Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10791
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2278) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (522) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (844) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Ekonomi konuları
Türkiye’nin ekonomisi iyiye mi gidiyor? (66)
Bankacılık sistemimiz nereye gidiyor? (3)
Vergiler adil mi? Hangi vergiler değişmelidir? (6)
Küçük işletmelerin ve esnafların temel sorunları nelerdir? (3)
Ekonomi ile ilgili diğer konular (156)


Ekonomi - Ekonomi ile ilgili diğer konular konusu hakkında görüşler
Ömer ÖZKAYA - (Ziyaretci) 2.07.2018 22:09:49

Ekonomik manipülasyon ve dezenformasyonlar süreci

Ekonomik manipülasyon ve dezenformasyonlar süreci
Dünyada bir ekonomik dönüşüm yaşandığı gerçektir. Bunun dışındaki tüm verilerde &8216;yoğurdu üfleyerek değil buzdolabında bekleterek yeme stratejisi` uygulanmalıdır. Bu bağlamda dünyadaki ekonomik dönüşümün geniş analizini ilerleyen süreçlerde yapmaya çalışacağız.
Öncelikle ucuz iş gücünün bulunduğu Uzakdoğu ülkelerine kayan üretim ve üretim teknolojileriyle Uzakdoğu Asya`nın profili değişmiştir ve daha da değişecektir. Bu olguda unutulmaması gereken gerçek, Uzakdoğu ülkelerinde üretim yapan ve yaptıran şirketlerin sahipleri ve hissedarları ve üretilen ürünlerin pazarlarıdır. Ne yazık ki bu konuda stratejik bilgi eksikliği en üst düzeydedir.
Tüm ekonomik dönüşüm göstergeleri henüz çok farklı hegemonya merkezlerinin oluştuğunu göstermiyor. Sadece eşyanın tabiatına aykırı yapılan ekonomik, siyasal, finansal, ticari ve diplomatik girişimlerin istenildiği gibi sonuçlandırılmaması Batı sisteminin artık artan oranda gerilemekte olduğu değerlendirmelerine sebep olmaktadır.
Gerçekten de uluslararası kuruluşların verilerine bakınca ekonomik dönüşüm dinamikleri belirmektedir, bu doğru. Fakat olayın sosyal ve siyasal yönüne bakınca, özellikle göçlerin, mülteci akınlarının yönüne bakınca, ekonomik dönüşümün ``gerçek ve kalıcı´´ olmasını sağlayacak veriler, Batı`nın gerileyişini henüz tam anlamıyla desteklemiyor. Dikkat edilmesi gereken husus ``refah´´ kavramının Batı`da nasıl bir siyasal ve sosyal değerlendirmeye tabi olduğudur. Ayrıca Uzakdoğu Asya`nın ya da Asya`nın yükselişine karşı gelişmiş ülkelerin; ücretlerde, sosyal yardımlarda, eğitimde, sosyal güvenlik uygulamalarında geliştirdiği stratejilerin iyi analiz edilmesi gerektiğidir. Batı`da ``hak ediyor mu´´ sorusu, yani ``liyakat´´, hâlâ önemli oranda refahın dağıtımında baz alınır.
Bu açıdan Batı`nın tabii ki eski ``dev´´ olmadığına kimse itiraz etmiyor. Fakat yeni ``devler´´ de henüz ``kimlik´´ kazanmış değildir. Güç ve hegemonyanın oluşması için gerekli faktörler oluşma aşamasındadır.
Ancak reel değerlendirmeler reel sonuçlar üretir, doğru analizler, doğru güç tanımları üretir. Bu bakımdan Batı`yı daha çok çalışmamız gerekiyor. ``Para´´nın nasıl bir enerji verici veya nasıl bir yük olduğunu anlamak için mukayeseli iktisat tarihi analizlerine bakmamız gerekmektedir. Henüz bunlar yapılmamaktadır.
Bütün bu yazdıklarımız Rusya, Çin ve Türkiye`nin dünya piyasalarından rutin dışı altın topladığı iddiaları sebebiyledir. Bu iddiayı altın fiyatları ve piyasası desteklemiyor. Çin`in ve Türkiye`nin hatta başka devletlerin piyasadan gizli veya açık altın çekmesi durumunda altın fiyatlarını kim bugünkü seviyelerde tutabilir? Son yıllarda özellikle takılar söz konusu olunca ``taş´´lar, altından daha ışıltılı bir cazibeyle sunularak özellikle orta ve üst gelir grubuna dahil kadınlarda tercih edilir oldu.
Bunun yanı sıra ``altın´´ özellikle yakın gelecekte inanılmaz fiyatlara tırmanabilir. Çünkü dünya para sisteminin hızla değişmeye doğru gittiği bu süreçte finansal hegemonya enstrümanlarından en önemlisi, sahip olunan altın olacaktır. Bunun için ``altın´´ olgusunu bir de sanal paralar ``piyasası´´yla birlikte analiz ettiğimizde olmayan Bitcoin`in 20 bin dolarlara tırmanması, finansal akıl sahipleri için altın değerinde bir bilgi içerir. Kısacası ekonomik, finansal, ticari ve uluslararası ilişkiler spekülasyonlarının yoğunlaşarak artacağı bu süreçte belki ``Çin, Rusya ve Türkiye niye altın toplamıyor?´´ diye de sorulmuş olabilir.
Sonuç olarak, finansal aklın ve paranın da dönüşüm arifesinde olduğunu, eski kavram ve bilgilerin de son kullanma tarihinin geldiğini bilerek, ekonomik manipülasyonlar ve dezenformasyonlar dalgalarına karşı uyanık olma zamanı.


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.