YETKİLİLER EKONOMİYE ACİLEN EL ATMALI YOKSA BUGÜN DAHİ GEÇ OLABİLİR
Ülkemiz ekonomisi ile ilgili olarak 2008 yılının son 7 aylık verileri bugün ve gelecek için gerçekten vahim bir tabloyu ortaya koyuyor.Bu siteden ekonomi yetkililerini konunun aciliyeti için sürekli uyardık.Ama nedense samimi ve gerçekci uyarılarımız pek kaale alınmadı,eğer alınmış olsaydı size aktaracağımız ekonomik veriler bugün bu denli kritik bir tabloyu ortaya çıkarmazdı. ÜLKENİN BÜYÜME ORANLARI, bir ülkede yaşayan insanların refah ve yaşam kalitelerinin artışında yada azalmasında en etkili göstergelerden biridir.Ülkemizin ilk 3 aydaki büyüme oranları yaklaşık yüzde 1,9 oldu.Büyüme(yada küçülme)rakamlarının detaylarını irdelediğimizde ekonomideki daralma daha net görülebiliyor. İmalat sanayi üretimi yılın ilk 3 ayında yüzde 7 iken bu rakam 2.3 aylık dönemde yüzde 2,5 a düştü ve son 3 aylık oran yüzde 0,9 oldu.Toptan ve parekente ticarette büyüme yüzde 9,1 den yüzde 3,3 e,ulaştırma ve haberleşme sektörlerinde ki büyüme( küçülme) yüzde 7,8 den yüzde 3,2 oldu. Sektörlerdeki küçülmelere bağlı olarak tabiki gelir artışlarında ve bireylerin,hane halklarının harcamalarındada düşüşler oldu.İlk 3 aylık yerleşik hane halkının harcamaları yüzde 7,6 artmışken bu oranın 2. 3 aylık dönemdeki rakamı ancak yuüzde 2 oldu.Haane halkı ve bireylerin reel gelirlerindeki düşüş,ihtiyaçların karşılamması için yapılack harcamalar için bireylerin kredi kartlarına ve tüketici kredilerine yüklenmesi sonucunu doğurdu.2008 yılının ilk 7 ayındaki tüketici kredileri ve kredi kartlarındaki artış,2007 yılını aynı dönemine dranla yaklaşık yüzde 20 artış gösterdi.Ve doğal olarak kredi kartlarındaki dolgunluk en üst seviyelere geldi.Kredi kartlarındaki dolgunluk ve sıkışıklık son derece tehlikeli sinyaller veriyor. 2008 yılının ilk 8 ayında özel sektör yatırımlarında da bir düşüş oldu.Özerl sektörün makine ve teçhizat yatırımlarında dikkate değer bir düşüş gözlenmekte. Aslında bu düşüş yeni iş alanları açılması,istihdam için oldukça dezavantaj.Sonuçta ithalat,cari açık,dış borç ve işsizlik artıyor,elde edilecek gelir düşüyor.2007 yılının 7 aylık cari açıık rakamları 22,1 milyar dolar,bu yılın aynı dönemine ait cari açık 31,5 milyar dolar.Cari açıktaki artış oldukca ürkütücü.Aslında esas düşünülmesi gereken nokta bu yılki cari açığın finansmanı ve yöntemi.31,5 milyar dolarlık cari açığın 7,5 milyarı doğrudan yatırım(çoğunlukla yurt içi yerli şirketlerin satılması ile elde edilen gelir),2,5 milyarı portföy yatırımı geri kalanı ise (23,9) direk borçlanma.2007 yılı cari açığının finansmanında bu oran tam tersine idi.Bugünkü şartlarda dış borçlanmanın büyük çoğumluğu reel sektör tarafından yapılıyor,yani reel sektör borçlanıyor.Bu da işletmeler, KOBİ ler,aslında tüm reel sektör için büyük riski de bereberinde getiriyor.Çünkü bugün dış piyasalarda(dünyadaki küresel ekonomik krixden dolayı) orta ve uzun dönemli borçlanmak tamamiyle imkansız hale geldi.Dış piyasalardan Kısa dönemli borçlanmakta çok yakında aynı derecede imkansızlaşacak.Finans piyasalarındaki bu zorluklar kredi kartları ve tüketici krredilerinin faiz oranlarının epey yükselmesine neden olacak. Ülkemizin son dönemdeki ekonomik görünümünü elimizden geldiğince aktarmaya çalıştık.DÜNYADAKİ EKONOMİK KRİZİN EN AZ 3-4 YIL SÜREBİLECEĞİ GÖZ ÖNÜNE alındığında bunun çözümü için yetkililere epey iş düşüyor.İNŞAALLAH BAŞARILI VE MUVAFFAK OLURLAR
|