Türkiye, Libya`da belirleyici güç
Türkiye, Libya`da belirleyici güç
2011 yılında Muammer Kaddafi`nin devrilmesiyle kaosa sürüklenen ülke, 2014 yılından bu yana iki ayrı hükümetin kontrolündeki bölgelere bölünmüş durumda: 2015`te Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi tarafından &8216;Libya Ulusal Ordusu`nun komutanı olarak atanan dış güçlerin işbirlikçisi Halife Hafter, öncülüğündeki güçler Şubat 2016`da Bingazi`yi, ardından da bölgedeki stratejik noktaları ele geçirdi. Son darbeyi indirmek üzere başkent Trablus`a yöneldiği bir anda Türkiye`nin devreye girmesiyle emeline ulaşamadı. Libya`da BM tarafından tanınan Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH)`ya karşı savaşan dış güçlerin işbirlikçisi Halife Hafter, kendisine verilen büyük desteğe rağmen Trablus`u ele geçirmeye muvaffak olamadı. Aksine Türkiye`nin UMH`ya destek vermesiyle birlikte Hafter ve destekçisi ülkeler peş peşe ağır yenilgiler karşısında hayal kırıklığına uğradı. Türkiye`nin Libya`daki Ulusal Mutabakat Hükümeti`yle Kasım 2019`da imzaladığı anlaşma sonrası Libya`da dengeler hızla değişirken dış güçlerin işbirlikçisi isyancı Hafter`in etrafındaki çember daraldıkça daralıyor. Uzmanlar art arda askeri yenilgilerle karşılaşan Hafter`in seçeneklerinin azaldığına işaret ediyor. Bu durum isyancı Hafter kadar ona her türlü desteği vererek Türkiye`nin önünü kesmeye çalışan ülkeleri tedirgin etti, ediyor. Çünkü Türkiye`nin devreye girmesiyle Libya`da dengeler sarsıldı ve 2011`den bu yana devam eden iç savaşın seyrinde ani değişim yaşandı ve Libya`da güç dengelerindeki değişim yeni bir boyut kazanmasına yol açmış durumda. Gelinen noktada Libya`da ibre Türkiye`den yana evrilmeye devam ediyor. &8226; Hazmedemiyor, çıldırıyorlar İsyancı Hafter, Libya`da sıkıştıkça destekçisi BAE, Mısır ve S. Arabistan saldırganlaşıyor. Hafter`in yenilmesini hazmedemeyen Fransa çıldırdı! Türkiye ise doğru bildiği yolda ilerleyerek BM tarafından meşru hükümet olarak tanınan Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti`ne desteğini sürdürüyor. Başkan Erdoğan, Hafter destekçisi ülkelerin ve içteki işbirlikçi siyasi çevrelerin çatlak seslere aldırmadan Libya hükümetine verdiği desteği göstermek için Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ve MİT Başkanı Hakan Fidan`dan oluşan bir heyeti, Libya`ya gönderdi. Daha önce gelecek heyetin engelleneceği hatta hava saldırıları gibi tehditlere rağmen Türk heyeti başkent Trablus`a hiçbir sorun yaşamadan Türk jetlerinin refakatinde iniş yaptı. Heyet, Birleşmiş Milletler`in meşru kabul ettiği Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) temsilcileri ve Başbakan Fayez el Sarrac başta olmak üzere diğer ilgili ve yetkililerle bir araya geldi ve bundan sonraki işbirliğinin devamı için atılacak adımları görüştü. Bu girişim dünya başkentlerinde büyük bir başarı hamlesi olarak değerlendirilirken, Türk heyetinin Libya çıkarmasına geniş yer veren dünya basını; Türkiye karşıtı cephede yer alan ülkeler için ise büyük bir hezimet olduğu yorumlarına yer verildi. Hafter güçleri dağılmaya devam ediyor Libya`dan ardı ardına zafer haberleri geliyor. Türkiye ve Katar destekli Trablus hükümeti, Fransa, Rusya, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, Suudi Arabistan, Yunanistan ve Ürdün`ün arkasında bulunduğu Hafter güçlerini cephede darmadağın ediyor. Batı Libya, Hafter`den temizlenirken birlikler Cufra ve Sirte`ye ilerlemeye başladı. İsyancı Hafter güçleri, Batıdan sonra Doğu bölgesinde de dağılmaya başladı. Hiç şüphesiz bu başarı Başkan Erdoğan`ın yönetimindeki Türkiye`nin zaferidir. Türkiye, 6 yıldır devam eden Libya iç savaşının yönünü, anlaşmanın imzalandığı 27 Kasım 2019`dan itibaren 192 günde değiştirdi. Hatırlatmak isterim ki: Libya ile tarihin derinliklerinden gelen bağları bulunan Türklerin ve Türk devletinin tek isteği, Libya topraklarını savunabilecek, siyasi istikrarlara kavuşmuş bir Libya devletinin var olmasıdır. &8230; Ve şunu herkes bilsin ki; istikrarlı bir Libya için siyasi desteğimizin yanında şanlı Türk Ordusunun Libya`daki varlığı ve meşru hükümete desteği sürecektir.
|