25 EYLÜL
25 EYLÜL Yalçın KOÇAK 18. Dönem Sakarya Milletvekili Irağın Kuzeyini Coni Arka Planlı silah zoru ile zapt edenlerin güya otonomi için yapacakları referandumun tarihine bu günden itibaren tam 41 gün var. Bu referandum için Coni`nin adamları bizi kızdırmamaya özen göstererek seçtikleri cümlelerle taraf olmadıklarını beyan etseler de. Güneydoğu sınırımızda egemenlik alanı belli olmayan bir yapılanmaya doğru gidiliyor. TPİC denilen garabet bir kuruluş ile fueloil ve petrol taşımacılık işi yapan Ankara destekli çakalların komisyonlarıyla alınan silahların namluları şimdi Türkiye`ye çevrili. Rahmetli Celal BAYAR ``Devletin Güvenliği yoktu´´ diyerek NATO`ya girişimizi anlatıyordu anılarında, şimdi yıllarımızı verdiğimiz NATO ne kadar yanımızda; Romanya ve Bulgaristan`da sınırımıza doğru hareket halinde olan Coni Bayraklı Askeri konvoylar var. Gürcistan`da da aynı hareketlilik gözlemleniyor. İran Genel Kurmay Başkanı Muhammed Bakıri Türkiye`ye geliyor Mezopotamya müttefiklerimiz tekrar geri dönüyor belki yeni bir Kasrı Şirin bu meseleyi çözecektir. Babil`in beddualı topraklarına ancak idaremiz altında ki yıllarda gelen huzur ve sükûnet; bize o bölgeyi entrikalarla terk ettiren emperyallerin art niyetleri sonucu sükût etti. O gün bu gün kan ve gözyaşı akıyor. Emperyal sömürücüler nafta (petrol) coğrafyamızı yeme telaşesiyle; Davut`un oğlu da bağımsız devlet kuracağım iştahıyla yok ettiler barışı, huzuru, bin yıllık halkların kardeşliğini, Ortadoğu dedikleri yerdeki Mezopotamya medeniliğini. Bir ülkede yaşayan asli unsur millettir ve onu oluşturan halkların tamamı ihanet ederse, ana unsur olanda kandırılır, aldatılır, teslim alınırsa işte bu coğrafyanın hazin tarihi hazırlanır. Tarihimiz irin kusuyor. Tarih bu değil. Kürtler, Arnavutlar ve Araplar adlı eserinde Dr. Abdurrauf Sinno 100 yıl evvel Zagrepten başlatılıp Yemen`de son bulan İngiliz oyununu ve Kürtlerin, Arapların ve Arnavut tebaamızın nasıl aldatılıp fikri olarak iğfal edildiğini bir doktora tezi gibi işliyor. Bu üç halk üzerine hala bir akademik araştırmanın yapılmamış olması, Fulbright burslarıyla akademisyen olanların Coni`ye karşı mecburi hizmeti olsa gerek. Neyi çalıştılar ki? Musul Vilayet Konseyini de çalışmadılar, ne Akademi ne de Kademe. Musul Vilayeti emanet verildi kime? Irak Krallığına. Bugün muhatap var mı? YOK. Cemiyeti Akvam`ın da Musul Vilayeti Konseyinin bir üyesi ile temsil edilmesi gerekiyordu, temsil edildi mi? YOK. Birleşmiş Milletlerde, Musul Vilayeti Konsili için konulan boş sandalye ye kimse oturdu mu? YOK. Peki, Haliç Konferansında bu iş halledilebildi mi? HAYIR. Musul`un Irak Krallığına intikali sağlanırken şartlar neydi; Toprak sahibi halklar yani 64 aşiret memnun olursa Irak`la devam ederler, memnun olmazlarsa Türkiye`ye bağlanırlar. Şimdi Ankara`nın yediği golü yazalım mı? Hani bir CASA uçağımız düşmüştü ve taşıdığı kırmızı berelilerin tamamı şehit olmuştu. Hani yiğit bir Jandarma Komutanımızın uçağı sabotaj ile düşürülmüştü Tüm hadise Musul Nüfus Müdürlüğü ve Tapu Müdürlüğü kayıtlarımızın ele geçirilmesi ve sonra yapılacak iskân politikalarıyla bu referanduma zemin hazırlamasıydı? Tarihte olmamış bir şey oldu Askerimizin başına çuval geçirildi, geçiren neyse de geçirtenin kellesi yerinde kalmamalıydı. Şimdi ajandanın sonuna mı geldik? Hayır; daha yeni başlıyoruz, davranın Bre&8230;
|