BÜYÜTEN KÜRESEL EKONOMİK KRİZDE GÖZDEN KAÇANLAR
ABD Hükümeti,kendi ülkesinden kaynaklanan ekonomik krizin etkisini azaltabilmek için 850 milyar dolarlık(sadece kendi ülke sınırları içinde) bir devlet yardım paketini işleme koymak için çalışmalarda bulunuyor.Bu yardım paketi ancak ABD içinde yaşanan krizi,o da geçici olarak nefes aldırır.Küresel anlamda pek etkisi olmaz.Sözkonusu ekonomik krizin küresel boyutunun 10-15 trilyon dolar, ve hatta bu rakamdan daha fazla da olabileceği öngörülüyor olduğu düşünülürse bunun pek de abartılı olmadığı söylenmeli.6 yılda yaklaşık yüzde 40 büyüyen dünya ekonomisinde,bu byüme oranının 10 katı bir finans balonu oluşturulmuş olduğu konu ile paralel değerlendirilmeli.Hacminden çok çok fazla genişleyen,büyüyen bu global finans cambazlığının,sahtekarlığının kolay düzelebilmesi güç ,eski dengelerine oturabilmesi zor ve epey zaman alabilir. Yaşanan bu finans cambazlığı döneminde; çeşitli ülkelerde parası olupta,bu paradan daha çok faiz almak,daha çok kazanmak isteyenler oldukça büyük darbe yediler,maddi kayıplara uğradılar.90 larda Ülkemizde yaşanan off-shore bankacılığın bir başka boyutu şu anda batmış ve el konulmuş olan o anlı,şanlı ABD ve Avrupa bankalarında da bu geçen dönemde yaşandı.Private-banking adıyla iş gören bazı cambaz bankacılar,uluslararası alanda çok kişinin paralarını batırdılar,canlarını epey yaktılar.Bu parası batanların arasında bizim ülkemizden de bazı kişilerin olduğu söyleniyor.Tabi ki kol kırılır,yen içinde kalır hesabı paraların batış olayından bu kişiler söz edmiyor.Şimdi gizli hesaplardaki bu paralar yeni olası risklere karşı garantili ve güvenilir yerler arayacaklar.Bu aranacak ülkelerin ekonomisi çok sağlam ,bankacılık sistemide güvenilir olan ülkeler olacağı şüphesiz. Küresel krizin bizim ülkemizdeki gelişim sürecinin, diğer ülkelerdekinden farklı bir boyut izleyabileceği öngörülüyor.Kriz gelişmiş ülkelerde önce finans ve bankacılık sektörlerini daha sonra reel sektörleri etkileme sürecine girdi.Mevcut verilere ve gidişata göre krizin ülkemizi etkilemesi tam ters yönlü olacak.Krizin önce reel sektörü,ondan 3 yada 4 ay sonrada finans sektörlerini etkilemesi bekleniyor.Ülkemizdeki bankacılık sisteminin yaklaşık yüzde 44 nün ,borsanında yaklaşık yüzde 72 sinin yabancı finans aktörlerinin elinde olması,ülkemiz de yatırım bankacılık oranlarının düşük olması bu gelişim sürecini etkileyen faktörlerden bazıları.Bu gelişim süreci bizim için bir avantaj olabilir.Bu avantajı yerinde zamanında değerlendirmek ülkemiz için İNŞAALLAH hayırlı olur.
|