Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10194
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2285) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (423) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (848) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (542) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (889) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Dış Politika konuları
Irak`ın kuzeyinde yapılan sınır ötesi harekat ne olmalıdır? (5)
Barzani mi daha tehlikeli PKK mı? (15)
Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (198)
ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (278)
Türk Dünyasıyla ilişkilerimiz yeterli mi ?hedef ne olmalıdır? (5)
Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? (110)
Dış politika ile ilgili diğer konular (1674)


Dış Politika - Dış politika ile ilgili diğer konular konusu hakkında görüşler
Mehmet KOÇAK - (Ziyaretci) 3.10.2015 10:41:00

Suriye`de ya çözüm ya felaket!..

Suriye`de ya çözüm ya felaket!..

03 Ekim 2015 07:41


Mehmet KOÇAK


Suriye`deki çaresizlik Batılı emperyalistleri fikir değişikliğine zorluyor. Rusya`nın beklenmedik hamleleriyle Suriye`de savaşa dâhil olmasından sonra ``cepheleşme yerine diyalog´´ arayışlarına başlandı.

Çünkü ABD ve müttefikleri Suriye`de 4 yıl boyunca ciddi bir adım atmayı başaramadı. İşin doğrusu, Batı`nın Suriye stratejisi bir felaket oldu. Onların kararsızlığı beraberinde başarısızlığı getirdi ve yüz binleri aşan savunmasız insanın ölümüne sebep olundu. Zalim diktatöre zaman kazandırıldı ve ülke yakılıp yıkılarak bir uçurumun kenarına sürüklendi. ABD öncülüğündeki Batılı devletler çıkmaza girdi ve böylece Suriye`de Bosna`da yaşanan hatalar tekrarlanmış oldu.

Amerika ve müttefiklerinden oluşan koalisyon; bölgede Türkiye, Kuzey Irak Kürt Yönetimi, Suriye`nin kuzeyindeki Rejeva bölgesini elinde bulunduran Kürtçü PYD ve Suriye`deki ılımlı direniş grupları ile işbirliğini geliştirip bir cephe oluşturmaya çalışırken; Rusya, Irak, İran ve Şam yönetimi DAİŞ terör örgütü bahanesiyle &8216;İstihbarat ve Askeri İşbirliği Konseyi`ni kurma kararı alarak bir karşı cephe oluşturdular.

Rusya`nın devreye girmesinden rahatsız olan ABD ve müttefikleri bir çıkış yolu arıyor. Washington`da olduğu gibi Batı başkentlerindeki siyasi kulislerde Başkan Obama`nın politikaları eleştirilirken Putin`in hamleleri konusunda temkinli hareket ediliyor. Bütün bunlar bize Ortadoğu`da küresel ve bölgesel aktörlerin güç mücadelesinde yeni bir dönemece girilmeye başladığını gösteriyor.

Batılı emperyalist ülke liderleri gibi Putin de ikiyüzlüdür&8230;

İkinci Dünya Savaşı`nın Alman faşizminin yıkılmasıyla sonuçlanması yıldönümünde, Rusya`nın öncülüğünde organize edilen ``Büyük Vatan Savaşı Zaferinin 69. Yıldönümü Kutlamaları´´ çerçevesinde Sivastopol`daki törende bir konuşma yapan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin; Kırım`ın referandumla Rusya`ya ilhakına atıfta bulunarak, ``Rusya, tarihi adalete ve halkların kendi kaderlerini belirleme hakkına saygı gösterilmesini istiyor´´ demişti. Şimdi aynı Putin, Suriye halkının kendi kaderini belirlemesine engel olan diktatör Beşşar Esad`ı desteklemek uğruna Suriye`nin özgürlüğü için savaşanları ve sivil halkı bombalıyor.

Çünkü Putin, Rusya`nın bölge çıkarları için Suriye halkını değil, kendi halkını yok eden ve kendi ülkesini yakıp yıkan diktatör Esad`ın yanında yer almaktadır. Bu nedenle Putin, despot Şam yönetimine karşı savaşan direnişçilerin tümünü terörist olarak kabul ediyor.

Yaşanan bu gelişmeler gösteriyor ki; Suriye konusunda ABD öncülüğündeki müttefik güçlerin liderleri gibi Putin de çıkarcı ve ikiyüzlü politikalar izlemektedir.

Merkel ters köşe oldu&8230;

&8226;

Fransa, Suriye lideri Beşşar Esad hakkında ``2011-2013 yılları arasında savaş suçu´´ işlediği iddiasıyla 15 Eylül`de suç duyurusunda bulundu. Fransız Dışişleri Bakanlığı`nın uyarısı üzerine Paris Adliyesi de Esad aleyhinde soruşturma açtı. Amerika, Arap ülkeleri Birliği ve Türkiye ile birçok AB üyesi ülke, Esad`ın &8216;Lahey Savaş Suçluları Mahkemesi`nde yargılanması gerektiğini savunurken Almanya Başbakanı Merkel şaşırtıcı bir görüş ortaya attı.

Merkel, Türkiye`nin bölgede ``güvenli bölge´´ oluşturulması teklifini reddederken, savaşın sona ermesi için siyasi bir perspektif bulunması amacıyla Suriye lideri Beşşar Esad`la ilişki kurulması çağrısında bulundu.

Merkel bu görüşünden ötürü ilk hayal kırıklığını BM Zirvesi`nde yaşadı. ABD ve Türkiye`nin yanında Arap dünyası Merkel`in tezine karşı çıktı. Merkel, benzer bir resti AB`den yedi. AB Konseyi Başkanı Tusk, ``Esad`ın korkunç yöntemleri nedeniyle milyonlarca insanın ülkesinden kaçtığı unutulmamalı. Geçiş süreci Esed`siz olmalı´´ uyarısı ile Merkel`in görüşlerine katılmadıklarını ima etmiş oldu. Kısacası Şansölye Merkel ters köşe oldu.

Suriye`de şimdi başka bir krizin çözümü söz konusu!..

Suriye`de var olan sorunlara bir yenisi daha eklendi. ABD ve müttefiklerinin beceriksizliği yüzünden oluşan boşluğu Rusya doldurmak üzere devreye girdi ve resmen taraf olan Rusya, DAİŞ`i bahane ederek, hava saldırılarıyla Şam yönetimine karşı direnen güçlere saldırdı. Muhalefet güçlerinin mevzilerine havadan bomba yağdıran Rus savaş uçakları çok sayıda sivilinde ölümüne sebep oldu.

Batı şaşkın çünkü var olan sorunlara şimdi bir başka sorun eklendi ve yeni bir kriz oluştu. Rusya`nın, Suriye`deki hava operasyonlarına ilişkin Türkiye, ABD, Almanya, İngiltere, Fransa, Katar ve Suudi Arabistan ortak bildiri yayınlayarak, Rusya`ya, Suriye muhalefetine ve sivillere yönelik saldırılarına derhal son vermesi ve IŞİD`le mücadele çabalarına odaklanması çağrısı yaptı.. Ancak Rusya bu çağrıya uymaya hiç mi hiç niyetli görülmüyor. Diğer yandan İran ve Lübnan Hizbullahı Suriye`deki asker sayısını artırıyor ve kara savaşına hazırlanıyor. Rusya ve İran`ın hedefi; Şam yönetimine yeni alanlar açmak.

İnsanî vahşet, yıkım ve mülteci sorunuyla dünya gündemine oturan Suriye sorununda artık ``bıçak kemiğe dayandı´´ gerçeğiyle karşı karşıyayız. Bilhassa Rusya`nın Batılı devletleri atlayarak (sadece son anda bilgi vermek suretiyle) Suriye`de hava saldırılarıyla savaşa müdahil olduktan sonra ``ya çözüm ya felaket´´ noktasına gelinmiştir.

Daha da üzücü olan, bu delice girişimlerin ve çıkarcı politikaların on binlerce Suriyelinin hayatına mal olmuş olmasıdır&8230;


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.