Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10725
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2281) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (523) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (846) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (980) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Dış Politika konuları
Irak`ın kuzeyinde yapılan sınır ötesi harekat ne olmalıdır? (5)
Barzani mi daha tehlikeli PKK mı? (15)
Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (198)
ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (275)
Türk Dünyasıyla ilişkilerimiz yeterli mi ?hedef ne olmalıdır? (5)
Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? (110)
Dış politika ile ilgili diğer konular (1673)


Dış Politika - Dış politika ile ilgili diğer konular konusu hakkında görüşler
Mehmet KOÇAK - (Ziyaretci) 23.07.2014 22:07:13

Göstermelik mahkemeler ve gizlenen gerçekler




Göstermelik mahkemeler ve gizlenen gerçekler

23 Temmuz 2014 Çarşamba






&8216;Terör devleti` İsrail`in Gazze`deki saldırılarında çoğu çocuk, 500 aşkın sivil katledildi. Kan gölüne dönen Gazze`de hastane morgları cenazeler için yetersiz kalmaya başladı. Hava ve karadan devam eden operasyonlardan Gazze harabeye dönerken, yaralı kurtulanların tedavisi de kısıtlı imkanlar ile yapılıyor.

Bu acı tablo karşısında Başbakan Erdoğan`ın Uluslararası Toplumu ve İslam dünyasını bu vahşet karşısında ``susmayın, harekete geçin´´ çağrıları ve ülkeler arası çeşitli girişimlerini sürdürürken, diğer yandan da başkanlık yaptığı bakanlar kurulu kararıyla Türkiye`de 3 gün milli yas ilan edildi.

``İsrail`in Filistin halkına karşı uyguladığı bu acımasız ve topluca cezalandırmanın ulaştığı noktada katliamı lanetliyoruz`` açıklamasıyla ilan edilen milli yas ve Filistin halkını sahiplenilmesi nedeniyle Cumhurbaşkanımız Sayın A. Gül ve Başbakanımız Erdoğan ile Türk hükümetini kutluyorum. Çok anlamlı, onurlu ve ahlakı olduğu kadar da takdire şayan bir gelişme oldu.

Bu değerlendirmeden sonra şimdi asıl konumuza geçelim&8230;

Bosna`daki yanlı ve yanlış politikalarının bir benzerini Ortadoğu`da tekrarlayan ``Birleşik Hainler. Diğer adıyla Beşli Çete´´ BM-Güvenlik Konseyi`nin ihanetlerini gizlemek için kurulan mahkemelerin adaletten uzak kararları BM`nin kimlerden yana olduğunu açık bir şekilde ortaya koymaktadır.

Kısa bir zaman önce (11 Temmuz 2014) Srebrenica`da katledilen 8372 Müslüman Boşnak, 19. yıldönümünde dualarla anmış, katil Sırp Çetnikleri ve seyirci kalanlar ile ihanet edenleri lanetlemiştik.

Yakınlarını kaybedenlerin kurduğu ``Srebrenica Anneleri Derneği´´nin Hollanda aleyhine 2007 yılında açtığı dava nihayet tamamlandı. Lahey Bölge Mahkemesi Srebrenica soykırımı sırasında Barış Gücü`ne sığınan 300 Müslüman Boşnak`ı Sırp katillere teslim ettikleri için Hollanda devletini kısmen sorumlu buldu.

ASIL SORUMLU BM-GÜVENLİK KONSEYİDİR&8230;

Hollandalı askerler elbette ki sorumluluklarını yerine getirmedikleri ve kendilerine teslim olan masum ve savunmasız Müslüman Boşnakları Sırp canilere teslim ettikleri için büyük bir ihanet ve insanlık suçu işlemişlerdir.

Ancak: Srebrenica`da sadece Hollandalı Birlik değil, o birliğin bağlı olduğu BM Barış Gücü Komutanlığı yani UNMPROFOR`un komutanları ile BM-Güvenlik Konseyi asıl suçludur.

Çünkü; 16 Nisan 1993 tarihinde gerçekleşen olağanüstü toplantıda 819 ve 824 no`lu kararları alan BM- Güvenlik Konseyi, Saraybosna, Tuzla, Jepa, Gorajde ve Bihac ile Srebrenica`yı ``Güvenli Bölge´´ ilan etmişti. Bu karara rağmen gerekli önlemleri almayan BM`ye bağlı ``Barış Gücü´´ (UMPROFOR) Sırp Çetniklerin ``SOYKIRIM´´ yapmasına engel olmadı.

Ancak; Bosna Hersek genelinde devam eden ve Srebrenica`da finali yapılan Soykırım`ın perde arkasındaki aktörler ve güçler hiçbir zaman tartışılmadı ve ortaya çıkarılarak muhakeme edilmedi.

BM ve AB bu ihanetleri gizlemek için göstermelik mahkemeleri kurarak bir oyalama ve gerçekleri hasır altı yapmışlardır.

Lahey Adalet Divanı, Srebrenica`da yaşananları``Soykırım´´ olarak tanımlamış ancak Sırbistan`ın devlet olarak sorumlu tutulamayacağına karar vermiştir.

Bu karar yanlıştı.

Çünkü; Bosna`da sürdürülen toplu katliamların arkasında Sırbistan devleti vardı. Silahlandırıp lojistik sağlayan ülke olarak ``Soykırım´´ın baş sorumlusu Sırbistan devleti idi.

Şimdide; Lahey Bölge Mahkemesi`nin aldığı karar Lahey Adalet Divanı`nın bir benzeridir. Lahey kentinde görülen davada kararı okuyan Yargıç Larissa Alwin, ``Hollandalı askerler, Bosnalı Sırp güçlerin kampı kuşatması üzerine, 300 Boşnak`ı Sırplara teslim ettiği ve ölümlerine sebep oldukları için Hollanda, Srebrenitsa katliamından &8216;kısmen sorumlu`dur´´ kararına varmıştır.

Halbuki BM`ye bağlı Hollandalı Barış Gücü sadece 300 kişi değil, onlar Sırpların kuşatmayı aşarak 8372 Müslüman Boşnak`ın katledilmesine yol vererek bir insanlık suçu işlemişlerdi. Kısacası onlar SOYKIRIM`dan sorumludurlar.

Ne hazindir ki; binlerce Müslüman Boşnak`ın öldürülmesine göz yuman Hollandalı askerlere ``görevlerini zor şartlar altında yerine getirerek hizmet ettikleri´´ ifade edilerek madalya takıldı. Zamanın Hollanda Savunma Bakanı Henk Kamp, ilk madalyayı Srebrenica`da görev yapan birliğin komutanı Thom Karremans`a taktı. BM Barış Gücü`nü yöneten Karremans, katliam sırasında Sırp komutan Ratko Mladiç ile kadeh kaldırmıştı.

Srebrenitsa ve Jepa Anneleri Derneği Başkanı Munira Subaşiç`in Lahey Bölge Mahkemesi`nin, Srebrenitsa soykırımında Hollanda`yı ``kısmen suçlu´´ bulmasıyla ilgili, ``Karar bizi tatmin etmedi, bu nedenle mücadelemizi sürdüreceğiz´´ açıklaması birçok gerçeğe işaret ediyordu.

Hollandalılar bölgede görevli olduğu için, katliamın faturası sadece bu ülkeye kesilemez. Asıl sorumluluk Srebrenica`yı güvenli bölge ilan eden Birleşmiş Milletlerindir.

Diğer bir gerçek ise şudur;

BM temsilcisi Cyrus Vance ile AB Temsilcisi Lord Owen başta olmak üzere BM`ye bağlı &8216;Barış Gücü` komutanları bu insanlık ayıbına engel olmayıp seyirci kalmışlardı. Hatta Müslüman Boşnaklar aleyhinde kışkırtıcılık yapmışlardı. Sırp Çetnik güçleri bu güvenli bölgenin sınırlarını çiğnerken NATO kılını bile kıpırdatmamıştır.

Bu gerçekler açıkça göstermektedir ki; BM Savaş Suçluları Mahkemesi gibi &8216;Srebrenica Anneleri Derneği` tarafından açılan davaya bakan Lahey Bölge Mahkemesi de göstermeliktir.

Bu mahkemeler tarafsız olmadıkları gibi aldıkları kararlar siyasi olduğu kadar adaletten çok uzaktır.


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.