Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10197
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2287) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (423) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (848) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (542) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (624) | Türk Dünyası (889) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Milli Güvenlik konuları
Milli Güvenlik (624)


Milli Güvenlik - Milli Güvenlik konusu hakkında görüşler
Mustafa Mete İSLÂMOĞLU - (Ziyaretci) 18.05.2017 20:05:11

İFTİRALAR İHANETLER GERÇEKLER ( 29-30 )

Mustafa Mete İSLÂMOĞLU
İFTİRALAR
İHANETLER
GERÇEKLER
( 29 )
`` 400 Eğitimci Ermeni Piskoposluk Okullarının profesyonel gelişim günü konferansına katıldılar ``
Ermeni Piskoposluk Okullarının Yönetim Kurulu California Devlet Üniversitesinde 23 Ocakta yapılacak 2015 &8211; 2016 Yıllık Profesyonel Gelişim Günü (APDD) Konferansına katılacak&8230;.15 Yıldır devam ettirilen APDD konferansı bu yıl üniversitenin Ermeni etütleri programının işbirliği ile düzenlendi&8230;.. Konferansa katılacak eğitimci sayısı 400`e ulaştı&8230;.Yönetim Kurulu bu yıl yapılacak konferansı büyük başarı olarak niteledi&8230;. Konferans, seminerler halinde uygulanıyor&8230;.. APDD Konferansı, aynı zamanda Ermeni okullarındaki öğretmenlerin bir araya gelerek tanışmaları, tecrübe ve uzmanlıklarını paylaşmaları için büyük bir fırsat yaratıyor&8230;..´´
Globalnews yayınlıyor. `` Montreal sözde soykırım sergisi sanat ve hayatta kalanların ifadelerini teşhir ediyor `` Haber: `` Dünyanın insanlığa karşı cürümlerinin en kötülerinden hayatta kalanlar hikayelerini Montreal Şehir Salonunda paylaşıyorlar&8230; Bu sergi, Montreal`lilerin önlenmesi gereken bir suç olan soykırımı anlayıp anlatmalarını amaçlıyor&8230;. Sergide Holokost, Ruanda, Kamboçya ve sözde Ermeni soykırımlarına ve sanata ait görsel belgeler teşhir ediyor&8230;.. Montreal Belediye Başkanı Denis Coderre, insanoğlunun yaptığı en kötü ve en iyi şeyleri görmeyi sağlıyor dedi&8230;.. Sergi 6 Şubata kadar açık kalacak ve gelecek yıl okul ve müzelere götürülecek&8230;&8230;´´
Ermeni medyası, 26 Ocak`tan itibaren Fransız Cumhurbaşkanı Hollande`ın Ermeni sözde soykırımının inkarına ceza verilmesini öngören, ancak, daha önce
Fransa Anayasa Konseyi tarafından Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilen yasayı
yeniden canlandırmaya çalıştığı haberlerine bugün de geniş yer vermiş. Bunların yanında Turkishweekly.net ve Todayszaman`ın İngilizce basımlarında da bu haber
veriliyor. Haberlere ait başlıklar ve yoruma açık (!) görünen haberlere ait bilgiyi yorum yapacakların dikkati için belirtilmiştir :
Times yazıyor. `` Hollande, Ermeni sözde soykırımının inkarını cezalandırmak üzere yeni kanun taslağı hazırlamak üzere Jean-Paul Costa`yı görevlendirdi´´ diyordu..
`` Hollande : Fransa, yeni Ermeni sözde soykırımı tasarısı üzerinde çalışıyor´´
Sahte mi Gerçek mi? Hollande sözde soykırımın inkarının cezalandırılmasına yönelik tasarıyı başlatıyor´´
``Hollande, Ermeni sözde soykırımı inkarını cezalandıracak yeni tasarının hazırlanması için Jean-Paul Costa`ya görev verdi´´
31 OCAK 2016
Armenpress`te yer alan haber`` Dışişlerinin 2016 önceliği Ermenistan`daki kümelenmiş muhabere kanallarının çeşitlendirilmesidir ``
Ermenistan Dışişleri Bakanlığının faaliyetleri Cumhurbaşkanının dış politika kılavuzunda açıklanan hedeflere yönelik ve aynı zamanda Hükümetin verdiği talimatlar çerçevesinde yürütülecektir&8230;. Bakanlığın faaliyetleri özellikle şu hedeflere yönelik olacaktır; Karabağ anlaşmazlığının barışçıl çözümü, Ermenistan dış güvenliğinin askeri &8211; politik unsurunun güçlendirilmesi, Ermeni sözde soykırımının uluslar arası alanda tanınması, Devletin güçlenmesi için uygun dış şartların oluşturulması, Ülke şöhretinin kuvvetlendirilmesi, Ülkenin çıkarlarının ve dışarıdaki halkının haklarının korunması, Uluslar arası platformlarda Ermenistan`ın pozisyonunun muhafazası, Uluslar arası kurumlara ve süreçlere derinliğine nüfuz edilmesi, Dost ülkelerle işbirliğinin daha da geliştirilmesi. Dışişleri Bakanlığının faaliyetleri, aynı zamanda, ülkenin ekonomisinin geliştirilmesi ve dış pazarlarda rekabet imkanlarının artırılması, ekonomik yapının modernizasyonu ve idame edilebilir yeteneklerin kazanılması için uluslar arası ve bölgesel finansal, ekonomik yapıları ile ilişkilerin geliştirilmesini kapsıyor&8230;.. Dışişleri Bakanlığının önceliklerinden birisi de Ermenistan enerji güvenliğinin sağlanması, öbeklenmiş muhabere kanallarının çeşitlendirilmesi, dış ticaret için yeni marketlerin teminidir&8230;&8230;´´ (DİKKAT: Bu nasıl bir Dışişleri Bakanlığı ise klasik anlamda üç beş bakanlık işini yüklenmiş !&8230; Armenpress yorum imkanı vermiyor.
`` Abant`ın Türkiye`ye mesajı´´
`` 34 üncü Abant platform toplantısının konusu &8216;Demokrasinin Türkiye`ye meydan okuması`idi. Haberin yazarı Günal Kurşun, Türkiye`nin demokratikleşme sürecinde iki temel faktör olduğunu iddia ederek birincisinin, Türkiye`nin geçmişi ile yüzleşmesidir diyor&8230;.., ve 1915 Ermeni sözde soykırımı ile yüzleşmezsek demokrasi düzeyimizin yükselmesinin mümkün olamayacağını utanmadan söylüyor. Bu olaya ne isim verirsek verelim önemli değil. Temel nokta geçmişte ne yaptı isek yüzleşelim diyor&8230;´´
Tabii, dünyada pek çok kişi de almıştır. Ben haberdeki sözde soykırım ile ilgili bölümü aldım. Haberin tamamına bakıldığında devletimizin katliam yapmadığı bir azınlık / gurup yokmuş!&8230;Günal Gümüş adlı bu kişiye yorumlarımızla biraz tarih dersi vermek gerekecek.
Times. Ermenistan NATO ile bağlarını sıkılaştırmaya çalışıyor´´
`` NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg 2015 Yıllık Raporunu yayımladı&8230;.. Raporda Ermenistan ile ilgili hususlar şunlar : Ermenistan, kendi deneyimlerini paylaşarak ve müşterek eğitim girişimine katılarak NATO ile bağlarını sıkılaştırmaya çalışıyor. Geçen yıl Sırp subaylar ileri koruma eğitim program çerçevesinde Ermeni subaylarla akademik ve askeri eğitim konularında iş birliği önerdiler. Ermenistan, BM`in müşterek güvenlik programının uygulanmasına da katıldı&8230;.´´ (Not: Ermenistan, NATO ile pratik ve politik işbirliğini artırmak istemekte, ancak, tabii ki Rusya faktörü de dikkate alınarak NATO üyeliğine talip olmamaktadır. Bununla birlikte, NATO`nun komutasında sürdürülen uluslar arası barış operasyonlarında ( ISAF &8211; Afganistan ve KFOR &8211; Kosova) yer almıştır.

( 30 )
VE&8230; DÖRT T PLANI
İşin ucunu insanların canına kastetmeye kadar götüren Ermeni terörünün amacı, sözde Ermeni soykırımı iddialarını ve Ermenilerin taleplerini dünya kamuoyuna duyurmaktır. Nihai hedef ise, "Büyük Ermenistan" rüyasıdır. Büyük Ermenistan`a giden yolda atılması gereken en önemli adım, sözde iddialar konusunda kamuoyu oluşturmak ve Türkiye`ye yönelik emelleri gerçekleştirmektir.
Bunun için uygulamaya konan ve "Dört T" şeklinde adlandırılabilecek olan plan şu dört kavrama dayanmaktadır: Tanıtım, Tanınma, Tazminat ve Toprak... Yani, sözde Ermeni sorunu tüm dünyada terör yoluyla "tanıtılacak", sözde iddialar dünya kamuoyunca kabul edilip Türkiyece "tanınacak", sözde soykırımdan dolayı Türkiye`den "tazminat" alınacak ve "Büyük Ermenistan" rüyasını gerçekleştirmek için gerekli olan "toprak" Türkiye`den koparılacaktır!...
"Dört T" plânına dayanak oluşturan Ermeni iddiaları ise şunlardır:
1. Türkler, Ermenistan`ı işgal ederek Ermenilerin topraklarını ellerinden almışlardır.
2. Türkler, 1877-78 savaşından itibaren Ermenileri sistemli olarak katliama tabi tutmuşlardır.
3. Türkler, 1915 yılından itibaren Ermenileri plânlı şekilde soykırıma tabi tutmuşlardır.
4. Talat Paşa`nın, Ermenilerin soykırıma tabi tutulması konusunda gizli emirleri vardır.
5. Soykırımda hayatlarını kaybeden Ermenilerin sayısı 1,5 milyondur.
Bugün, maksatlı olarak gündemde tutulmaya çalışılan sözde Ermeni sorununun ne derece mesnetsiz olduğunu ve ne tür çıkar kaygıları ile ortaya atıldığını daha iyi anlayabilmek için iddiaların ve Türk-Ermeni ilişkilerinin tarihsel gelişimini
Ermeni Tarihine Bir Bakış
Ermeniler, tarih boyunca başka devletlerin yönetimi altında kalmışlar ve bağlı oldukları devletlerin hizmetinde bulunmuşlardır.
Ansiklopedik kaynaklarda, Erivan, Gökçegöl, Nahcıvan, Rumiye gölü kuzeyi ve Mako bölgesine, yukarı memleket anlamına gelen Armenia, bu yörelerde yaşayan halka ise Ermeni denildiği yer almaktadır.

Ermeni tarihçilerin bir kısmı, M.Ö. 6. yüzyılda kuzey Suriye ve Kilikya bölgesinde yaşayan Hititlerden olduklarını; bir diğer kısmı ise Nuh`un oğullarından Hayk`a dayandıklarını söylemektedirler. Bunun yanında, Ermenistan denilen coğrafyada yerleşen ve bugün Ermeni diye adlandırılan toplumun, bölgenin kesin olarak neresinde yaşadıkları, sayıları ve aynı yörede ikamet eden diğer halklara kıyasla nüfus oranları bilinmemektedir. Ermeni tarihçileri bile kökenleri konusunda fikir birliği içinde değildir.

Tarihsel olarak bakıldığında, Ermenilerin sırasıyla, Pers, Makedon, Selefkit, Roma, Part, Sasani, Bizans, Arap ve Türklerin hakimiyeti altında yaşadıkları görülür. Ermeni derebeyliklerinin bir çoğu, bölgeye hakim olan ve Ermenileri kendi saflarına çekerek kullanmak isteyen devletler tarafından kurdurulmuştur.

Ermenileri Bizans`ın zulüm idaresinden kurtaran ve onlara insanca yaşama hakkını bahşeden, Selçuklu Türkleri olmuştur. Fatih döneminde ise, Ermenilere din ve vicdan hürriyeti en üst düzeyde verilmiş, Ermeni cemaati için dini ve sosyal faaliyetlerini yönetmek üzere Ermeni Patrikliği kurulmuştur. Osmanlı idaresinde Ermeniler dini görevlerini tam bir hürriyet içinde yerine getirirlerken, kendi din adamlarını da yine kendilerinin tayin etmelerine izin verilmiştir.

Aynı şekilde Anadolu`nun Türk idaresine girmesinden sonra burada yaşayan Ermeniler, kendi dillerini de tam bir serbestlikle konuşmaya devam ettiler. Osmanlı yönetimi, diğer cemaatlere uyguladığı politikayı onlara da uygulayarak Ermenice`yi ve Ermeni adlarının kullanılmasını serbest bıraktı. Türk matbaasının kurulmasından 160 yıl kadar önce Venedik`te matbaacılık eğitimi görmüş olan Sivaslı Apkar adındaki bir papaza 1567`de İstanbul`da bir Ermeni matbaası açması için izin verildi. İstanbul`dan başka İzmir (1759), Van (1859), Muş (1869), Sivas (1871) gibi taşra şehirlerinde de yeni Ermeni matbaaları faaliyete geçmiştir. 1908`de bütün ülkede Ermeni matbaası sayısı 38`e ulaşmıştır. Nitekim 1910 yılında İstanbul`da Ermenice 5 gazete ve 7 dergi çıkarılmaktaydı.

Osmanlı idaresinde Ermeniler, Türk insanının hoşgörüsünden de yararlanarak, adeta altın çağlarını yaşamışlardır. Askerlikten ve kısmen de vergiden muaf tutulan Ermeniler, ticaret, zanaat ve tarım ile idari mekanizmalarda önemli görevlere yükselme fırsatını elde etmişlerdir. Devletin çeşitli kademelerinde görev yapan Ermeniler, Osmanlı devletince kendilerine tanınan bu hoşgörüye karşılık verdikleri hizmetten dolayı "millet-i sadıka" olarak adlandırılmışlardır. 19. yüzyılın son çeyreğine kadar Osmanlıların bir Ermeni sorunu olmadığı gibi, Ermeni halkının da Türk yöneticileriyle halledemedikleri bir mesele mevcut değildir.







Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.