ASGARİ ÜCRET Mİ? ASKERİ ÜCRET Mİ?
ASGARİ ÜCRET Mİ? ASKERİ ÜCRET Mİ? Prof. Dr. Salih Şimşek - Usta be! - Efendim? - Beni bağışla! - Hayrola ne oldu ki? - Kafam karma karışık oldu. - Niye? - Dinlerseniz anlatayım. - Elbette dinleyeceğim. Anlat bakalım. - Çalışan insanlar için dün bir &8216;ücret` açıklandı ya&8230; - Evet? - Bu `ücret`, `askeri ücret` mi `asgari ücret` mi? - Hoppalaaa... `Askeri` de nerden çıktı? - Sosyal medyada bakıyorum da, bu ücret hakkında fikir yürütenlerin büyük çoğunluğu `Askeri Ücret` diyorlar... - Böyle bir ücret yok. Olsa `askerlere verilen` bir ücret olurdu. - Yani bu kavramı kullananlar yanlış kullanıyorlar öyle mi? - Evet, `çok bilenler`, çok defa yanlış kullanırlar ama yanlışın farkında bile olmazlar. - İyi...O zaman o ücret `Asgari Ücret` oluyor. - Elbette. Ücretin `alt sınırı` oluyor. Devlet, işverenlere diyor ki `çalıştırdığınız insanlara bu ücretin altında ücret ödemek yasaktır`. Ama diyor, `bunun üzerinde istediğin kadar fazla ödeme yapabilirsin`...Asgari ücret `denge ücreti`dir, niteliksiz çalışanlar için `sosyal ücret`tir. Yani bir `refah ücreti` değildir. Emeğinin daha fazlasını ettiğini düşünen varsa buyursun, kendisine daha yüksek ücret verecek işvereni bulup beşerî sermayesini kullansın. Bir de şu var: Asgari ücreti, devlet-işveren-işçi temsilcileri belirliyor ama o ücretten işçi çalıştırıp çalıştırmamaya işveren karar verecek. Asgari ücret yüksek tutulursa istihdam daralır, kayıt dışılık artar, yatırımlar azalır. Haydar`ın dediği gibi, verelim 5 bin lira, işçileri işten çıkaralım. Piyasadaki vasıflı emeği, asgari ücretten daha fazla eden, o paraya zaten çalışmaz. Bak! Vasıfsız işçilerin büyük bir kısmı, asgari ücreti beğenmiyorlar ama ellerin de 5.000 liralık telefonla bağırıyorlar: Tayip istifa! Kaldı ki, `asgari ücret`, üniversite bitirip, mesleğinde uzman olan kişilere verilen ücret de değil...Onlar zaten bu ücrete çalışmazlar. - Peki...Bir de...Bu ücreti niye devlet belirliyor ki? - Hayır, hayır...Asgari ücreti devlet ya da hükümet belirlemez. İşveren temsilcileriyle işçi temsilcileri toplanır, konuyu tartışırlar ve devlet/hükümet de, bu pazarlıkta, sadece ücretin tespitine arabuluculuk yapar. - Yani? - Yani pazarlık yapılırken iki taraf için de nötr davranır. Bir de şu var: Devlette asgari ücretle çalışan işçi yoktur, memur da yoktur. `Asgari Ücret` miktarı, sadece özel sektörde çalışanlar için tespit edilir. - O zaman bu ücreti `düşük bulanlar` niye hep hükümet yapıyormuş gibi hükümeti suçlarlar? Çoğu kişi bu ücreti `devlet belirliyor` zannediyor. Ayrıca asgari, ücret söyledim ya, `verilebilecek en az ücret" demektir. Onun altında verirsen suç... - `Çok bilmek` işte böyle bir şeydir. Asgari ücreti, o ülkenin sosyo-ekonomik şartları içinde, bilimsel ifadesiyle &8216;iş gücü arz ve talep dengesi` belirler. O nedenle ülkeden- ülkeye aylık 10 dolardan tutun, bir kaç bin dolara kadar değişkenlik gösterebilir... Şu an, yeni düzenleme ile ülkemizde 400 dolar civarındadır. - Usta anlamaya başladım galiba...Kocaman kocaman, çok-bilmiş, adamlar, bu durumu bir türlü anlayamıyor da ben ona yanıyorum... Eleştirenlerin durumları bakıp da, devlet, `ne haliniz varsa görün`, deyip kenara çekilse... İşçi temsilcileri ile işveren temsilcileri bir birini yese...İşçinin kanını emen koca koca işadamları yoğurdun kaymağını yiyor, yakası yırtılan hükümet oluyor... Ne bu yahu... - Usta teşekkür ederim. Ben de şöyle bir hükümde bulunsam: Ülke gerçeklerinden bi haber olanlar sallıyorlar da sallıyorlar. Var ya onlar, kaynağını bilmedikleri paraları talep ediyorlar... - Evet, aynen öyle...
|