Küçük ülkedeki büyük oyun
17 Ekim 2020 Küçük ülkedeki büyük oyun
Kırgızistan, Orta Asya’nın küçük ve fakir bir ülkesidir. Bilhassa Sovyetler Birliği’nin dağılması sonrasında bu küçük ülke üzerinden küresel aktörlerin bir güç savaşı verdikleri bir gerçektir.
Kırgızistan’ın seçilmiş olmasının sebebi ise bu küçük ülkenin jeostratejik konumunun arz ettiği önemdir.
4 Ekim’de yapılan seçimlere hile karıştırıldığı iddiasıyla başlayan karışıklıkların bir halk isyanına dönüştürülmeye çalışılmasının sebebi de bölge üzerinde derin hesaplar peşinde olan küresel aktörlerin hesaplaşmasının bir sonucudur.
Kırgızistan’daki krizin temelinde “yolsuzluk, kutuplaşma ve işsizlik” gibi etkenlerin varlığı inkâr edilemez, ancak bu küçük ülkeyi derinden sarsacak ve halkı topyekûn harekete geçirecek önemli ‘Fay hatları’ vardır.
Küresel aktörlerin içinde yer aldığı güç odakları bu ülke üzerinden bölgeye yönelik politik hamlelerini gerçekleştirebilmek için bu fay hatlarını tetiklemek suretiyle büyük depreme sebep oldular ve de oluyorlar.
4 Ekim seçimlerinin sonuçları üzerinden başlatılan olaylarda bu yol izlendiği kısa zamanda görülmüştür.
KIRGIZİSTAN’IN FAY HATLARI
Kuzey-Güney ayrışması: Kırgızistan’da en önemli siyasi sorunlardan biri Kuzey – Güney bölgeleri arasındaki ayrışmadır.
Ülke yönetiminde etkin olma adına ülkenin ekonomik kaynaklarına nüfus etme mücadelesi Kuzey ile Güney bölgeleri arasında çok eskilere dayanan bir mücadeledir.
Kırgızistan’da Cumhurbaşkanı Kuzey bölgesinden biri olursa Başbakan Güneyli veya tersi Cumhurbaşkanı Güneyli olursa Başbakan Kuzey bölgesinden biri olmak zorundadır. Aksi halde ülke isyana dönüşecek olayların başlamasına sebep olabilir. Bakanlıkların dağılımı aynı şekilde denge oluşturularak hükümetler ancak kurulabilir.
Yeni Başbakan Caparov, kuzeyli olmakla birlikte, bu hassasiyetleri dikkate alan uzlaşmacı tavrıyla tanındığı için yakın zamanda bir sorun yaşanmayacağına inanılıyor.
Etnik Çatışmalar: Kırgızistan’ın güney bölgesinde Kırgız Türkleri ile farklı Türk boylarından Özbek, Kazak ve Ahıska Türkleri arasında kimlikler ve ekonomik sebepler üzerinden ayrışmaları geçmişten bu güne sorun olmaya devam etmektedir.
Özbekler tarımla, Kırgızlar ise hayvancılıkla uğraşan topluluklar olageldikleri için suya, toprağa ve kentlerde konuta erişim konusunda sürdürülen rekabet, zaman zaman çatışmalara dönüşmektedir.
Sovyetler Birliği’nin yıkılmasından sonra Mayıs 2010 yılında çıkan çatışmaların en şiddetlilerinden biri yaşandı.
Ülkede yaşanan Kırgız-Özbek çatışması, Kırgızistan ile Özbekistan arasındaki ilişkileri de olumsuz etkiliyor.
4 Ekim 2020’de başlayan olaylar sırasında Güney’de etnik çatışmalar başlayacağı korkusu yaşandı.
Güney bölgesinde siyasi ağırlığa sahip ayrıca Türkiye ile yakın ilişkiler içinde olan Oş şehri belediye eski başkanı ve Uluttar Birimdigi (Milli Birlik) Partisi Genel Başkanı Melisbek Mirzaahmetov öncülüğünde oluşan komitenin aldığı önlemler sayesinde yeni bir etnik çatışma yaşanması engellenmiş oldu.
Dış müdahaleler ve FETÖ: Küresel aktörlerin bu küçük ülke üzerinden bir güç savaşı sürdürdükleri gizlenemez bir gerçektir.
Unutulmasın ki: Kırgızistan’da halen emperyalist küresel aktörlerin tamamı aktif durumdadır.
ABD’nin Kırgızistan’daki askeri üssü 2014’te kapatılmış olsa da ABD’nin kendisinin olduğu kadar, taşeronu olan FETÖ üzerinden de çeşitli vakıflar, partiler, medya ve sivil toplum kuruluşlarıyla ilişkileri sürmektedir.
Ancak son gelişmelerin bu ilişkileri nasıl etkileyeceği zaman içinde görülecektir.
Rusya, Kırgızistan’ı hâlâ hinterlandının bir parçası olarak görüyor. Kırgızistan’daki askeri üssü aktif durumdadır. Ayrıca siyasi, askeri ve istihbarat alanlarında işbirliği sayesinde önemli güce sahiptir.
Çin ise sınırındaki Kırgızistan’la yakından ilgilenmektedir. En azından “Kuşak Yol Projesi” nedeniyle Kırgızistan’ı kapsama alanında tutmaya çalışıyor. Çin ayrıca ABD ile Batılı güçleri Kırgızistan’dan uzak tutmayı hedefliyor.
Diğer bir fay hattı ise FETÖ yapılanmasıdır. FETÖ yapılanmasının Orta Asya kalesi olarak bilinen Kırgızistan’da devlet kurumlarına sızmayı başaran bir örgüttür.
4 Ekim olayları sonrasında ABD’nin FETÖ yapılanması üzerinden Kırgızistan eski Cumhurbaşkanı Atambayev’i yeniden iktidara taşıma planı Kırgızistan’daki Batı karşıtı güçlerin ortak girişimine Türkiye, Rusya ve Çin’in de müdahil olmasıyla bertaraf edildi.
FETÖ’nün darbe girişimindeki girişimleri nedeniyle güç kaybı artarak devam ediyor.
Kısacası; küçük ama stratejik konumunun önemi bakımından küresel güçlerin üzerinde hesaplaştığı Kırgızistan; uçurumun kenarından döndüğü ve yeniden normalleşmeye doğru ilerlemeye başladığı görülmektedir.
|