Rusların çekildiği üslere İran’ın yerleşmesi tehlikeli bir gelişme…
Rusların çekildiği üslere İran’ın yerleşmesi tehlikeli bir gelişme… 14 Mayıs 2022
Mehmet Koçak İletişim: kocak61mehmet@gmail.com
Ortadoğu’da dengeleri sarsacak gelişmeler yaşanıyor.
Rusya güçlerinin bir kısmını Suriye’den Ukrayna’ya kaydırma kararı alması sonrası harekete gecen İran, Ruslardan oluşacak boşluğu doldurmaya hazırlanıyor.
Böylece İran Devrim Muhafızları Ordusu ile İran’ın emrindeki Lübnan Hizbullahı, Suriye’de mevcut askeri varlıklarını ikiye katlayarak Ortadoğu’da etkili bir güç olmayı hedefliyor.
Batılı istihbarat kaynaklarından sızdırılan bilgilere göre Lazkiye’nin batısında yer alan Hmeymim Hava Üssü, Kamışlı Havaalanı ve Deyrizor hava üssü üzerinden kısmi tahliyeler gerçekleştirilirken, Rusların boşalttıkları yerleri İran ve İran’a bağlı Hizbullah ile Suriye ordusuna devrettikleri iddia ediliyor.
Ayrıca, İran Devrim Muhafızları Ordusu ile İran’ın kontrolündeki Lübnan Hizbullah’ı Humus’un doğusundaki Mahin köyündeki askeri üs dahil olmak üzere bazı havaalanları ve üslere Şam diktatörü Beşar Esad’in kardeşi Mahir Esed’in yardımıyla konuşlanmış durumda.
Diğer yandan, gelişmeleri birlikte değerlendirmek üzere alelacele Tahran’a giden Şam diktatörü Beşşar Esed, 2019’dan bu yana ikinci kez Tahran ziyaretinde bulunuyor.
Arap milliyetçisi Baas rejiminin diktatörü Esed ve molla rejiminin rehberi Hamaney, bu ziyaretin güçlü İran ile Suriye’nin stratejik ilişkileri gereği ve bölgede iki ülkenin çıkarlarının korunması amacıyla gerçekleştirildiği açıklamaları bölge ülkelerindeki siyasi kulislerde ‘bölgesel mezhebi bir güç’ oluşturma girişimi olarak değerlendiriliyor.
ABD ve İsrail gelişmelerden rahatsız. Türkiye ise gelişmeleri yakından takip ediyor. Ayrıca Şam Baas Rejimi, İran’ın Suriye’de güçlü bir şekilde konuşlanmasını memnuniyetle karşılarken, Şam yönetimine karşı direnen Suriye’deki meşru muhalefet güçleri ise gelişmelerden endişeli.
•
İran’ın Rusya’nın boşaltacağı üslere yerleşmesi bölge ülkelerinin bazıları için bir savaş sebebidir. Çünkü İran’ın Suriye üzerinden bölgeye güçlü bir şekilde konuşlanması aynı zamanda bir savaş tehdididir.
İsrail ve ABD, bu gelişmelere sessiz kalınmayacağını ve yakında bir karşı girişimi başlatmak için hazırlandığı sır değildir. ABD ve İsrail kaynaklarına göre “Şam yönetimi ile İran’ın girişimleri karşılıksız kalamaz” tehdidinde bulunmaları diğer bir önemli konu.
İran’ın Suriye’de yeni mevziler kazanmasından rahatsız olan bölge ülkeleri ile ABD, politik ve askeri olarak bir karşı tavır takınmaya hazırlanmalarına destek vermeye hazırlanıyor.
Moskova’nın hakimiyetinin azalması ve İran’ın askeri varlığını genişlemesiyle Türkiye’nin yeni bir gerçeklikle karşı karşıya kalacağını ise diğer bir gerçektir.
Bu askeri ülserlerdeki İran ve Hizbullah desteğini alacak olan Şam yönetimine bağlı güçlerin yakın zamanda İdlib’deki muhalif güçlere karşı operasyon başlatmaları kuvvetle muhtemeldir.
Türkiye ise bu duruma kayıtsız kalamayacaktır.
Çünkü Suriye’de yeniden alevlenecek olan savaşın beraberinde kitlesel göçü başlatacağı kesindir.
Böyle bir gelişme yaşanması halinde ise Suriyeli mültecileri dönüşe hazırlamaya çalışan Türkiye’nin tüm planlarını boşa çıkaracaktır.
İşte o zaman Türkiye hem İran’ın bölgeye konuşlanmasını engellemek hem de mülteci sorununu çözüme kavuşturmak amacıyla Suriye’de yeni askeri operasyonlar başlamak zorunda kalabilir.
Kısacası bölge Rusya’nın kısmen de olsa çekilmesiyle Suriye üzerinden Ortadoğu, Rus güçlerin ise Ukrayna’ya nakli ise Kafkasya bölgesinde çok yönlü sıkıntılara sebep olacağı her iki bölgenin yeniden karışacağı bir tehlikeyle karşı karşıyadır.
|