Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10388
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2281) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (523) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (846) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (643) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Ekonomi konuları
Türkiye’nin ekonomisi iyiye mi gidiyor? (66)
Bankacılık sistemimiz nereye gidiyor? (3)
Vergiler adil mi? Hangi vergiler değişmelidir? (6)
Küçük işletmelerin ve esnafların temel sorunları nelerdir? (3)
Ekonomi ile ilgili diğer konular (156)


Ekonomi - Türkiye’nin ekonomisi iyiye mi gidiyor? konusu hakkında görüşler
Nurullah AYDIN - (Ziyaretci) 9.10.2010 11:18:17

Türkiye-Çin Ekonomik İşbirliği.EKONOMİ`DE KARARSIZLIK VE TEDİRGİNLİK

Nurullah AYDIN
9 Ekim 2010

EKONOMİ`DE KARARSIZLIK VE TEDİRGİNLİK!

Kuşkusuz kapalı ekonomi söz konusu değil. Küresel gelişmeler ülke ekonomilerini etkilemektedir.

Türkiye-Çin ekonomik anlaşmaları, dolar yerine Yuan ve Lira üzerinden ticaret yapılma kararı kuşkusuz yankılarını önümüzdeki dönemde gösterecek.

Saddam`da petrol anlaşmalarını dolar yerine Avrupa para birimi üzerinden yapma girişiminde bulunmuştu.

Ekonomik krizin dünyayı sarmaladığı, ABD ve Avrupa`nın bu krizi kendi lehlerine çevirme için çaba gösterdiği bir dönemde aday ülke Türkiye`nin Rusya ve İran`dan sonra Çin`le yaptığı bu ikili özel anlaşma ne gibi sonuçlar doğuracağı şimdiden bellidir.

Bakın; ABD`de başlayan ve piyasaları etkileyen mortgage krizi dolayısıyla hangi kurumların ne ölçüde risk altında olduğu tam olarak görülemediğini, sistemde güven kaybı olduğunu ve bankaların bankalara güvenmez olduğunu, iş adamları ifade edebilmektedir.

Kuşkusuz böyle bir ortamda, haliyle herkes nefesini tutmuş, dünyayı yakından izliyor. Yeni bir çöküş dalgası daha gelecek mi? Durum 2008 açısından bazı güçlü risklerin varlığına işaret ediyor.

Avrupa Birliği`nde ABD Eksenli yapı oluşuyor.: Türkiye-ABD ilişkilerinde 1 Mart tezkeresinden bu yana yeni ve her iki taraf için de memnuniyet verici olmayan bir süreç yaşandı. Son operasyonun birlikte yapılması ile tekrar düzelmeye başladığının işaretleri var.

Yeterli mi elbette değil. Her iki tarafın da kazanması esasına dayanan formüller üretilmeli. Merkel ve Sarkozy`nin işbaşına gelmesiyle Almanya ve Fransa`nın ABD`ye eskiye oranla daha fazla yakınlaştığı görülüyor. AB`nin temel direkleri daha güçlü bir Kuzey Atlantik ekseni oluşturma arzusundalar.

AB`de dengeler yeniden kuruluyor. Güçlü bir Kuzey Atlantik ekseni oluşmasından söz ediyorsak, Türkiye`nin ABD ile ilişkilerinin çok daha fazla önem kazanacağını belirtmekte yarar var.

Çin`i yalnızca bir tehdit olarak görmek son derece yanlış. Burada çok büyük bir fırsat yatıyor. Bu ülkeyle kazan-kazan ilişkisi kurmak mümkün. Türkiye`nin gelecek tasarımları ve stratejileri içinde Çin`in mutlaka yer alması gerekiyor.

Komşu ve bölge ülkeleri ile doğrudan ticaret kurma kanallarının açılması gerekir. Avrupa Birliği iler yapılan gümrük birliği anlaşması buna olanak vermiyor. Ama kimse de çıkıp bu anlaşmanın Türk ekonomisi üzerindeki olumsuz etkilerini tartışmıyor. Tartışmak da istemiyor.

Üretim ekonomisi yerine tüketim ekonomisine dayalı ithal ağırlıklı düzenlemeler de tartışılmıyor. Evet ihracat artıyor ama ya ithalattaki artış! Kaldı ki ihracattaki artış yabancı yatırımcıların Türk ekonominse katkısı son derece sınırlı olan sistemle işliyor. İthal mala dayalı yerli üretim yabancı şirket kısır döngüsü, var bu yeni istihdam alanı yaratmıyor.

Türkiye`ye kaynak girişinde azalma olabilir.: Türkiye ekonomisinin kırılganlığını daha da azaltmaya ihtiyaç vardır. Cari açığı sürekli üreten ekonomik yapımızı değiştirmemiz gerekiyor. Yılda yüzde 7 civarında bir büyümeyi garanti altına almalıyız. İstihdam dostu bir büyüme gerçekleştirmemiz lazım.

Kredi piyasasında daralma olursa önemli kaynak girişi sağlayan şirket satın almaları sekteye uğrayabilir. Küresel ekonomide bol ve ucuz kaynak dönemini geride bırakıyoruz. ABD`den kaynaklanabilecek bir durgunluk beklentisi küresel piyasaları sarmış durumda.

Kapsamlı bir çaba içine girme zorunluluğu önümüzde dururken, iç çekişmelerle zaman ve enerji yitirmeyelim. Bu yüzden, önümüzdeki anayasa tartışmalarını uzlaşmanın zemini haline getirmeliyiz.

Hükümetin vergi ve vergi benzeri yükleri azaltması karşılığında özel sektörün kayıt dışı oranını azaltması gerekir. Vergi ve vergi benzeri yükleri azalttığımızda, biz vergi kaybını tahmin edip bulalım. İş adamları da kayıt içine girenlerin tablosunu gösteren verileri ortaya koyması gerekir. Karşılıklı performansı ölçen bir yapı kurulmalıdır..

Türkiye`nin yüzde 7`lik büyümeyi yakalaması için yüzde 30`luk verimlilik artışı gerekir.
Bunun için ciddi bir yatırım gerekir. Hükümet yatırımların özel sektör tarafından yapılmasını tercih etmektedir. Ancak bu hedefe ulaşılması için özel sektörün yüzde 3 tasarruf artışı gerçekleştirmesi gerekiyor..

Büyüme rakamlarına ilişkin endişeleri hemen iş dünyası dile getirmektedir.

Hükümet rehavet içinde. İş dünyasına heyecan coşku verecek yeni projeler ortaya koyması gerekir. Ancak görülen AKP`nin özgürlük, demokratikleşme, yeni anayasa çıkarma ve Avrupa birliği üyeliğinden başka gözünün gördüğü, önem verdiği konu yok.

Günün Sözü; Hayal kırıklığı yaşamak istemiyorsun önünü görecek tedbirleri almalısın.




Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.