Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10791
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2278) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (522) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (844) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Dış Politika konuları
Irak`ın kuzeyinde yapılan sınır ötesi harekat ne olmalıdır? (4)
Barzani mi daha tehlikeli PKK mı? (15)
Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (198)
ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (275)
Türk Dünyasıyla ilişkilerimiz yeterli mi ?hedef ne olmalıdır? (5)
Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? (110)
Dış politika ile ilgili diğer konular (1671)


Dış Politika - Dış politika ile ilgili diğer konular konusu hakkında görüşler
Mehmet KOÇAK - (Ziyaretci) 12.05.2021 11:35:24

Kınamak yetmez: İsrail cezalandırılmalı, ‘Filistin ile Dayanışma Konferansı’ düzenlenmeli!

Kınamak yetmez: İsrail cezalandırılmalı, ‘Filistin ile Dayanışma Konferansı’ düzenlenmeli!

ABD’nin öncülüğündeki Batı Emperyalizminin desteğindeki Siyonist İsrail, Filistin ve Filistinlileri yok edip bölgeyi Yahudileştirme projesini adım adım gerçekleştiren, son günlerde Mescid-i Aksa’ya saldıran İsrail, Filistinli savunmasız sivil halkı topraklarından evlerinden sürme girişimlerine hız verirken, dokuzu çocuk 24 kişiyi katlettiği Kudüs ve Gazze’ye yönelik hava operasyonlarını sürdürüyor.Yakın zamanda kara harekatı başlatması ise ihtimal dahilindedir.

Kısacası, saldırı, işgal, şiddete dayalı baskı ve zulüm hiç bitmedi, bitmiyor.

Diğer bir ifadeyle:

Osmanlının bölgeden çekilmesinden sonra Batılı emperyalist ülkeleri Yahudileri bölgeye yerleştirme planının devamında bilhassa 1948’de kurulmasını sağladıkları Siyonist terör devleti İsrail, kuruluşundan bu güne uyguladığı işgal, göçe zorlama ve terör saldırılarıyla bir insanlık suçu işlemektedir.

Şu bir gerçek:

Birleşmiş Milletler - Güvenlik Konseyi (BM-GK)’nin daimi üyeleri yani o ‘beşli çete’ kuralları çiğner, uluslararası hukuk İsrail için işletilmez ise bu dünyada barış, hukukun üstünlüğü ve adalet gibi kavramların hiçbir anlamı olmadığı gibi Filistin başta olmak üzere dünyada barıştan, huzur ve güvenden de söz etmek mümkün değildir.

İçi boşaltılmış bu kavramları emperyalist devletler, sadece kendileri dışındaki ülkeleri dizayn etmek için baskı aracı olarak kullanmaktadırlar.

Bu gerçekten hareketle ifade etmek isterim ki;

Terör devleti İsrail’i sürdürmekte olduğu şiddete dayalı baskı ve zulmünü sadece kınamak veya Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BM)’nin acil olarak toplanması hiçbir anlam ifade etmez.

Zira; ne BM-GK’nın aldığı veya alacağı kararlar ne de kınamalar İsrail, tarafından ciddiye alınmamaktadır.

Onun içindir ki, İsrail’i kınamak veya BM-GK’nın toplanması yetmez, mutlaka cezalandırmak gerekir.

Çünkü BM-GK kararlarını ve devletlerarası ilişkileri hukuk açısından düzenleyen Viyana Sözleşmesi’ni hiçe sayan İsrail, kan dökmeye, işgali yaymaya ve soykırıma varan toplu katliamlarıyla suç işlemeye devam etmektedir.

BM-GK, derhal geçmişte aldığı kararları işletmeli ve İsrail cezalandırılmalıdır.

Yani Siyonist İsrail terör devleti ve ona destek olan ülkeler, Lahey Uluslararası Adalet Divanı ile Uluslararası Ceza Mahkemesinde yargılanmalıdır.

Öte yandan; çok acil olarak ‘Filistin ile Dayanışma Konferansı’ düzenlemeli ve İsrail ile onun hamiliğini yapan ülkelere karşı ortak bir politik tavır alınmalıdır.



Bir tarihi hatırlatma ile devam edelim.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BM-GK)’nın 22 Kasım 1967 tarihli 242 sayılı kararı, “Orta Doğu’da âdil ve kalıcı bir barışın sağlanması için İsrail’in son savaşta işgal ettiği tüm topraklardan çekilmesi” ve “bölgedeki tüm devletlerin güvenli ve tanınmış sınırlar dahilinde var olma hakkına saygı duyulması” şeklindedir.

Bu karara ilaveten Filistin’de ‘iki devletli çözüm’ önerisi kabul edilmiştir.

Ancak, bu kararlar, ABD’nin öncülüğündeki Batılı emperyalist ülkelerin İsrail’e desteği nedeniyle hiçbir zaman işletilmemiştir.

Tüm BM-GK kararları ve Uluslararası hukuk sözleşmelerine rağmen Siyonist İsrail’in hedefi, işgal ettiği toprakları ilhak etmek ve Filistinlileri Filistin dışında Ürdün başta olmak üzere komşu ülkelere sürmek, direnenleri ise yok etmektir.

Siyonist İsrail, elbette suçludur ancak onun koruyan ve her konuda kayıtsız şartsız destekleyen ABD ve AB öncülüğündeki Batılı Emperyalist ülkeler de onun suç ortaklarıdır.

Bu suç ortaklarının mazlum Filistin halkına karşı zalim İsrail’in yanında yer almaları evrensel insan hakları, insanlık onuru ve insanlık vicdanı adına ahlaki değerlerle bağdaşmayan yüz kızartıcı bir çirkefliktir.

Ancak, Filistin’de yaşanan trajedi karşısında Arap dünyasının “görüntüyü kurtarma amaçlı” gösterdiği cılız tepkiler bir yana, sergilediği kahreden sessizliği tek kelimeyle bir utanç tablosudur.

Son söz olarak hatırlatmak isterim ki; İsrail’i bu kadar cesaretlendiren sadece ABD ve onun öncülüğündeki Batılı emperyalist ülkelerin verdiği destek değil, Arap ülkelerindeki kukla yönetimlerin İsrail ile yakınlaşıp işbirliği içinde olmaları ve İsrailterör devletinin sürdürdüğü vahşete karşı seksizlikleridir.


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.