Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10783
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2272) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (522) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (844) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (622) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3428) |

Görüş bildirebileceğiniz Dış Politika konuları
Irak`ın kuzeyinde yapılan sınır ötesi harekat ne olmalıdır? (4)
Barzani mi daha tehlikeli PKK mı? (15)
Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (196)
ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (274)
Türk Dünyasıyla ilişkilerimiz yeterli mi ?hedef ne olmalıdır? (5)
Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? (109)
Dış politika ile ilgili diğer konular (1669)


Dış Politika - Dış politika ile ilgili diğer konular konusu hakkında görüşler
Mehmet KOÇAK - (Ziyaretci) 25.06.2022 15:23:15

Veliaht Prens’in Ankara ziyareti ve ilişkilerde yeni dönem

Veliaht Prens’in Ankara ziyareti ve ilişkilerde yeni dönem
25 Haziran 2022



Mehmet Koçak İletişim: kocak61mehmet@gmail.com


Suudi Arabistan, İran’ı dizginlemek ve bölgedeki etkisini azaltmak istiyor.

Çünkü Suudi Arabistan, İran’ın rejim ihracı bağlamında bölge ülkelerindeki Şii unsurları kışkırtması, silahlandırıp mevcut yönetimlere karşı isyana hazırlanması gibi yayılmacı politikalarından rahatsız.

İran’ın Lübnan’da, Suriye’de ve Yemen’de etkin olması Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirliği BAE ile İran arasında aşılamayan bir güven bunalımına sebep olmaktadır.

Ayrıca ABD yönetimi ile İran arasındaki pazarlığın nasıl sonuçlanacağı henüz belli olmamakla birlikte Rusya’nın Ukrayna’yı işgal savaşı ve AB’nin karşı tavrı ile devam eden ekonomik yaptırımlar nedeniyle ABD yönetiminin İran ile bir uzlaşma yönündeki politik tavrı, Suudi Arabistan ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE)’ni endişelendirmektedir.

Bu nedenle Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün ve Türkiye ile daha yakın ilişkiler kurmayı hedefliyor.

Suudi Krallığı gibi benzer endişeleri taşıyan Birleşik Arap Emirliği (BAE)’nin Türkiye ile yakın ilişkiler kurması işte bu nedendendir.




Veliaht Prens’in diplomasisi: Bölgesel dönüşümler ve diyalog turu olarak adlandırılan ziyaretlerinin en önemli ayağı hiç şüphesiz Türkiye’dir.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın Türkiye ziyareti, Türkiye ile Arap çevresi ve bazı bölge ülkeleri arasındaki gergin ilişkiler döneminin kapandığı anlamına gelmektedir.

Çünkü Başkan Erdoğan’ın Riyad’ı ziyaretine karşılık Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın kalabalık bir heyetle Ankara’ya iade-i ziyareti buzların eridiğini göstermektedir.


Karşılıklı ziyaretlerle eski ilişkilerde yaşanan kırılganlıklarla araya soğukluk girmesi de dahil olmak üzere birçok düzeyde büyük değişimler yaşanacağı kesindir.

Zaten karşılıklı yakınlaşma ve yeni dönem hazırlıkları yapılmadan ne Başkan Erdoğan’ın Riyad’ı ve ne de Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın Ankara ziyareti gerçekleşmiş olmazdı.

Anlaşıldığı gibi her iki ülke aralarında başlatılan yeni dönemde eşitliği ve rekabeti esas alan bağları yeniden kurmak istiyor.

Karşılıklı ziyaretlerdeki samimi yakınlık ve yeni ilişkilerin kurulması yönünde atılan adımlar normalleşmenin ötesine geçildiği, Ankara ile Riyad arasında kurulan yeni ilişkiler aradaki bağları daha güçlü hale getirecektir.

Şu tarihi hatırlatma ile yazımı noktalamak istiyorum.

Şöyle ki:


Osmanlı Devleti’nin Emperyalist ülkelerin operasyonuyla Birinci Dünya Savaşı’nı kaybetmesi ve yıkılması üzerine İngilizlerin kışkırtması sonucu Necid Emiri İbn-i Suud, Osmanlı’dan koparılan Hicaz’ı topraklarına katarak kendisini 1926’da Hicaz ve Necid Kralı ilan etmiş, 1932’de ise ülkenin ismini Suudi Arabistan Krallığı olarak değiştirmiştir. Türkiye, İbn i Suud’un krallığını ilk tanıyan devlet olmuş ve iki ülke arasında 3 Ağustos 1929 tarihinde bir ‘Dostluk Anlaşması’ imzalamıştır. İki ülke ilişkileri o tarihten günümüze çeşitli safhalardan geçmiştir.

Bazı dönemlerde istenilen düzeyde gelişme göstermemiş ve mesafeli bir yaklaşım sergilenmiştir.

Bazı dönemlerde ise Suudi Arabistan’ın yeni dengelerde Türkiye’ye ihtiyacı artmış olması nedeniyle ikili ilişkilerde ciddi bir hareketlenme ve yakınlaşma sağlanmıştır.

Kısacası; Türkiye ile Suudi Arabistan arasında Osmanlı’dan günümüze inişli-çıkışlı dönemler yaşanmıştır.

Bunun asıl sebebi ise Batılı emperyalist ülke ve güç odaklarının Türkiye karşıtı propagandaları ve kışkırtmalarıdır.

Türk devleti ve milleti olarak bizlerin Suudi Arabistan ve Arap Emirliklerinden beklentimiz, mevcut dengeler içinde Türkiye’ye ihtiyacı duyulduğu için değil, kardeşlik hukuku çerçevesinde samimi ve kalıcı dostlukların kurulmasıdır.

Başkan Erdoğan’ın Riyad’ı ziyareti ile başlatılan ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın Ankara’ya iade-i ziyareti ile pekişen yeni dönemin daha da geliştirilerek kalıcı hale getirilmesi en büyük arzumuz ve dileğimizdir.


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.