İçimizden Düşünme ve `Ham Tecrübe`
Üniversitelerimizden,üniversite gençliğimizden siyaset ve siyasi görüşler olabildiğince uzak tutulmak isteniyor fakat buna zıt olarak gençliğimizin siyasette daha aktif rol alabilmesi adına milletvekili seçilme yaşı 25`e indiriliyor. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu mu diyelim,yoksa üniversite gençliğimizi siyasete heveslendirme adına yapılmış `kontrollü` ya da AB kriterleri adına `zorunlu` bir hamle mi diyelim?
Üniversitelerdeki siyasi görüşlerin birbirinden farklı olması bir yandan sorunlara gebe olabilecek gibi görünse de,bu kadar farklı görüşün birarada yer alabilmesi ortak bir çözüm paydasında,`düşünerek` farklı çözümler sunma adına bir zengilik olarak da algılayabiliriz.Böylesine `düşünen` bir gençliğin,daha evvel ki buhranlı siyasi kavgalara gebe olan yılları da analiz ettiğini düşünürsek,bu olanlardan dersler çıkardıklarını ve aynı duruma bir kez daha düşmeyeceklerini kesin olarak dile getirebilirim.
Yıllardır genç nüfusumuzun çokluğuyla övünüyoruz fakat pratikte hiç bir zaman onlara düşen ilgiyi göstermiyoruz. Her alanda karşılarına `tecrübe` zorunluluğunu çıkartıyor,yaşanmadan kazanılamaycak bir `eksikliği` onlardan istiyoruz. Bu durumda genç nüfusumuzla övünmeyi daha yıllarca sürdürecek,onlara gerekli sözü yalnızca televizyon programlarında vermeye devam edeceğiz zannediyorum.
Yani lafın kısası;Üniversite gençliğinin siyasette yeteri kadar söz sahibi olamayışı ve iş hayatına başlamak isterken `tecrübe` engeline takılıp erken jübile ettirilmeleri,gençliğin temel sorunları arasına girmeye aday başlıklar diye düşünüyorum.
|