Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10795
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2280) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (522) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (846) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Dış Politika konuları
Irak`ın kuzeyinde yapılan sınır ötesi harekat ne olmalıdır? (5)
Barzani mi daha tehlikeli PKK mı? (15)
Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (198)
ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (275)
Türk Dünyasıyla ilişkilerimiz yeterli mi ?hedef ne olmalıdır? (5)
Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? (110)
Dış politika ile ilgili diğer konular (1672)


Dış Politika - Dış politika ile ilgili diğer konular konusu hakkında görüşler
Mehmet KOÇAK - (Ziyaretci) 1.09.2018 22:49:38

İdlib düğümü Tahran`da çözülür mü?

İdlib düğümü Tahran`da çözülür mü?
01 Eylül 2018 Cumartesi



Halep, Hama, Humus ve Derra bölgelerinde yaşanan felaketler son günlerde İdlibbölgesinde tekrarlanmak isteniyor.
Suriye rejim ordusu Rusya ve İran`ın desteğiyle çatışmasızlık bölgelerinin sonuncusu olan İdlib`e yönelik operasyon hazırlıkları devam ediyor.
Kuşatma tamam gibi ve çember daraldıkça daralıyor.
Şehrin 500 bin olan nüfusu çevre şehir ve kasabalardan gelen sığınmacılarla bölgede 3.5 milyon insan yaşamaktadır.
Türkiye, &8216;Astanamutabakatı` kapsamında bir çatışmasızlık bölgesi oluşturulması amacıyla İdlib`de toplam 12 gözlemci noktasından güvenliği tesis etmeye çalışıyor.
Hedef, bölgede yaşanan bunca acılar sonrası hayatta kalan insanların bundan sonra rahat bir hayat sürmelerine katkı sağlamaktır.
Diğer bir ifadeyle güven ve huzuru sağlamak amacıyla Türkiye bir sistem oluşturmaya çalışmaktadır.
Ancak, emperyalist güç odaklarının tamamı kendi çıkarları uğruna bu bölgeye yönelik farklı operasyonlar planlamaktadırlar.
Mutabakatta ``Bir sorun ve anlaşmazlık söz konusu olduğunda Türkiye, Rusya ve İran çözmek için birlikte hareket edecek´´ ibaresi yer almış olmasına rağmen mutabakatta imzası bulunan Rusya ve İran son zamanlarda çeşitli bahaneler ileri sürerek İdlib`e saldırmayı hedefliyorlar.
FARKLI HEDEFLER
Rusya, İran ve Şam açısından en önemli hedef, İdlib`deki ÖSO ve diğer direnişçi grupların operasyonlarla zayıflatılması ve Şam yönetiminin yeniden bölgeyi kontrol altına almasını sağlamak.
Şam yönetiminin hedefi ise İdlib`i Rusya ve İran`ın desteğiyle almaktır.
Çünkü Şam yönetimi halen bölgedeki şehirlere ulaşmakta ciddi sıkıntılar yaşamaktadır.
İdlib`in rejim güçlerinin eline geçmesi hem bir zafer hem de tüm şehirlere ulaşan ana yolu tamamen kontrolüne almak anlamına gelmektedir.
Bu da Şam diktatörünün tüm ülkeye hakimiyetini büyük ölçüde sağlamış olacak.
ABD ve Fransa ise, Rusya ve İran`ın İdlib`e saldırmaları yeni bir kaos ortamına sebep olacağını ve kendilerinin de Şam yönetiminin bölgeye girmesine müsaade etmeyeceklerini seslendiriyorlar.
Özetle, operasyona dair tek bir hedef olmadığı gibi müttefik görünenlerin de hedefleri de uzun vadede değişebileceği gibi çelişebileceği de ihtimal dahilindedir.
TÜRKİYE; SAVAŞ YERİNE MASAYI GÖSTERİYOR
Türkiye`nin kısa vadeli hedefi, Astana sürecinde öngörüldüğü üzere İdlib vilayeti, Halep`in batı kırsalı, Hama`nın kuzeyi ve Lazkiye`nin doğusu arasında kalan bölgede uzun süreli bir çatışmasızlık durumu sağlamak ve bölgeyi geçiş sürecine hazırlamaktır.
Türkiye`nin bir diğer hedefi kendisine yakın ÖSO gruplarıyla birlikte kritik bölgeleri kontrolü altında tutmak ve Türkiye`ye doğru başlayacak kitlesel göçleri engellemektir.
Böylece Suriyelileri kendi topraklarında korumaktır.
Fakat bu konuda Türkiye maalesef yalnız kalıyor. Çünkü Suriye`deki tüm aktörlerin İdlib`e muhtemel bir operasyondan farklı beklentileri vardır.
İdlib`in mevcut haliyle siyasi sürece dahil olması mümkün değil.
Türkiye`de kontrol dışı bazı terör gruplarının varlığından rahatsız
Ancak, bu durum Rusya ve İran destekli Şam yönetiminin katliamlarıyla mümkün hale getirilemeyeceğini ısrarla dile getirmekte ve operasyonlara karşı tavrını sürdürmektedir.
Türkiye, savaş değil, sorunların masaya taşınmasını istiyor.
Şu bir gerçek ki, Suriye`de yaşananlara insani amaçlarla yaklaşan tek ülke Türkiye. Sahadaki diğer aktörlerin tamamı farklı amaç ve emeller peşinde koşmaktadır.
İçinde Savunma Bakanı Akar ve İstihbarat BaşkanıFidan`ın da yer aldığı Türk heyeti, Moskova temaslarında ``Savaşla değil, alınacak tedbirlerle ve yeni politik hamlelerle sorun çözülebilir´´ olduğunu muhataplarına iletti.
Tahran zirvesinde Türkiye Devlet Başkanı Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı Ruhani ve Rusya Devlet başkanı Putin, İdlib için bir araya gelecekler.
Başkan Erdoğan; öncelikli olarak, Suriye`nin kuzeybatısında yer alan İdlib`e yönelik harekatın amacı ne, Operasyonun Suriye`deki siyasi çözüme katkısı olur mu sorularını soracak.
Şimdi herkes,``İdlib düğümü Tahran zirvesinde çözülür mü?´´ sorusunu soruyor. Bana göre çözülmeli, aksi halde İdlib`e operasyon sadece İdlib için değil, Suriye geneli için bir felaket olur.


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.