Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10192
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2285) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (422) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (847) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (542) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (889) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Dış Politika konuları
Irak`ın kuzeyinde yapılan sınır ötesi harekat ne olmalıdır? (5)
Barzani mi daha tehlikeli PKK mı? (15)
Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (198)
ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (278)
Türk Dünyasıyla ilişkilerimiz yeterli mi ?hedef ne olmalıdır? (5)
Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? (110)
Dış politika ile ilgili diğer konular (1674)


Dış Politika - Dış politika ile ilgili diğer konular konusu hakkında görüşler
Mehmet KOÇAK - (Ziyaretci) 2.10.2021 20:11:55

Türkiye geçici değil, kalıcı çözümlere yönelmeli

Türkiye geçici değil, kalıcı çözümlere yönelmeli
02 Ekim 2021

Mehmet Koçak İletişim: kocak61mehmet@gmail.com


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Soçi buluşması sadece Türkiye, Rusya ve Suriye tarafından değil, bölge ülkeleri ve başta ABD olmak üzere Suriye bağlamında Ortadoğu üzerinde çıkar hesapları olan Batılı emperyalist ülkeler tarafından da ilgiyle takip edildi.

ABD ve Rusya ile ilişkileri açısından önemli mesajlar verdiği bir dönemde bu zirvenin gerçekleştirilmiş olması ayrı bir önem taşımaktadır.

Çünkü, 19-22 Eylül 2021’de Birleşmiş Milletler (BM) 76’ncı Genel Kurulu’nda Cumhurbaşkanı Sn. Erdoğan ile ABD Başkanı Joe Biden arasında bir görüşme gerçekleşmediği gibi S-400 ve F-35 krizi, ABD yönetiminin dayatmacı ve tehditkar tavırları nedeniyle aşılamadı.

ABD’deki o, olumsuz hava üzerinden henüz 7 gün geçti ve 29 Eylül’de Erdoğan-Putin buluşmasının gerçekleşmiş olmasına ayrı bir anlam kazandırdı.

ABD’den ayrılmadan önce Sn. Erdoğan’ın ABD ile ilişkileri değerlendirdiği açıklamasında, “Türk-Amerikan ilişkilerinde gidişat hayra alamet değil” derken, Soçi zirvesi için Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Mevkidaşım Putin ile verimli bir görüşme yaparak Soçi’den ayrıldık” ifadelerini kullanmış olması ve görüşme sonrası Putin’in de “Görüşme çok yararlı ve önemliydi” açıklaması Türkiye’nin iki ülke ile ilişkilerin geldiği noktanın anlaşılması için yeterli bir mesaj olmuştur.

Kısacası, Washington’a nazaran Soçi’de yapıcı ve verimli bir atmosfer vardı.



Herkes Soçi buluşmasının nasıl geçeceğini merak ediyordu.

Çünkü Rusya son zamanlarda İdlib’e yönelik ağır ve kapsamlı bir saldırı başlatmıştı.

Bu görüşme iyi geçmez ve bir restleşmeye dönüşür ise savaş tüm şiddetiyle bölgeye yayılır ve yeni bir göç dalgasının başlayacağından korkuluyordu.

Çok şükür korkulan olmadı ve bir şekilde uzlaşmaya varılmış oldu.

Görüşmenin olumlu geçmesi sadece bölgedeki taraflar ve Türkiye için değil, aynı zamanda göç dalgası korkusu yaşayan Avrupa’yı da mutlu etmiştir.

Ancak Suriye’de sorun Rusya ve İdlib’den ibaret olmadığı gibi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, İdlib’deki mevcut statükonun korunması konusunda anlaşmaya varmış olsalar da maalesef bu anlaşma kalıcı çözüm değil.

Fırat’ın Doğusu için ABD ile yapılan birçok anlaşma ve varılan mutabakatların bir benzeri İdlib konusunda Rusya ile yapılmıştı. Anlaşmalara ve mutabakatlara biz uyarken, ABD ve Rusya’nın sadık kalmadığı bilinen bir gerçektir.

Anlaşmalar ve varılan mutabakatlar kendi çıkarları söz konusu olduğunda tek taraflı olarak bozulduğu ve karşı bir tavır içine girildiği bir değil birçok kere yaşanmıştır. Bu gerçeklerden hareketle ne Rusya’ya ne de ABD’ye asla güvenilmemeli. Unutulmasın ki, emperyalistlerin gemisine binerseniz, sizi hangi limanda indireceği bilinmez.

Biz Suriye konusunda ABD’nin gemisine bindik ve bizi hiç beklemediğimiz limanda indirdi. Sadece yalnız bırakmadı aynı zamanda bölücü terör örgütlerine destek vererek bizi tehditle değirmenine su taşıyan ameleliğe zorladı, zorluyor.

Biz o gemiden inmeyi başardık, ancak bu sefer bizim olmayan bir başka gemiye binmemeliyiz.

Çünkü bugün birlikte hareket ediyorsak da amma velakin yarınlarda diğerleri gibi bizi bir başka limanda indirmeyeceklerini kim garanti edebilir!

Soçi’deki buluşmanın olumlu geçmesi ve İdlib başta olmak üzere çözüm bekleyen sorunlar şimdilik rafa kaldırılmış olması sevindirici ancak bu gelişmelerin geçici olduğu asla unutulmamalı.

Türkiye, anlaşmalarla elde edilen geçici çözümlerle yetinmemeli. Sorunların halli için mutlaka köklü ve kalıcı çözümlere yönelmeli.

Zorlu mücadelelerle bedelini ödeyerek elde ettiğimiz kazanımlar elimizden kaçmadan çözüm adına sonuç odaklı strateji belirleme kabiliyetini ortaya koyma ve yeni politik hamleler başlatmak zorundayız.

Aksi halde bazı fırsatlar kaçar ise milli çıkarlarımız telafisi zor büyük zararlar görür. Bunun hesabını vermek ise çok ağır olur.


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.