politikasında manevra kabiliyet kalmamış bir ülke konumundadır.

Yalnızca Recep Tayyip Erdoğan, dünyanın her bölgesinde İslami Cihad taraftarı örgütler üzerindeki etkisiyle özgür dünya önünde bir bir güç oluşturuyor.

Üstelik dünyanın yarısı Erdoğan`ı, Suriye`deki fiillerinden dolayı "insanlık suçu, savaş suçları, dünya barışına karşı işlenen suçlar ve savaşa sebep olmak" suçlarıyla itham ediyor...






Rağmen Türkiye hükümeti Esad`lı geçiş sürecine iki şartla ve 6 ay için onay veriyor!

Birincisi, bu sürecin mutlaka Esad`ın görevden kesin olarak ayrılmasıyla sonuçlanması,

İkincisi, Suriye Ordusu ve istihbarat birimleri başta olmak üzere hiçbir önemli kurumun kendisine bağlı olmaksızın Esad`ın sembolik bir başkan olarak bu geçiş sürecini tamamlaması isteniyor!






Halbuki Rusya, "Bugün Esad`ın düşmesini bekleyen birçok lider, siyaset arenasından belki de ondan önce çekilecektir. Bu tarihin cilvesidir "diyor!

Sanki siyasi çözüm sürecinin yolunu çiziyor...






Siyasi Çözüm, terör örgütlerinin tasfiyesi başarılırsa, ardından düzenlenecek Barış Konferansı`nda, "birleşik, laik ve demokratik" kalması esasında yeni Suriye`nin kurulmasına ilişkin bağlayıcı kararın alınması anlamına geliyor.






Yeni Suriye`nin kurulmasına ilişkin bağlayıcı karar;

Birincisi,rejime karşı bir araya getirilen ve birbirinden çok farklı gruplar ve bireylerden oluşmuş, o yüzden her bir grubun diğer gruplardan ciddi farklılar gösteren bir takım hak ve iddiaları temsil eden Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu`nun talep ettiği rejimi değiştirme,

İkincisi; Suriye rejiminin anayasal, kanuni ve meşru sorumluluk olarak güvenliğin tesis edilmesinden birinci derecede sorumlu olduğu iddiaları bileşkesinden çıkarılacaktır.






Suriye trajedisinde işlenen hukuk ihlallerinden rejim kadar muhalif taraflar, teröristler,bunları destekleyen ülkeler paylarını üstlenecek,

Elde edilecek sonuç BM merkezinde uluslararası hukuka işlenerek yeni bir küresel statüye neden olunacaktır.






Bu bağlamda insanlık suçu, savaş suçları, dünya barışına karşı işlenen suçlar ve savaşa sebep olmak benzeri suç unsurlarını kovuşturmak uluslararası ceza hukukunun kapsamını oluşturuyor.

Bir iç savaşta yabancı devletlerin silahlı çatışmalara katıldığı durumlar uluslararasılaşmış silahlı catışma olarak kabul ediliyor.






Suriye İç Savaşında suç unsurlarının belirlenmesi ve suçluların yargılanması için II. Dünya Savaşında işlenen suçları kovuşturan Nürnberg Uluslararası Askeri Ceza Mahkemesi ya da Tokyo Uluslararası Uzakdoğu Askeri Mahkemesi benzeri kurumlar emsal teşkil ediyor.






Ya da çatışma yaşanan devletin, suç olup olmadığına dair araştırmalarda bulunabilmesi için önce Savcılığa bildirmesi ve Savcı`nın BM Güvenlik Konseyi Statüsü`nün 13. Maddesine göre bir suçun varlığını fark ederse, BM Şartının 7. Maddesindeki yetkilerine dayanarak suçu Uluslararası Ceza Mahkemesine bildirmesi yetiyor.






Oooo! Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı A.Cubeyr, Beşar Esad`ın ülkesinin geleceğinde oynayabileceği tek rolün Suriye`yi terk etmek olduğunu söylüyor.

Ya,Katar Dışişleri Bakanı H.Atiyye, "Suriye halkını rejimin gaddarlığından korumak için Suudi ve Türk kardeşlerimizle birlikte askeri bir müdahale gerekiyorsa, bunu yaparız" açıklamasında bulunuyor.

ABD, Irak`a IŞİD`e karşı mücadelede Rusya ya da ABD`den yardım alma konusunda seçim yapmaları gerektiğini iletmiştir," Ya biz, ya Rusya" diyor.







Siyasi çözüm ve sonuçları için 6 ay daha...




23.10.2015
















































Ahmet Kılıçaslan AYTAR
ahmetkilicaslanaytar@gmail.com


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.