Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10192
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2285) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (422) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (847) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (542) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (889) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Dış Politika konuları
Irak`ın kuzeyinde yapılan sınır ötesi harekat ne olmalıdır? (5)
Barzani mi daha tehlikeli PKK mı? (15)
Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (198)
ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (278)
Türk Dünyasıyla ilişkilerimiz yeterli mi ?hedef ne olmalıdır? (5)
Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? (110)
Dış politika ile ilgili diğer konular (1674)


Dış Politika - Dış politika ile ilgili diğer konular konusu hakkında görüşler
Mehmet KOÇAK - (Ziyaretci) 18.11.2015 22:50:32

Viyana Konferansı, Paris Saldırısı ve G20 zirvesi



Viyana Konferansı, Paris Saldırısı ve G20 zirvesi

18 Kasım 2015 07:37

Son günlerde dünyayı tehdit eden sarsıcı olaylar yaşanıyor. Paris`teki saldırılar bunlardan sadece bir tanesi. Viyana Konferansı ve saldırılar gölgesinde gerçekleşen G20 zirvesinde beklenen kalıcı ve uygulanabilir kararlar maalesef alınamadı.

Hâlâ korkular, endişeler, belirsizlikler ve Suriye`deki iç savaşla beraber göç sorunu daha bir süre devam edeceğe benziyor.

Viyana Konferansı Suriyelilerin temsil edilmediği dış aktörlerin buluşmasıyla gerçekleşti.

Suriye`deki iç savaşa siyasi çözüm bulmak amacıyla başlatılan ve 17 ülke ile Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve Arap Birliği`nin temsilcilerinin katıldığı zirvede, ne Şam yönetiminin ne de o yönetime karşı direnen yerel güçlerin görüşleri alınmadan defolu bir karar çıktı.

Alınan karara göre Suriye rejimi ve Suriyeli muhaliflerin temsilcileri ile BM öncülüğünde görüşmelere başlanması konusunda anlaşmaya varılmış. 6 ay içinde geçiş süreci sonrasında yeni bir anayasa taslağı hazırlanmış olacak ve 18 ay içinde adil bir seçim yapılması planlanıyor. Esad`ın bu süreçteki rolü ve durumu ile daha birçok noktada belirsizlik hâlâ ortada.

Suriye`deki diktatör Esad`ın kendi halkına yönelik başlattığı toplu katliamları durdurmak için bir insani müdahale gerçekleştirerek üzerlerine düşeni yapmayanlar bugün kendi çıkarları yönünde yeni bir yol haritası belirleyip, hem Şam yönetimini hem de yereldeki savaşçıları bu plana uymaya zorlayacaklar.

Anlaşıldığı üzere Suriye`nin geleceğini Suriyeliler değil, emanetçi dış aktörler belirleyecek. Yereldeki gerçekler ne olursa olsun, son sözü egemen güçler söyleyecek ve son noktayı da onlar koyacak.

Alınan kararla belirlenen yol haritası yerelde çok fazla bir karşılığı yok. Uygulanabilirliği de imkansız gibi görünüyor.

PARİS TERÖR SALDIRISI SURİYE BAĞLANTILI

Fransa`nın 11 Eylül`ü olarak isimlendirilen Paris`teki terör saldırısını DAEŞ üstlendi. Ancak Ortadoğu bağlamında siyasi hamlelerin ve çıkar pazarlıklarının bu saldırıda etkili olduğu ihtimal dâhilindedir.

Çünkü Fransa, ABD ve AB`nin politikaları dışında Ortadoğu da kendi başına inisiyatif kullanmaya çalışıyor. Amerika`nın karşı tavrına ve bazı AB üyesi ülkelerin memnuniyetsizliğine rağmen Fransa, Filistin`i bağımsız bir devlet olarak tanıdığını ilan etti. Fransa, yine diğerlerinden farklı olarak Suriye konusunda Türkiye`ye daha yakın olan tutumu ile de dikkatleri çekiyordu.

Bu siyasi girişimler saldırının sebeplerinden biri olabilir.

Ancak bütün bunların ötesinde Fransa, ABD ve diğer AB üyesi ülkeler gibi terörü besleyen, kışkırtan girişimleriyle Fransa`da yaşayan Müslüman toplumu dışlayıcı, ötekileştirici ve baskıcı politikaları bu saldırıda etkili olduğu inkar edilemez.

Diğer önemli bir ayrıntı şudur: Fransa, Afrika`nın 17 ülkesi ile bağımsız oldukları halde birçok İslam ülkesinde hâlâKolonyalizm yani sömürge faaliyetlerini sürdürüyor. Unutulmasın ki; insan haklarından dem vuran Fransa`nın geçmişi katliam ve soykırım örnekleriyle dolu. Şimdi Fransa`da eyleme geçenlerin geçmişteki o toplu katliamlardan etkilendikleri kuvvetle muhtemeldir.

Bugün terörden canı yanan Fransa`da Türkiye tarafından binlerce PKK ve DHKP- C başta olmak üzere bölücü terör örgütü militanı himaye edilmektedir. Günün birinde PKK ve DHKP-C gibi terör örgütleri ile de başı derde gireceğini hesaba katmalı&8230;.

G20`YE PARİS VE SURİYE DAMGASINI VURDU

Antalya`da düzenlenen G20 Zirvesi`ne Suriye krizi ve Paris`teki saldırılar damga vurdu. Liderlerin ikili görüşmelerinde olduğu gibi çeşitli oturumlarda da başlıca konu Paris üzerinden terör, DAEŞ`le mücadele ve Suriye kaynaklı göç oldu.

Türkiye`nin ev sahipliğinde başarılı bir organizasyonla gerçekleşen G20 Zirvesi`nde Cumhurbaşkanımız Sayın R.Tayyip Erdoğan ile Başbakanımız Sayın Davutoğlu`nun ikili görüşmeleri ve oturumlardaki performansları ülkemiz ve milletimiz adına onur verici oldu.

Dünyanın gözü Antalya`daydı, dünya genelinden basın yayın organları oradaydı. Ekranlarda Türkiye vardı ve dünya başkentleri Türkiye`nin ev sahipliğini konuşuyordu. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Genel Direktörü Guy Ryder ve zirveye katılan ülke liderlerinin Türkiye`nin ev sahipliğini ve organizasyonun mükemmelliğini dile getirmeleri Türkiye`nin en önemli kazanımlarından olmuştur.

Bunlar elbette çok önemli ve bizi mutlu ediyor. Ancak dünya gündemindeki en önemli konuları olan Suriye iç savaşı ve terör ile göçün durdurulması konusunda maalesef zirveden ümit veren bir karar çıkmadı.

Kısacası zirve çareler bulamadı. Şimdiye kadar olduğu gibi Suriye`deki diktatör Esad`ın başlattığı insanlık faciası ve ona bağlı olarak terör saldırıları ile göç artarak devam edecek.

Çünkü; beklentilerle emperyalist güçlerin çıkarları birbirinden çok farklı ve kıran kırana açık-gizli pazarlıklar henüz tamamlanmadı.


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.