Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10192
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2285) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (422) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (847) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (542) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (889) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Dış Politika konuları
Irak`ın kuzeyinde yapılan sınır ötesi harekat ne olmalıdır? (5)
Barzani mi daha tehlikeli PKK mı? (15)
Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (198)
ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (278)
Türk Dünyasıyla ilişkilerimiz yeterli mi ?hedef ne olmalıdır? (5)
Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? (110)
Dış politika ile ilgili diğer konular (1674)


Dış Politika - Dış politika ile ilgili diğer konular konusu hakkında görüşler
Prof.Dr. Ata ATUN - (Ziyaretci) 31.10.2014 22:53:00

Rumların Yanlış Stratejisi (2/4)

Rumların Yanlış Stratejisi (2/4)

Makarios, bu yanlış politik kararın ve stratejik hatanın bedelinin çok ağır olduğunu anlamıştı ama uzaklardan adayı karıştırmaya ve Türkiye`yi yok saymaya devam eden Yunanistan`daki yönetimin başında olan kişiler, namı diğerle askeri cunta ve sivil danışmanları hala daha anlamamışlardı.

Tarihten de ders almamış olan bu kişiler, aradan 4 yıl geçtikten sonra yeni ve büyük bir hata daha yaptılar, Türkiye`yi yok sayarak. Bunun da bedeli hem Yunanistan, hem de Kıbrıs Rum Yönetimi için çok ağır oldu.

General Grivas, Yunanistan`dan gönderilen Tümen`e çok güveniyordu. O yüzden adayı Türklerden bu tümenin yardımı ile nasıl temizleyeceğinin planlarını en ince ayrıntısına kadar yapmıştı. Nede olsa Türklerden bir kuyruk acısı vardı Grivas`ın. 9 Eylül 1922 tarihinde arkasına bakamadan İzmir`den ayrılan Yunan ordusunun içindeki birasteğmenolan Grivasyenilgiyi hiç hazmedememişti. Şimdi Kıbrıslı Türklerden "Küçük Asya Felaketi"nin intikamını almanın zamanı gelmişti. Zaten kendini, güçlü, dokunulmaz ve yenilmez bir komutan olarak görmüştü hep.

Grivas, 15 kasım 1967 tarihinde, kerhen de olsa Makarios`un da onayını alarak, Türkiye`yi yok sayma gafleti içinde, adadaki Yunan Tümeninden aldığı takviye güçle Geçitkale (Kofunie) ve Boğaziçi (AyiosTheodoros) köylerine saldırdı. Amacı Türk kontrolü altındaki Lefkoşa-Larnaka-Limasol kavşağını ele geçirmek ve Türk direnişini kırmaktı.

Tepeden tırnağa silahlı 2 bin kişilik Rum ve Yunanlı komandolardan oluşmuş askeri güce karşı sayıları 100`ü bile bulmayan Mücahitler mermilerinin sonuna kadar direndiler. Uzun çarpışmalardan sonra köye girmeyi başaran Grivas güçleri 32 Mücahidimizi şehit etti, kimini vurarak, kimini de üzerine mazot döküp canlı canlı yakarak&8230;

Türkiye`yi yok sayıp başlatılan bu saldırının bedeli çok ağır oldu. Türkiye Yunanistan`a savaş ilanı içeren bir Nota verdi. BM bu konuda karar alıp, Yunanistan`dan gönderilmiş Komando tümeninin adada yasada aykırı bir şekilde bulunduğunu, yani adayı işgal ettiğini belgeledi. (Paragraph 25 of the U.N. Secretary-General`s Report S/8322 of 3 January 1968 to the U.N. Security Council.)Türkiye`nin verdiği notanın ağırlığını kaldıramayan Yunanistan, adadaki Yunan Tümenini geri çekmeyi kabul etti. Grivasve Yunan Tümeni 8 Aralık 1967 ile 16 Ocak 1968 tarihleri arasında BM gözetiminde adayı terk ettiler. Makarios her iki köye verdiği zararı ödemeyi ve katledilen mücahitleri tazmin etmeyi kabul etti ama sonra sözünde durmadı.

Rumların ve Yunanlıların "Türkiye`yi yok saymak" inatları burada da bitmedi. Yunanistan`da iş başında bulunan askeri cunta ve Kıbrıs`taki uzantıları, 15 Temmuz 1974 tarihinde de "Türkiye`yi yok saydılar" ve Makarios`u devirerek Kıbrıs Helen Cumhuriyeti`ni kurmak, arkasından da bu sefer daha gerçekçi hazırladıkları "İphestos Planı" içeriğince adayı Türklerden temizlemek amacı ile bir darbe düzenlediler.

Darbe başarıya ulaştı ve Yunanistan`daki askeri Cunta ertesi gün EOKA`cı katil NikosSampson`u Cumhurbaşkanı ilan etti. 17 Temmuz günü akşamı da NikosSampson, adanın tek televizyon kanalı olan "Kıbrıs Radyo Yayın Korporasyonu"ndan yaptığı konuşmada "Kıbrıs Helen Cumhuriyeti`nin kurulduğunu ve Yunanistan`la birleştiğini" yani yüzyılların ülküsü olan Enosis`i gerçekleştirdiğini ilan etti.

Adanın garantörü olan Türkiye, bu duruma seyirci kalmadı ve 1960 Anayasası`nın Ek I., Madde 4`ün kendisine verdiği yetki ile bu uluslararası yasalara aykırı statü değişikliğine müdahalede bulundu.

Darbeden tam 31 gün sonra Türkler adanın kuzey bölgesinde, adanın neredeyse üçte birine eşit bir alan üzerinde 23 Aralık 1963 sabahı "Genel Komite" adı altında kurdukları kendi yönetimlerini meşrulaştırdılar. Adanın güneyinde kalan Kıbrıslı Türklerin de tümü, Rumlarla yapılan görüşmeler sonucunda adanın kuzeyine göç ettiler....(Devam edecek)

Ata ATUN
e-mail: ata.atun@atun.com
http://www.ataatun.org
Facebook: Ata Atun
http://www.twitter.com/ataatun
31 Ekim 2014

T.C. ve KKTC`de Yüksek Öğrenim ile ilgili Resmi kuruluşlar ve Üniversitelerin Etik kurulları, Ata Atun intihal ile ilgili herhangi bir akademik bulguya rastlamamıştır.



Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.