Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10725
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2281) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (523) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (846) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (980) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Dış Politika konuları
Irak`ın kuzeyinde yapılan sınır ötesi harekat ne olmalıdır? (5)
Barzani mi daha tehlikeli PKK mı? (15)
Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (198)
ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (275)
Türk Dünyasıyla ilişkilerimiz yeterli mi ?hedef ne olmalıdır? (5)
Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? (110)
Dış politika ile ilgili diğer konular (1673)


Dış Politika - Dış politika ile ilgili diğer konular konusu hakkında görüşler
Mehmet KOÇAK - (Ziyaretci) 25.07.2015 13:01:34

Ortadoğu`da yeni dönem mi başlıyor?



Mehmet Koçak
Mehmet Koçakkocak61mehmet@gmail.com


Ortadoğu`da yeni dönem mi başlıyor?

25 Temmuz 2015


IŞİD militanları sınırda Türk askerine saldırmış ve 1 astsubay şehit olmuştu. Saldırı sonrası IŞİD hedefleri vuruldu ve 200 yakın IŞİD militanı öldürüldü. Gece saat 23.30 sularında IŞİD yeniden saldırıya geçti ve gece boyu sınırdan silah sesleri gelmeye başladı. Sabaha karşı 03.45 sularında F-16`larımız Suriye tarafındaki IŞİD hedeflerini vurdu.

Batı medyası ve Batı başkentlerinde yuvalanan F. Gülen Örgütü ile onun güdümündeki yayın organlarının yanında ``Doğan medya´´ da Türkiye hükümeti ile Cumhurbaşkanımız aleyhinde ``IŞİD`e devlet eliyle destek veriliyor´´ şeklinde başlatılan karalama kampanyaları ısrarla sürdürüldü. Ayrıca HDP ile Marksist legal ve illegal örgütler de bu iddiaları seslendiriyorlardı.

Hatta öyle ileriye gidilmiş ki; Cumhurbaşkanımız Erdoğan`ın oğlu ve kızı IŞİD`le ilişkili oldukları iddia edildi.

Bu operasyonlarla IŞİD hedeflerinin vurulması şimdiye kadar sürdürülen haksız suçlamaların ne derece yalan ve yanlış olduğunu göstermiş oldu.

Gelelim bölgede neler oluyor? ve neler olabilir? sorularına

Şu bir gerçek: Ortadoğu`daki fay hatları hareketleniyor. Bugün yaşananlar büyük depremin habercisi niteliğindeki artçı depremlerdir.

Kısacası bu büyük depremin kaç oranında olacağını, neye yol açacağını ve hangi felaketleri beraberinde getireceğini şimdiden tahmin etmek zor.

Eğer İncirlik kullanılacaksa ya da oluşturulacak olan uluslararası bir kara harekâtı ile müdahale edilecekse bu iş sadece IŞİD`le sınırlı kalmaz.

Türkiye, yalnız IŞİD terör örgütünün değil, PKK dâhil bölgedeki tüm silahlı terör örgütlerinin bertaraf edilmesi konusunda ısrarlı. Bunu hem kendi ulusal güvenliği hem de bölgenin ileriye dönük istikrar ve güvenliği açısından gerekli görmektedir.

Eğer ABD ve müttefik kuvvetler Türkiye`ye verdikleri sözlerde samimi olduklarını göstererek gerekli adımları atarsa hiç şüphesiz başlatılacak operasyonlar Irak ve Suriye`de yeni oluşumları beraberinde getirebilir. Beşşar Esed ve ekibinin bu operasyon kapsamında tutuklanıp Lahey Savaş Suçluları Mahkemesi`ne sevki sağlanabilir.

Suriye`de istikrarın temin edilmesi ve güvenliğin kontrol altına alınması için Barış Gücü yerleştirdikten sonra geçici bir hükümet oluşturulup demokrasiye intikal ve ülkenin yeniden inşa süreci başlatılabilir.

Aksi halde Irak ve Suriye`de IŞİD`le sınırlı bir operasyon kaosun oluşmasına sebep olur. Böyle bir operasyon daha fazla kanın akmasından, daha fazla insanın ölmesinden ve daha fazla yıkımın gerçekleşmesinden başka bir şey olmaz.

Çok dikkatli olmalıyız&8230;

Dünya başkentlerinde; ``bölge ile ilgili askeri operasyonlar başlatılırsa, Rusya ve İran`ın tavrı ne olur? Ukrayna`da noktalanmayan hesaplaşma Ortadoğu`ya mı taşınır?´´ şeklindeki sorulara cevap aranıyor.

Elbette ki derin diploması gizli açık işliyor ve herkes kendi gücü nispetinde tavır koymaya, siyaset belirlemeye çalışıyor.

Ancak Türkiye jeostratejik ve jeopolitik konumu itibarıyla herkesten daha fazla dikkatli olmak zorundadır. Unutulmasın ki: ABD, küresel güvenliğin sağlanmasından çok, küresel hâkimiyetinin güçlenmesiyle ilgileniyor&8230;

Suriye politikasında yalnız bırakıldığımız gibi bu defa da zor bir çıkmazın içine sürüklenebiliriz. Unutulmasın ki; Rusya ve İran IŞİD üzerinden bölgeye böyle bir müdahalenin yapılmasına karşıdır.

Elbette ki, ulusal güvenliğimiz ve çıkarlarımız nazarı dikkate alınarak hareket ediliyordur. Öyle inanıyorum ki; diplomasimiz, istihbarat birimlerimiz ve siyasi irade her türlü ihtimali göz önünde bulundurarak çalışmalarını yürütmektedir.

Ancak Türkiye`de seçimler sonrası ortaya çıkan tablo daha hızlı ve daha stabil kararlar almamızı engelliyor. Koalisyon görüşmelerindeki tıkanma aşılamayacağa benziyor. Erken seçim bu süreçte başarıyla sonuçlanamaz ve siyasi istikrarsızlık devam ederse Türkiye`nin âli menfaatleri büyük zarar görür.

Ayrıca:

Bugünlerde PKK terör örgütünün ve uzantısı olan HDP`nin ``Çözüm Süreci´´ni sabote eden girişimleri de tesadüfî değildir.

Madalyonun diğer bir yüzü de şu: Bölgemiz yeniden şekillenirken biz kenardan seyredemeyiz. Mutlaka gelişmeler doğrultusunda meşru haklarımız, ulusal güvenliğimiz ve çıkarlarımız için gerektiği zaman ve şartlarda harekete geçmeliyiz.

Ortadoğu`nun yeniden yapılandırılması büyük hesaplaşmaya dönüşebilir&8230;

ABD ve müttefik güçler, Rusya ve İran`ı devre dışı bırakmaya kalkarsa bu operasyonlar büyük bir hesaplaşmaya tahavvül edebilir.

Çünkü; Ukrayna parantezi henüz kapanmadı ve İran`la nükleer program konusunda anlaşmaya varılsa da, ABD, Avrupa`ya füze savunma sistemi yerleştirme planlarından vazgeçmiş değil.

Öte yandan Moskova yönetimi, bu duruma tepkisini göstermek için Kırım`a bombardıman uçakları gönderiyor. Olası bir anlaşmazlıkta ABD`nin Avrupa`daki füze kalkanı tesisleri Rusya için hedef haline gelecek.

Ortadoğu`nun yeniden yapılandırılması başta olmak üzere ne ABD ne de Rusya`nın girişimleri maalesef küresel barışa hizmet etmeyecek.

Ne acıdır ki; her iki emperyalist gücü durduracak ya da yönlendirecek üçüncü bir kuvvet dünyada yok. NATO üyesi ülke olmamız ve ekonomik alanda AB ve ABD ile güçlü bağlar ile Rusya`nın yayılmacı politikaları karşısında ister istemez bu iki güç arasında AB gibi ABD`nin yanında yer almak durumundayız.

Duamız ve dileğimiz; akan kanın durdurulması ve yeni kanların akmaması için savaşmadan bir uzlaşma yolunun bulunmasıdır. Allah milletimizin, devletimizin, tüm Müslümanların ve insanlığın yardımcısı olsun&8230; AMİN


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.