Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10791
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2278) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (522) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (844) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Ekonomi konuları
Türkiye’nin ekonomisi iyiye mi gidiyor? (66)
Bankacılık sistemimiz nereye gidiyor? (3)
Vergiler adil mi? Hangi vergiler değişmelidir? (6)
Küçük işletmelerin ve esnafların temel sorunları nelerdir? (3)
Ekonomi ile ilgili diğer konular (156)


Ekonomi - Ekonomi ile ilgili diğer konular konusu hakkında görüşler
Ömer ÖZKAYA - (Ziyaretci) 29.05.2018 19:04:31

Finansal operasyonlar zinciri

Finansal operasyonlar zinciri
Daha önceki birkaç yazıda, mesela ABD`nin yapacağı ekonomik ve diğer operasyonları daha önceden ilan ettiğini belirtmiştik.
Ekonomik ve finansal operasyonlar, zincirleme etki yaratırlar. Tüm makro ve mikro ekonomik parametreler bozulur ve bu bozulma kalıcı hale getirilebilir. Kalıcı hale getirilişi de çoğu zaman ``ekonomi düzeliyor´´ başlığı verilerek yapılmaktadır.
Ülkemizde döviz kurlarının yükselmesiyle birlikte ekonomik, finansal, sosyal ve siyasal operasyonlar sarmalı da başlatılmıştır.
Burada döviz kurlarının yükselmesi, operasyonların ilk ve en küçük bölümünü oluşturmaktadır. Çünkü buradaki değişimlerin yukarı yönlü olanları, somut domino etkisi görülebilen kısmını oluşturur. Yani anlık somut verilerle manipülasyon yapılır.
Herkes döviz kurlarına yoğunlaşır, asıl operasyonlar gözden kaçırılır. Zaten ana hedef döviz kurları değildir. Döviz kurlarını kontrol altına almak için yapılan düzenlemeler ana hedefi oluşturur. Çünkü döviz kurlarını kontrol altına almak için yapılan düzenlemeler kalıcı dengesizlikler oluşturur. Sonunda 24 Ocak ekonomik istikrar paketi gibi çok kapsamlı bir önlemler yelpazesiyle radikal değişiklikler gerçekleştirilir. Sayın Tansu Çiller`in aldığı ekonomik kriz kararları ve en son Sayın Ecevit`in yapmak zorunda bırakıldığı döviz kurlarının birden yüzde 100`den fazla artması ve sayın Kemal Derviş`in getirilmesiyle gerçekleşen yeni ekonomik sistemde de ana hedef, dövizin kontrol altına alınması değildir. Döviz kurları bahane edilerek istenilen ekonomik ve finansal, sosyal, siyasal sonuçların alınmasıdır. Ne yazık ki olayın bu boyutuna hiç dikkat çekilmemektedir. Halbuki Türkiye`nin yaşadığı ekonomik krizler tarihi bir çok açıdan çok öğretici ve ufuk açıcıdır.
Bir ekonomik krizin gelmekte ve hatta yaşanmakta olduğu yönünde Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan`ın da açıklamaları vardır. KGF`yle ilgili önlemlerin alınışı öncesi ve sonrası hükümet, krizin tüm emarelerini teşhis etmiştir. Fakat buna rağmen her zaman olduğu gibi döviz kurları üzerinden operasyonlar gelmiştir ve gelmeye devam edecektir, görülen budur ve opere edilen devlet sayısı da bir hayli fazladır.
Bu durumdan seçim atmosferinde kurtulma imkânı yoktur. Seçimlerden sonra oluşacak siyasal iktidar gerekli önlemleri alacaktır. Bu ekonomik, finansal, sosyal ve siyasal operasyonlar zincirinin birden çok ülkeyi aynı anda hedef aldığı ve alacağı da birçok defalar deklare edilmiştir. Dolayısıyla küresel bir hamleyle küresel sistemin yeniden dizaynı söz konusudur. Buna da bir süredir ``Yeni uluslararası ilişkiler rejimi oluşturuluyor´´ diyerek dikkat çekmiştik. Bütün bunlara rağmen yaşanan ve yaşanacak zincirleme ekonomik, finansal, sosyal ve siyasal reaksiyonlar sürecinin sonuçları absorbe edilebilir, tolere edilebilir düzeylerde tutulmalı, yaşanabilecek bireysel, toplumsal, bölgesel ve uluslararası gelişmeler konusunda genel bir aydınlatma kampanyası yapılmalıdır. Uçak yolculuğuna çıkmadan önce uçuş sırasında gerçekleşebilecek olası tehlike durumlarında yolcuların ne yapması gerektiğini anlatan uçuş görevlileri gibi yaşanabileceklerle ilgili, ilgili hükümet birimleri konuşmalıdır. Ki bu, ``Seçim atmosferinde bu ne kadar yapılabilir´´ sorununu ortaya çıkacaktır.
ABD`nin kasırgalar karşısında aldığı önlemler dizisi ülkemizde bu ekonomik, finansal, sosyal ve siyasal operasyonlar sürecinde uygulanabilir. ABD kasırgalar ve büyük hortumlar yaklaşırken öncelikle toplumu güvenli yerlere girmesi ve gitmesi yolunda uyarır. Bu aşamadan sonra kasırga geçene kadar izlenir. Sonra verdiği hasarı gidermek için müdahale başlar. Bu bir döngüdür ve ABD`de sürekli yaşanır. Yani kasırgadan önce ve sonra yapılacaklar bellidir. Bu yolu Türkiye`de de uygulamak gerekir. Küresel bir dizayn yapılıyor ise süreci kontrol altına alamazsınız. Sonuçların yani hasarın bilançosunu azaltma ve etkili bir rehabilitasyon önlemleri paketiyle yaraları sarmaya hazırlanmak, en akılcı seçenektir.
Türkiye`nin bu süreçteki en büyük avantajı güçlü bir hükümettir. Bu sürece koalisyon hükümeti veya azınlık hükümetiyle yakalansaydık sonuçları daha ağır olurdu.
İktisat ve finans tarihi bize ekonomik mevsimlerin her an patlayan krizler ile bozulduğunu anlatır. İstikrar tüm mekanizmaların kusursuz çalışmasıyla mümkündür.


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.