Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10192
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2285) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (422) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (847) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (542) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (889) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Dış Politika konuları
Irak`ın kuzeyinde yapılan sınır ötesi harekat ne olmalıdır? (5)
Barzani mi daha tehlikeli PKK mı? (15)
Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (198)
ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (278)
Türk Dünyasıyla ilişkilerimiz yeterli mi ?hedef ne olmalıdır? (5)
Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? (110)
Dış politika ile ilgili diğer konular (1674)


Dış Politika - Dış politika ile ilgili diğer konular konusu hakkında görüşler
Dr. Kayaalp BuyukatamanGn:HYalçın - (Ziyaretci) 28.12.2014 12:22:07

Türk-Ermeni Uzlaşması Neden Bu Kadar Zor?

Türk-Ermeni Uzlaşması Neden Bu Kadar Zor?

-Dr. Kayaalp Buyukataman
Türk-Ermeni uzlaşmasındaki başarısızlığın esas nedeni birkaç kelimeyle kolayca özetlenebilir. Ermenistan`ı yönetenlerin ve kendilerini diyasporanın önderleri ilan edenlerin baskın ideolojisi
Türk-Ermeni ihtilafına son vermek için, hem resmi olan diplomatik düzeyde hem de resmi olmayan düzeyde, düzenli olarak samimi veya samimiyetsiz birtakım irişimlerde bulunulmaktadır. Tüm bu girişimler hep başarısızlıkla sonuçlanmıştır ve artık bu başarısızlığın nedenini anlamanın zamanı gelmiştir. Bu başarısızlığın esas nedeni birkaç kelimeyle kolayca özetlenebilir: Ermenistan`ı yönetenlerin ve kendilerini diyasporanın önderleri ilan edenlerin baskın ideolojisi. Tabii ki Ermenistan`ın Vladimir Putin`in Rusya`sına ve mollaların İran`ına olan bağımlılığı da dikkate alınmalıdır, ancak Erivan hükümeti ideolojik sebeplerden dolayı sürekli olarak tercihini Batı yerine Rusya ve mollalardan yana kullanmıştır.
Ermenistan`da şu anda iktidarda olan parti hiçbir zaman için ideolojisini gizlememiştir: İktidar partisinin ideolojisi Garegin Nejdeh`in (1886-1955) yazılarına ve faaliyetlerine dayanmaktadır. 1918-1920 arası Ermenistan`daki Azerileri yok eden Nejdeh, daha sonra şu sözleri sarf etmiştir: ``Bugün Almanya ve İtalya, ırk temelinde varlığını sürdüren uluslar oldukları için güçlüdürler.´´ (Hairenik Weekly, 10 Nisan 1936.) Henüz 1933 yılında, Nejdeh`in partisi Ermeni Devrimci Federasyonu (EDF, Taşnaklar), kendisini Amerika`da partinin gençlik örgütünü kurmakla görevlendirmişti. Nejdeh, gençlik örgütü için ``ırkın dini´´ anlamına gelen``Tzeghagron´´ ismini seçmiştir. Buna paralel olarak EDF`nin Boston`daki günlük gazetesi olan ``Hairenik´´, 19 Ağustos 1936 kadar erken bir tarihte bile Hitler`i övmekle kalmamış, aynı zamanda açıkça Yahudilerin yok edilmesi gerektiği fikrini savunmuştur.
Nejdeh, İkinci Dünya Savaşı`nın başında Nazi üniforması giymek için Almanya`ya gitmiştir. Kendisi, Hitler`in fethedilen doğu bölgeleri bakanı Alfred Rosenberg`in onayıyla Aralık 1942`de kurulan Ermeni Ulusal Konseyi`nin (1) bir mensubu olmuştur. Konseyin askeri muadili vardı: Wermacht (2) ve Waffen-SS`de (3) 30.000 Ermeni yer almıştır.
Sovyetler tarafından tutuklanan Nejdeh hapishanede ölmüştür. Buna rağmen kendisinin yazıları, Ermenistan`ın mevcut yöneticileri tarafından saplantılı bir şekilde temel ilham kaynağı olarak kullanılmaktadır. Nejdeh`in ismi birtakım halka açık mekânlar dışında, bir metro istasyonu ve Erivan`daki bir meydana verilmiştir.
Amerika`daki Nazi-tarzı Tzeghagron, ismini 1933`te Ermeni Gençlik Federasyonu (4) ile değiştirmiştir; ancak örgütün resmi internet sitesi ve Kanada ve Avustralya branşları gururla örgütün Nejdeh`e olan ideolojik vefasını beyan etmektedir.
Günümüzde Ermenistan`da kahraman olarak anılanlar sadece Naziler değildir, teröristler de kahraman olarak anılmaktadır. Orly Saldırısı`nın (8 ölümle

sonuçlanmıştır) faili Waroujan Garbidjian 2001`de sınır dışı edilerek Ermenistan`a gönderildiğinde, Ermenistan başbakanının bizzat kendisi onu Erivan`ın havalimanında karşılamıştır. Bundan çok önce, 1970`lerin ve 1980`lerin kilit öneme sahip terör liderlerinden Monte Melkonian, ölümünden sonra ``Ermenistan`ın kahramanı´´ haline gelmiştir. Melkonian bugün de bir kahraman sayılmaktadır. Bu zihniyet diyasporada da mevcuttur. EDF`nin uzantısı olan Amerika`nın Ermeni Ulusal Komitesi`nin (5) liderlerinden Murad Topalian, 2001`de kanuna aykırı bir şekilde patlayıcı ve silah depolamaktan dolayı mahkûm edilmiş; Amerika`daki EDF`nin en üst düzey lideri olan Viken Hovsepian ise, 1986`da bombalama yapmaya teşebbüsten mahkûm edilmiştir. Atlantik Okyanusu`nun diğer tarafında ise; Fransa`nın Ermeni Dernekleri Koordinasyon Konseyi`nin (6) mevcut eşbaşkanıJean-Marc ``Ara´´ Toranian geçmişte ASALA`nın siyasi kanadının liderliğini yapmıştır - ki bu siyasi kanadın esasen bombaların ve silahların depolanması ve teröristlerin saklanması görevini yerine getirmiş olduğu en az dört dava sırasında ispatlanmıştır.
Bazıları, hükümetler arasındaki husumete rağmen uzlaşmanın mümkün olduğunu iddia etmektedir. Peki, bu iddia ne kadar gerçekçidir? Gelin güncel bir örneği ele alalım: Ankara`da 22-23 Kasım`da gerçekleştirilen Hrant Dink Vakfı Konferansı. Konferanstaki oturum başkanlarından birisi G.J. Libaridian`dı. Eski bir EDF aktivisti olan Sayın Libaridian, bir EDF teröristi lehine tanıklık yapmak için 1982`de özel olarak Amerika`dan Fransa`ya gitmiştir. Kendisine mevcut Ermeni hükümetinin ideolojisi ve bahsi geçen tanıklık yapısıyla ilgili bir soru sorduğumda;
Sayın Libaridian bir mahkeme salonunda terörizmi meşrulaştırmış olmaktan dolayı hiçbir bir pişmanlık belirtisi göstermedi ve Nejdeh`le veya Orly`de yapılan bombalamayla ilgili yaptığım eleştiriye hiçbir şekilde değinmedi. Buna paralel olarak, konferanstaki diğer Ermeni katılımcıların hiçbirisi, bu konuda soru sorulmuş olmasına rağmen, Batı Azerbaycan`a yapılan saldırı ve etnik temizliğe karşı bir duruş sergilemedi. Böyle ``ılımlılar´´ varken Ermenilerin ``aşırılara´´ ihtiyacı yoktur. Sayın Libaridian ve arkadaşları, her zaman için Türkiye`de onları çeşitli sebeplerden dolayı``ılımlı muhataplar´´ olarak kabul eden insanlar bulacaktır. Ancak pratikte bu tür bir``diyalog´´ özü itibarıyla başarısız olmaya mahkûmdur. 1915- 16`da Ermenilere karşı işlenen suçlar konusunda -Ülkü Ocakları mensupları dahil- Türkiye`de üzüntü duymayan tek bir insan bile bulmak zordur. Ancak görünüşe bakılırsa; Ermeni fanatizminin Müslüman, Yahudi ve diğer mağdurları konusunda üzüntü duyduğunu belirtmeye hazır bir ``ılımlı´´ Ermeni bulmak epeyce zordur.
Durum bu şekilde devam ettiği sürece, Türk-Ermeni diyaloğu kurma teşebbüsleri en iyi ihtimalle bile bir zaman kaybı olmaktan öteye gidemeyecektir.
1- Armenian National Council.
2- Nazi Almanyası silahlı kuvvetleri.
3- Nazi Partisi`ne bağlı paramiliter Schutzstaffel örgütünün silahlı kanadı.
4- Armenian Youth Federation.
5- Armenian National Committee of America.
6- Coordination Council of France`s Armenian Associations.


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.