Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10785
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2273) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (522) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (844) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3428) |

Görüş bildirebileceğiniz Dış Politika konuları
Irak`ın kuzeyinde yapılan sınır ötesi harekat ne olmalıdır? (4)
Barzani mi daha tehlikeli PKK mı? (15)
Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (196)
ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (274)
Türk Dünyasıyla ilişkilerimiz yeterli mi ?hedef ne olmalıdır? (5)
Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? (109)
Dış politika ile ilgili diğer konular (1670)


Dış Politika - Dış politika ile ilgili diğer konular konusu hakkında görüşler
Prof.Dr. Ata ATUN - (Ziyaretci) 5.10.2018 17:41:33

Uluslararası Adalet Mahkemesi`nden sürpriz karar

Uluslararası Adalet Mahkemesi`nden sürpriz karar

ABD, Başkan Obama döneminde, bir türlü diş geçiremediği ve Ortadoğu kara kıtası içinde çıkan petrolü, tümüyle kendi kontrolüne almak çalışmalarında en büyük engel olarak gördüğü İran`a, nükleer çalışmalarını bahane gösterip bilinçli bir şekilde ambargolar ve kısıtlamalar koymuştu.

Bu doğrultuda da Avusturya`nın başkenti Viyana`da 14 Temmuz 2015 tarihinde, P5+1 (ABD, Çin, Rusya, İngiltere, Fransa ve Almanya) ile İran arasında imzalanan ve 16 Ocak 2016`da yürürlüğe giren Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) olarak adlandırılan nükleer anlaşma imzalanmıştı.

ABD Başkanı Trump`ın İran`ın Ortadoğu`daki askeri varlığından rahatsızlık duyması nedeni ile KOEP`den çekildiklerini ve İran`a yönelik yeni yaptırımların yürürlüğe sokulacağını duyurmasının ardından ABD Hazine Bakanlığından, İran`a yönelik ilk yaptırım paketinin 6 Ağustos`ta, ikinci yaptırım paketinin ise 4 Kasım`da devreye gireceği bildirilmişti.

Ağustos başında devreye giren ilk bölümde ABD, İran`ın altın veya dolar karşılığı petrol ile doğalgaz ihracatı, altın ve değerli metalleri alıp satması, kömür ve sanayi ekipmanı yazılımı ticareti yapmasına sınırlamalar getirdi ve bu uygulamanın sağlıklı çalışabilmesi için de bu doğrultuda yaptırımlar başlattı.

Kasım ayında uygulamaya koyacağı ikinci bölüm ise İran`dan petrol ve doğalgaz alan ülkeleri kapsayacak. İkinci aşamaya göre İran`dan petrol alan ülkeler, Kasım ayı başından itibaren ithalatlarına son verecek. Diğer bir tabirle ``Hiçbir ülke İran`dan petrol ve doğalgaz almayacak. ABD`nin bu koşuluna uymayan ülkelere ABD, benzeri yaptırımları uygulayacak.

ABD`nin İran`a uygulamayı başlattığı yaptırımlar, ticari ambargo ve tehdit aynen bu şekilde.

Maksat İran`ın ekonomisinin ve sanayisinin gelişmesini önlemek, İran`ın nükleer çalışmalarını geliştirmesine olanak vermemek, İran ordusunun zayıflamasını sağlamak, İran hazinesinin boşalmasını ve çökmesini gerçekleştirmek ve en önemlisi de aç, yoksul ve ilaçsız kalan İran halkının İran devlet yönetimine karşı isyan etmesi için gerekli her ortamı yaratmak. İsyan sonrası da diğer ülkelerde yaptıkları gibi ABD taraftarı ve sevdalısı kişileri yani kendi kuklalarını İran devletinin başına getirerek, tamamen ABD yanlısı bir iktidar yaratmak.

Öte yandan, Ağustos ayının başında İran`a uygulanan Amerikan yaptırımlarının ilk partisi, gıda, ilaç ve ticari havacılığı içermesi, İran`ı harekete geçirdi ve İran, 1979 İslam Devrimi`nden önce, 1955`ten kalma bir BM belgesi olan ``Dostluk Antlaşması´´na (Treaty of Amity) dayanarak BM`nin merkezi Lahey`de olan Uluslararası Adalet Mahkemesi`ne (International Court of Justice - ICJ) davasını getirdi.

Uluslararası Adalet Mahkemesi (UAM) kararlarını 15 üyeli Jüri vasıtasıyla almakta ve bu mahkeme de ABD`nin etki ve kontrol alanı içinde değil.

UAM jürisinin verdiği karar Uluslararası adalet kavramında yeni bir kapı açacak, yeni bir içtihat oluşturacak nitelikte.

Jüri, ABD Yönetimi, İran`ın başvurusunun UAM`ni kendi amacı doğrultusunda kötüye kullandığı ve UAM`ın yargılama yetkisi olmadığı iddiasını oy birliği ile reddetti.

Jüri bu kararına ilaveten de ABD yaptırımlarının insani yaşam koşullarını etkilememesi, ilaç ve tıbbi malzeme alımları ile gıda ve tarımla ilgili ticari malların ithalatını ve sivil halka hizmet veren uçuşların güvenliği için gerekli olan her tür yedek parça, makine, malzeme teminine zarar vermemesi kararını aldı.

BM`ye bağlı bir kuruluş olan Uluslararası Adalet Mahkemesinin kararları bağlayıcı olmakla birlikte, uygulanması yönünde herhangi bir yaptırım gücü yok.

ABD`ye rakip güçlerdeki Rusya ve Çin, Ortadoğu`da at koştururken ve ABD`nin bölgedeki etkisini kırmak için her yolu denerken, ABD`nin İran`a karşı uygulamaya koyacağı bu yaptırımlarında başarılı olması pek olası gözükmüyor. Bu nedenle de ABD`nin saygınlığının ve korkutuculuğunun zarar göreceği, Dolar`ın ise 1947 yılından beri sürdürdüğü egemenliğinin son bulmak aşamasına gireceği öngörüsü daha ağır basıyor. İzleyip göreceğiz&8230;

Prof. Dr. (İnş. Müh.), Dr. (Ulus. İliş.) Ata ATUN
Akademisyen, Kıbrıs İlim Üniversitesi
KKTC III. Cumhurbaşkanı Politik Danışmanı
e-mail: ataatun@gmail.com (Kişisel) , ataatun@csu.edu.tr (Akademik)ve hizmetlerin
http://www.ataatun.org
Facebook: AtaAtun1


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.