Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10221
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2281) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (454) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (846) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (545) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Dış Politika konuları
Irak`ın kuzeyinde yapılan sınır ötesi harekat ne olmalıdır? (5)
Barzani mi daha tehlikeli PKK mı? (15)
Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (198)
ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (275)
Türk Dünyasıyla ilişkilerimiz yeterli mi ?hedef ne olmalıdır? (5)
Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? (110)
Dış politika ile ilgili diğer konular (1673)


Dış Politika - Dış politika ile ilgili diğer konular konusu hakkında görüşler
Ahmet Kılıçaslan AYTAR - (Ziyaretci) 15.10.2014 18:25:01

PKK TERÖR ÖRGÜTÜDÜR AMA

PKK TERÖR ÖRGÜTÜDÜR AMA



Irak- Suriye tezkeresi "BM`nin üyesi tüm ülkelere, BM Güvenlik Konseyi kararı ve uluslararası hukuk çerçevesindeki sorumluluklarına uygun biçimde IŞİD ve benzeri terör örgütlerinin faaliyetlerine karşı gerekli tedbirleri alma çağrısı" doğrultusu,
Irak`ın kuzey bölgesinde silahlı PKK terör unsurlarının varlığı,Suriye ve Irak`ta diğer terör unsurlarının sayısı ve ortaya koydukları tehditte artış,Türk toprağı kabul edilen Süleyman Şah Saygı Karakolu`na dönük güvenlik riskinin artması gerekçesi,
Gelişmelerin seyrine göre ileride telafisi güç bir durumla karşılaşmamak amacıyla çıkarıldı.


Bu sırada IŞİD, Rojava`da Kobane`ye saldırırken,tezkerede IŞİD`i dengelemek adına PKK ve isimlendirmeden PYD`nin de terör grupları arasında gösterilmesi,PKK- PYD ile IŞİD`in eşitlendiği izlenimini verdi.
Bu durum Kürt Sorunu`nun Barışçıl çözümünü etkilemeye devam ediyor.


Devletinin ulus bağlantısından kopmuş PKK`lı milyonlarca Kürt, Türkiye`de merkeziyetçi yönetime karşı çıkan BDP/HDP çatısı altında, tüm kitle örgütlerinde ve yönetimlerinde sonuçlarını toplumda daha çok hissettirecek yerel yönetimlerden en ücradaki evlere kadar örgütlenmiş, hükümetin çözüm sürecinde ilerleme kaydetmemesine karşı özerklik yönünde daha geniş adımlar atmaya yönelmiştir.
Doğu ve Güneydoğu`da ekonomi alanında faaliyet gösteren dernekleri bünyesinde toplayarak güçlü bir sivil toplum olmayı amaçlayan bir grup işadamı ve sanayici, Kürdistan coğrafyasında yaşayan halkların birliği,Kürdistan ulusal ekonomik politikalarının oluşturulması,bu sermayenin küresel rekabet düzeyinde sahada yer alması amacıyla "Kürdistan Sanayici ve İşadamları Derneği"ni kurmuştur.
Seçimle işbaşına gelinmiş Diyarbakır, Mardin, Van büyükşehirlerinde etnik, kültürel ve dini faktörler altında kendi yönetim biçimini bizzat belirleyen Demokratik Özerklik inşası sürdürülüyor.
Başta petrol ürünleri ve bakır, kalay, krom gibi önemli madenlerin ve Karakaya, Atatürk, Keban gibi büyük barajların, hidroelektrik santrallerinin işletilmesinde karar sahibi olmak ve gelirlerinden pay isteniyor.
Kürdistan değerleri üzerinde özerk bölge hakkının müzakereler ve anlaşmalarla belirleneceğine vurgu yapılıyor...


Cizre`nin Suriye tarafındaki Derik`ten, Kilis`in Suriye tarafında Efrin`e kadar yaklaşık 700 kilometrelik alan Kuzey Suriye`de Kürdistan coğrafyasıdır, Suriye nüfusunun yüzde 15`ini oluşturan 2-2.5 milyon Kürt yaşıyor.
Kürtler Cizire, Kobane ve Efrin Bölgesi`nde "Demokratik Özerklik" ilan etmiştir, bu 3 Kanton tamamen PKK`ya bağlı Kürt Demokratik Birlik Partisi (PYD) ve "Halkçı Koruma Birlikleri" YPG`nin kontrolündedir.


Türkiye ve Suriye`li PKK`lılar bu iki devletin hem ulusal, hem küresel ekonomi hedeflerine karşı direniş ekonomisi karşılığında Kürt halkının özgür ve demokratik yaşam sisteminin kurumsallaşmasını hedefliyor.
Bütün ekonomik faaliyetler toplumun ihtiyaçlarını karşılama amacı taşırken, kapitalizmin sınırlandırılması hedeflenecektir.
Mülkiyet sorununda verimlilik ölçü alınıyor, ne aşırı bireysel mülkiyetçilik, ne de devlet mülkiyetçiliği Demokratik Özerklik kapsamına girmiyor.
Üretim alanına dönük kooperatifleşmenin yanında tüketim alanına dönük kooperatifleşme ile özel şirket ekonomilerinin daraltılması ve tekelleşmelerin engellemesi düşünülüyor.
Ne Borsa, ne repo, hisse senetleri alış-verişi, ne de bono, faiz vb. finans-kapitalin enstrümanları kullanılmayacaktır.
Banka sisteminin değiştirilmesini esas alınırken, bankaların borsa oyuncusu olarak ekonomi üzerinde etkili olmasına, sanayi ile iç içe geçmesine izin verilmeyecektir.
Herkesin kendi işinin ve iş yerinin emekçisi olduğu bir ekonomik üretim sistemi temel ilkedir.
Vergi konusunun genel hükümleri devletle yapılan müzakerelerle oluşacak,toplumcu ve adil bir vergi sistemi halkın onayından geçen bir kanunla düzenlenecektir.


Nerede? Hem Türkiye`de,hem Suriye`de!


Ne ki, PKK`nın bu vizyonu finansal karakterli işlem ve davranışlara yansıyor.
Bölgenin barışa evrilmesi halinde dahi kurulması öngörülen ulusal ekonomik, politik, kültürel yapı bir dizi ulus ötesi gelişmeye ve koalisyonuna engel olarak duruyor.
İlgili felsefeyle gelişmemiş üretim biçimi, eksik yurtiçi aktiviteleri, işte finansman kısıtlılığı, zayıf yatırım talebi gibi sorunlar nedeniyle, yabancı yatırım çekemeyecekleri, teknolojiyi yükseltemeyecekleri,yerli üretimi ve hizmeti geliştiremeyecekleri, sonuçta genel ekonominin bir paraziti olarak kalacakları ve şiddet üreten merkezler haline gelecekleri öngörülüyor.
Reddediliyor,çünkü bu vizyonu elde etmek için başvurulan etnikçi terörü, dünden bugüne-bugünden yarına taşıyan hiçbir merkeze ihtiyaç bulunmuyor.


İşte tezkere;PKK`yı açıkça yok edilmesi hedeflenen terör örgütü olarak gösteriyor, PKK önderleri yolun sonuna geliyor.
Bu sırada KCK Yürütme Konseyi,Türkiye`yi Rojava`ya saygı göstermeye davet ediyor.
Eşbaşkanlık, Kobane`deki gelişmelerle ilgili açıklamasında, "Bu vicdani, ahlaki, insani, sosyolojik, kimlik ve akrabalık bağları itibariyle de böyledir. Kürtlerden tepkisiz kalmalarını istemek, köleliğin de ötesinde insanlığından ve kimliğinden vazgeçmelerini istemek demektir" deniyor.
Ardından "Aksi durumda ne çözüm süreci gelişebilir, ne de halkımız direnişten vazgeçer. Kobane bu kadar önemlidir" tehditi geliyor.


Hükümet ve Batı,Kobane`de yaşanan trajediye timsah gözyaşları dökmektedir...
Neden ABD Dışişleri Bakanı J.Kerry Kobane`yi kurtarmanın stratejilerinin bir parçası olmadığını söylüyor?
"Kobane düşüyor" haberi üzerine gelişen Kürt tepkisi sokakları ve siyasi ortamı sarsarken,sanki bir "Kurt Kapanı" kurulmuş gibidir.
Buna bir katkı da yavaş yavaş gelişiyor,mesela Fransa Cumhurbaşkanı F Hollande, "Kobani`nin teröristlerin eline düşmemesi için Türkiye`nin sınırlarını açması gerekiyor" demeci, akıllara ` kimbilir daha ne tür kapanlar var?" sorusunu getiriyor.


Türkiye`de hükümetin temsil ettiği İslamcı kültürün İslamiyet`in sadece bir din değil topyekün bir hayat tarzı olduğu fikri, bu fikrin yarattığı taassub, taassubun yarattığı İslami Cihad inanışıyla mücadele ise sırasını bekliyor.
Alman Die Welt gazetesi,"Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan İŞİD`in gülümseyen suç ortağı " başlığıyla çıkıyor...

15.10.2014




Ahmet Kılıçaslan AYTAR
ahmetkilicaslanaytar@gmail.com


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.