Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10192
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2285) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (422) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (847) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (542) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (889) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Dış Politika konuları
Irak`ın kuzeyinde yapılan sınır ötesi harekat ne olmalıdır? (5)
Barzani mi daha tehlikeli PKK mı? (15)
Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (198)
ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (278)
Türk Dünyasıyla ilişkilerimiz yeterli mi ?hedef ne olmalıdır? (5)
Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? (110)
Dış politika ile ilgili diğer konular (1674)


Dış Politika - Dış politika ile ilgili diğer konular konusu hakkında görüşler
Mustafa Mete İSLAMOĞLU - (Ziyaretci) 24.01.2016 20:43:44

ULUSLARARASI İLİŞKİLER (2)


Mustafa Mete İSLÂMOĞLU
YAZIYOR
ULUSLARARASI İLİŞKİLER
(2)
- AKADEMİK PERSPEKTİF -
İlk dalga döneminde mücadelelerin sonucu olarak Birinci Dünya Savaşı sona erdiğinde aralarında ABD, İngiltere, Almanya ve Rusya`nın da olduğu 21 ülkede kadınlara oy hakkı koşulsuz verilmiştir. Fransa`daki feministler ise, kızların eğitimi, ücret eşitliği ve kadınların devlet memurluğuna girmesi için verdikleri mücadelede büyük zaferler elde etmişlerdir.[10] İlk örgütlü yapılanmayı, 18. yüzyılda İngiltere&8223;de görüyoruz. İngiltereli feministler kadın haklarının genişletilmesi suretiyle cinsler arasındaki eşitliğin sağlanması için çalıştılar.[11] Ama feminist örgütlenmenin asıl canlandığı süreç 19. yüzyıldır. Bu yüzyılın başında William Thompson İngiltere&8223;de kadın hakları için ilk feminist manifestoyu ilan etti. Yüzyılın ortasında kadın haklarını savunan John Stuart Mill&8223;in meclise girmesini sağlamak amacıyla kadın dernekleri kuruldu. Amerikalı kadınların oy hakkı mücadelesini tetikleyen olay ise 1840 yılında Londra&8223;da yaşandı. Bu tarihte toplanan Esaretin Kaldırılmasıyla ilgili kongreye gelen Amerikalı kadın delegelerin söz konusu kongreye alınmamalarının ateşlediği öfke Amerika&8223;da Seneca Fall Konvansiyonunun kurularak oy hakkı için mücadele verilmesini etkiledi. Bu yüzyılda feminist hareketin en büyük başarısı ise kızların eğitim kurumlarına kabul edilmelerini sağlamaları oldu. Fransa&8223;da kızların ortaöğretime dahil olmaları ve nihayet yüzyılın sonunda Avrupalı kızların üniversite eğitimi haklarını almaları verilen çetin ve inatçı mücadeleler sonucunda gerçekleşti.[12] Bir yabancı ile evlenen kadınların milliyetlerini koruyabilme yasası çıkarıldı ki bu, dönemsel olarak büyük bir kazanımdı. Evlilikte erkeklere büyük ayrıcalıklar veren Fransız Medeni Kanuna göre bu başarıyla, ilk kez Fransız kadınlar kocalarının onayı olmadan kimlik belgesi çıkarabilecekti. Ancak siyasal haklar açısından başarılı olamadılar. 1936`da Lêon Blum, hükümetinde dört kadına görev verdi ama kadınların oy hakkını tanımayı reddetti. Sovyetler Birliği`nde ise, durum bambaşkaydı. Batılı kadınlarınhakları için didindikleri bu dönemde, Rus kadınları haklarına kavuşacakları 1917 Devrimi için erkeklerle yan yana mücadele etmekteydi. Gerçekten de SSCB`de 1940`dan önce kadınlar büyük kazanımlar elde etti. Bolşevik Devrimi`nin ilk sosyal içerikli kararları, doğumdan önce ve sonra 16 haftalık izin ve ücretsiz sağlık hizmeti, mal varlığı yönetiminde kadınlara eşit haklar tanınması, meşru ve meşru olmayan çocuklar arasındaki farkların kaldırılması ve boşanmanın kolaylaştırılması oldu. Bolşevik Devrimi yapıldıktan sonra kadınlar Beyaz Ordu`ya karşı gerilla savaşında subay ve er olarak yer aldılar. Komünist Parti`de Genotdel isimli bir kadın komsomolu kuruldu. Aydınlar ve komünist siyasiler ev işi ve çocuk eğitimi gibi işler kadınların üstünde kaldığı sürece mutlak bir eşitlikten bahsedilemeyeceğini düşünüyorlardı. Bu, sadece yasal haklar değil, toplumsal cinsiyet rol ve görevlerinin de yıkılması yolunda mücadele edilmesinin yolunu açtı. Böylece aile görevleri kamulaştırıldı ve ortak işler için komünler kuruldu. Ancak iç savaştan sonra öncelik, üretkenliğe verildi. Özellikle annelik meselesinde savaşın etkisi var, nüfus azaldı ve çocuk doğurmak gerekti. Bu, kadınlara verilmiş hakların yavaş yavaş geri alınmasına neden oldu. Fabrikalarda kreş ve yuvalar kapatıldı. 1929`da Genotdel örgütü dağıtıldı. Hemen ardından 1930`da kabul edilen aile yasası ile geleneksel aile yapısı yeniden getirilmeye başlandı. Rusya kürtaj hakkını ilk defa kabul eden ülkelerden biriydi ve 1936 yılında bu hak geri alındı. Kadınlar çok sayıda çocuk doğurmaya teşvik edildi ve hatta 10 ve üzeri çocuk doğuran kadınlara analık nişanları takıldı. Analık yüceltilmeye ve kadının yerinin ev olduğuna yönelik propagandalar yükseltildi. Yine de Sovyetler Birliği`nde kadınlara eğitim, ücretli iş ve spor gibi alanlar kapatılmadı. Liberal çözümleme özel alanı dokunmadan bırakmıştır. Kadınların, erkeklere bağımlılıklarına, ataerkil ya da erkeğe hizmet eden eğitim sistemine ve toplumsal kurumlara karşı bir sınıf olarak niteleyen birçok liberal feminist, radikal feminist duruşa doğru kaymıştır. Liberal feministler tarafından sonuçsuz bırakılan bir soru da kadın ve erkek arasında ruhsal ve ahlâkî yetenekler açısından gerçekten farkın olup olmadığıdır. Bazı liberaller genel olarak var olan farkların küçük olduğunu ve içinde bulunulan koşullar sonucu oluştuğunu savunmaktadırlar. Liberal feministler, ``yalnızca sınıf farklılıklarını değil, daha uzlaşmaz olabilen cinsiyet farklılıklarını da görmezden gelmek istiyorlardı´´. Diğer bazı feministler ise kadınların erkeklerden farklı olduğunu savunmuşlardır. Kadınların erkeklerden farklı olduğunu, kültürel feminizmi savunan kuramcılar vurgulamaktadırlar. Kültürel Feminizm kuramını savunanlar liberal feminizmin eleştirel düşünme ve kendini geliştirmenin önemini kabul etmeye devam ederlerken, hayatın akıldışı, sezgisel ve genellikle kolektif yönü üzerinde durmaktadırlar. Kadınlarla erkekler arasındaki benzerlikleri vurgulamak yerine, genellikle kadınlık niteliklerinin farklılıkları üzerinde dururlar. Kültürel feminist kuramcılara göre, aile ilişkilerine ilişkin konular eril bakış açısından düzenlenmiştir. Kadının erkek himayesinde insanca gelişmesi engellenmiştir. Bu duruma son vermek için ev hayatında radikal değişiklikler gerekmektedir. Ataerkil bakış açısının baskıcı, yıkıcı ve savaşçı değerleri yerine kadınların olumlu bakış açılan bir kez daha yönetimin kamusal gücüne ve dine katılmalıdır. Babaların ev hayatına katılımı ile özel alanın zenginleşeceğini ve kamusal alanın annelerin varlığı ile yükseleceğini öne sürmüşlerdir. Böylece kadınlar daha ön plana çıkmış olacaklardı. Feministler özel/kamusal alan ayrımını, kadınların güçlerini böldüğü ve kadınları kamusal kaynaklardan soyutladığı için sert bir biçimde eleştiriyorlar. Bu konuda en sert eleştiriyi özellikle liberal düşünce geleneğine yönelten feminist siyaset düşünürü Carole Pateman`dır. Pateman bir adım daha ileri giderek liberal gelenekteki özel/kamusal ayrımının tümüyle erkek dünyasındaki ayrımlar olduğunu ileri sürüyor. Bu ayrımın kadınlar için evcil ile toplumsal alan ayrımı anlamına geldiği argümanından hareket ederek, kadının bu ayrımdan dolayı modern toplum literatüründe özel alan olarak kabul edilen toplum, ekonomi ve siyasal alan gibi alanlardan da dışlanarak sadece ev hayatı ile sınırlandığını savunuyor.

DEVAMI 3. BÖL. DE


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.