Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10388
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2281) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (523) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (846) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (643) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Ekonomi konuları
Türkiye’nin ekonomisi iyiye mi gidiyor? (66)
Bankacılık sistemimiz nereye gidiyor? (3)
Vergiler adil mi? Hangi vergiler değişmelidir? (6)
Küçük işletmelerin ve esnafların temel sorunları nelerdir? (3)
Ekonomi ile ilgili diğer konular (156)


Ekonomi - Türkiye’nin ekonomisi iyiye mi gidiyor? konusu hakkında görüşler
Nurullah AYDIN - (Ziyaretci) 25.08.2010 13:52:05

PİYASALARDA TEDİRGİNLİK

Nurullah AYDIN
24 Ağustos 2010


PİYASALARDA TEDİRGİNLİK!

Piyasalarda neşeli günler sona erdi, daha kötüsü yolda!
Türkiye`de herkes referanduma kilitlendiği için ekonomide neler olduğu konuşulmuyor.

Oysa bakın;
Krizleri önceden bilmesi ve kriz dönemlerindeki isabetli tahminleri nedeniyle kriz kahini olarak tanınan ekonomist Nouriel Roubini; ikinci çeyrekte görülen dalgalı seyirden sonra euro bölgesinin 2010`da sıfıra yakın büyüyeceğini, ABD için de yüzde 1.5`lik büyüme olabileceğini, öngörmüş.

Kriz Kahini, euro bölgesinde kemer sıkma önlemlerinin alındığı bir dönemde, finansal piyasalarda büyümeye duyulan güvenin azalmasına rağmen iki dipli resesyon tehlikesi bulunmadığını, hisse senedi piyasalarında son üç ayda görülen toparlanma hareketi, ülkelerin tahvilleri arasındaki artan getiri farkı ve bankalar arası borçlanma piyasasındaki tedirginliğin, büyümeyle ilgili küresel çapta ciddi endişeleri ortaya çıkardığını söylüyor..

Bakın; AB`nin maliye bakanları euroyu savunacak bir plan hazırlamak üzere toplanıyorlar. Avrupa Komisyonu Başkanı Barosso açıklıyor: ``Ne pahasına olursa olsun euroyu savunacağız´´. Aksini düşünen mi vardı zaten?

Bu açıklama ve bu politika değil mi ki önce Yunanistan`ı, ardından da İspanya ve Portekiz`i tehdit eden, İtalya ve İngiltere`yi radar ekranına sokan? Mesele, olayların bu aşamaya gelebileceğini hesaplamak, işlerin bu noktaya gelmesini engellemekti. Herhangi koruyucu önlem alındı mı? Tabii ki hayır. Olsaydı ne euro, ne de borsalar bu seviyelerde olmazdı!

Asya piyasaları açılmadan önce euroya yapılan saldırının yenilenmemesi için alınacak önlemlerle ilgili toplantılar sürüyor. Bir faydası olacak mı? Korkarım uzun vadede hayır!

Euronun gelecekteki krizlerde; başının bugünlerdeki gibi derde girmemesi için bir model tasarlanacak olur ise, kısa vadede euroya bir parça nefes aldırabilir! Model her ne olursa olsun, piyasa bunun çalışıp çalışmayacağını test edecektir.

Euro 11 yıllık tarihinde geçmekte olduğu en büyük testte, işler daha da karışacaktır. Zira sadece AB`de değil, ABD`de ve de varlık piyasalarındaki gerilim artacaktır.

Aslında bunun ilk ve önemli ipuçları geçtiğimiz haftaki yüzde 10`a varan düşüşlerle gördük. Kimse bu düşüşlerin gerçek olabileceğine inanmadığı için, bu bir hatadır söylemine itibar etti. Herkes tombul parmağın peşine düştü. İtiraf edilmese de, tombul parmak vakası yok!

Olan; piyasalardaki yükselişlerin sonuna gelindiğine, hatta endişe edenlerin sert ve daha kötüsünden endişe edenlerin satışlarından başka bir şey değil.

ABD hisse senetlerinde bir tombul parmak vakası yaşandı. Çin`deki, Türkiye`deki ya da Brezilya`daki satışları nasıl açıklayacağız? Madem herşey yolundaydı, bu piyasalarda işlem yapanlar, ABD`deki yüzde 10`luk düşüş yaşandığında, neden hiç kimse çıkıp ta Amerikan piyasalarında olsa olsa bir hata vardır, biz işimize bakalım diyemedi?

Madem ki hisse senetleri piyasasında bir hata olmuştu, emtialar neden bu denli ciddi oranlarda düştüler?

Bedava para dönemi devam ederken, varlık piyasalarında krizin başladığından bu yana çözülememiş sorunlar yeniden gündeme geldi. Özellikle AB bankaları arasında güven bunalımı yeniden gündeme gelmiş, bankalar birbirleriyle iş yapmaz olmuşlar.

Hal böyle olunca elde kullanılacak bedava para silahı da kalmamış demektir. Ya şimdi ne olacak? Yeni bir çağın arifesindeyiz! Artık gerçeklerle yüzleşme aşamasına gelmiş olabiliriz.

Artık birileri zarar edecek, devletlerin bile gücü piyasa prensipleri dahilinde bunu engellemeye yetmeyecek!

Belli bir oran altında bir kapanış olması, ana yükseliş trendinin kırılması anlamına geliyor. Oluşan boşluk önemli. Bu boşluğun ilk aşamada yakın zamanda kapanması olası. Böylesi bir hareket, belli aralıkta ki hedefe gitmesini sadece bir süreliğine erteleyecektir.

Ara yükselişler olsa da artık asıl hedef bandı belli seviyedeki boşluğu kapatacak bir huruç hareketi görecek olur iseniz, bunun cılız bir düzeltme olduğunu akıldan çıkarılmamalıdır.

Tüm borsalardaki ana yükseliş trendi bence artık kırılmış durumda!
Kritik seviyenin aşılmasını kimse beklemiyor!
İçerideki piyasalardaki gerilim iyiden iyiye artacaktır.
Piyasalarda yaşanan çöküş, sat ve uzaklaş anlayışına dayalı olarak sürüyor.

GüNüN SöZü: Mantıklı düşünen insanın öngörüsü de gerçekçi olur.


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.