Soğuk savaş konseptine geri mi dönülüyor?
Soğuk savaş konseptine geri mi dönülüyor?
16 Temmuz 2016 &61489; &61574; &61487;
Putin, Sovyetler Birliği`nin dağılıp Varşova Paktı`nın çöküşünü hazmedemiyor.
Rusya açısında tarihi bir yanlış ve kabul edilmez bir hezimet olduğunu belirterek yeniden o güce erişmeyi hayal ediyor.
``Bugün bir hayaldir ama yarınlarda gerçek olacak´´ düşüncesinden hareketle Putin, &8216;Yakın Çevre Doktrini`ni işleterek önce Gürcistan`a saldırdı.
Gürcistan`ın parçaları olan ve tek yanlı olarak bağımsızlıklarını ilan eden Abhazya ve Güney Osetya`yı 25 Ağustos 2008 tarihinde tanıdığını açıkladı.
Aslında bu tanıma, Putin`in yayılmacı politikasının bir sonucuydu.
Çünkü Rusya, Gürcistan`dan tek taraflı bağımsızlığını ilan eden Abhazya Özerk Cumhuriyeti ve Güney Osetya ile ``İttifak ve Stratejik Ortaklık Anlaşması´´ imzalayarak her alanda kendine bağlamış oldu.
Batı başkentlerinde Rusya`nın bu davranışı, Gürcistan topraklarının dolaylı bir şekilde işgal ve ilhakı anlamına geldiği iddia edildi.
Ancak var olan ilişkilerin çıkmaza girmemesi için Rusya`nın dolaylı ilhakı üzerinde çok fazla durulmadı.
Gürcistan çok güvendiği ABD ve NATO`dan bekledikleri desteği alamadı.
Ancak Rusya, Doğu Avrupa`nın son noktası olan Ukrayna`ya ait olan Kırım`ı önce işgal sonra ilhak etmesi ve ardından Ukrayna`daki ayrılıkçıları silahlandırıp isyan ettirmesi AB`yi ciddi anlamda korkuttu.
Rusya, &8216;Yeni Askeri Doktrin` gereği ayrıca Ortadoğu`da ve özelde Suriye`de Şam yönetimini destekleyerek, Batının askeri politikalarına da meydan okumaktan çekinmedi.
Zaman zaman ABD`den ayrı bir dış politika geliştirmek isteyen ve her geçen gün ABD`nin kontrolünden uzaklaşmaya çalışan AB, Rus yayılmacığına karşı yeniden ABD`ye sığınmak zorunda kaldı.
ABD, Rusya`yı frenleyebilme adına NATO`yu devreye sokarken AB`nin de ekonomik ambargolarla Rusya`ya tavır almasını sağladı.
NATO, FRENLEYEBİLECEK Mİ?
NATO en son toplantısını Galler`de 2014`de yapmıştı.
O toplantıda ana konu Rusya`nın Kırım`ı ilhakı ve Ukrayna`daki ayrılıkçı güçleri silahlandırıp isyana kışkırtmasıydı.
Geçen hafta iki gün süren Batı Bloku`nun askeri örgütü NATO, &8216;Soğuk Savaş` yıllarında Sovyetler Birliği`nin patronluğundaki Doğu Bloku`nun askeri birliği Paktının da adı olan Varşova (Paktı)`da toplandı.
Varşova zirvesinde, yapılan konuşmalar ve sunumların ana temel konusu yine Rusya oldu.
Bir dizi önleyici tedbir kararları alındı.
NATO`nun Baltık ülkeleriyle Polonya`daki askeri mevcudiyetini artırma kararı, öncelikle Doğu Avrupa`daki müttefik ülkelerde yaygın olan Rusya korkusuna karşılık vermek amacıyla alındı.
Nitekim zirvede Kırım`ın Rusya tarafından önce işgal sonra demografik yapı üzerinden ilhakı bölge ülkelerini ciddi anlamda korkuttuğu görüldü
Putin`in emriyle Kırım`ın işgali, Soğuk Savaş dönemine dönüşü başlatmış oldu.
Benzer bir işgalle karşılaşma korkusu yaşayan Litvanya, Estonya, Letonya ve Polonya`nın ısrarla &8216;Acil Müdahale Gücü`nün konuşlandırılması talep ettiler.
NATO, bu talebi haklı gördü ve Rus yayılmacılığını durdurmak amacıyla doğu sınırlarında dört taburunu üslendirilme kararı aldı.
NATO, bu kararıyla hem ittifak bünyesindeki dayanışmayı kuvvetlendirmek hem de caydırıcılık konusundaki kararlılığını göstermeyi amaçlıyor.
Böylece, Batılı emperyalist devletler, Rusya`ya karşı NATO`ya sığınan Doğu Avrupa`daki bu küçük ülkeleri koruma adı altında Rusya`yı &8216;frenleme hamlesi`ne girmiş bulunuyor.
NATO, Baltık ülkeleri başta olmak üzere Doğu Avrupa ülkelerinin korurken aslında AB`yi korumuş olacak.
Çünkü AB, Rusya`nın Doğu Avrupa üzerinden tekrar Avrupa içlerine doğru ilerleyeceği endişesi her zaman olduğu gibi bugün de vardır.
Peki :
NATO`nun aldığı kararlar, AB`nin ambargoları ve Amerika`nın tehditkar tavrı bir sonuç verebilir mi? Bölgedeki gerilimi düşürebilir mi? Bir başka değişle Rusya, NATO`dan korkar mı?
El cevap.
Batının yaptırımları Rusya`nın Ukrayna`da daha fazla ilerlemesini önleyebilmiş ancak, Kırım ve Doğu Ukrayna`dan çekilmesini ise sağlayamamıştır.
DİYALOG ARAYIŞLARI
NATO bir yandan askeri gücünü gösteriyor, diğer yandan da Batı ile Rusya arasındaki farklı çıkarları görüşmek için diyaloğa hazır olduğunun sinyalini veriyor.
NATO - Rusya Konseyi`nin Varşova`daki NATO zirvesinin hemen ardından toplanması rastlantı olamaz.
Brüksel`deki NATO Rusya Konseyi buluşmasında Kuzey Atlantik İttifakı ile Rusya arasındaki çıkmaza giren ilişkileri düzeltme yolunda ilerleme kaydedilemedi. Taraflar görüşmelerin olumlu havada geçtiğini, ancak mutabakat sağlanamadığını duyurdu.
Ancak Rusya da boş durmuyor.
Putin, ABD`nin küresel hakimiyetine karşı Şangay Paktı`nı kurmak amacıyla Çin ve İran başta olmak üzere Bağımsız Devletler Topluluğu üyesi ülkelerle yakın ilişkiler yürütmektedir.
Ayrıca, NATO`nun bir bütün olarak Rusya`ya karşı askeri gücünü kullanması, savaşa girmesi mümkün görünmüyor.
Ancak bu restleşme üzerinden gerilimin artması bölge ülkelerini tedirgin etmekte ve silah alımını hızlandırmaktadır.
Anlaşılan o ki, gizli arayış ve yeniden yapılanma ile silahlanma devam ederken, karşılıklı restleşme daha bir süre devam edecek.
|