Bir kuşatma ve asimetrik bir savaşın içindeyiz..
Bir kuşatma ve asimetrik bir savaşın içindeyiz..
16 Mart 2016
&61489; &61574;Bir yandan Güney sınırımızda taciz saldırıları, diğer yandan ülke içine sızan teröristlerin hain taarruzları farklı şekillerde devam ediyor. Sokak üzerinden Türkiye`yi kaosa sürükleyemeyen iç ve dış odaklar bu sefer terör piyonlarını sahaya sürerek emellerine ulaşmak istemektedir.
Zamanlama dikkat çekiyor.
Neden Türkiye ve neden şimdi?
Bunu anlayabilmek için yakın zamandaki gelişmelere bakmak gerekir!
Güneydoğu`da devam eden operasyonlarda PKK, ağır darbeler alıyor. Bölgede bir halk isyanı başlatmayı başaramadı. Ayrıca çok sayıda etkisiz hale getirildi ve sıkışan teröristler teslim oldu oluyor. PKK ve taşeronu HDP çevrelerinde büyük bir moral çöküntüsü yaşıyor.
Diğer yandan Meclis`te, teröre destekleri nedeniyle HDP`li vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılması için fezlekeler tartışılırken, Eş başkan Demirtaş ``sonuçlarına katlanırsınız´´ şeklinde tehditte bulundu.
Paralel Yapının sağladığı devlet sırlarını ifşa suçundan tutuklu olan Can Dündar ve Erdem Gül`ün Anayasa Mahkemesi kararı ile tahliye edilmesine Cumhurbaşkanı Erdoğan, başta olmak üzere ülke genelinde her kesimden sert tepki devam ediyor.
F. Gülen İhanet Örgütüne yönelik operasyonlar kapsamında Zaman gazetesi ve Cihan Haber Ajansı`na kayyum atandı ve destek veren işadamları üzerine gidilmeye başlandı.
Kandilde DHKP-C, MLKP, TİKKO ve Devrimci Karargâh başta olmak üzere 8 ayrı terör örgütü PKK ile bir araya gelerek ``sansasyonel kanlı eylemler´´ için anlaştı.
Yeni bir anayasa ve Başkanlık sistemi gibi Türkiye için hayati önem taşıyan konularda yapılan anket sonuçları malum çevreleri rahatsız etti. Ankete göre halk başkanlık sistemine yüze 55 ``evet´´ dedi, yüzde 59 yeni anayasa istiyor. Bugün seçim olsa AK Parti`nin oy oranı 50.8, CHP`nin 25.7, MHP`nin 11.1, HDP`nin 7.2. Ankete katılanların yüzde 84.3`ü PKK`ya yönelik operasyonları destekliyor
Bütün bu olumsuz gelişmelerin yanında bir diğer dikkat çeken olay şu:
Cumhurbaşkanımız Sayın R. Tayyip Erdoğan`ın bir önceki Azerbaycan ziyareti öncesinde Ankara`da bombalar patlamıştı. Şimdi yine Cumhurbaşkanımız sayın Erdoğan, enerji başta olmak üzere çok kapsamlı görüşmeler yapmak üzere Azerbaycan`a gitmeye hazırlandığı bir dönemde Ankara`da yine bombalar patlıyor.
Bütün bunlar tesadüf mü?
Elbette değil.
Anlaşılan bu saldırıların bir değil birden fazla mesajı vardır.
Neyin görüldüğüne değil, nelerin görülemediğine kafa yormak lazım. Ankara`da üst üste bombaların patlaması ne anlama geliyor? Sebepleri nelerdir? Bu saldırıları gerçekleştirenlerden ziyade bu eylemlerin arkasındaki güç kimdir ve neyi hedeflemektedir? sorularına cevap aranmalıdır.
TERÖR İHANETİNİN ARKASINDA KİM VAR?
Bu saldırıları gerçekleştiren terör örgütleridir. Kullanılan teröristlerdir. Ancak organize ederek yönlendirenler ise Ortadoğu`yu kendi çıkarlarına göre dizayn etmek isteyen bölge dışı aktörler, yani &8216;Küresel Baronlar`dır.
Açık ve net bir ifadeyle; bize düşman olanların yanında bizden görünen fakat bizden olmayan sözde dostlarımızın da bu terör ihanetinin arkasında olduğu artık açıkça görülmektedir.
Yani terör örgütlerinin tasması onların elindedir.
Ankara`daki saldırının ardından Türkiye`ye destek ve taziye mesajları geldi. ``Teröre karşı Türkiye`nin yanındayız´´ diye açıklamalar yapan ülkelerin devlet ve hükümet başkanları şunu bilsinler ki; bizim bu laflara karnımız toktur.
PKK terör örgütünün farklı isimler altında defalarca Avrupa Parlamentosunda konferanslar vermesine müsaade edildi. PKK ve diğer terör örgütlerinin hamiliğini yapanların taziye ve destek açıklamaları inandırıcı olabilir mi?
PYD hakkında ``yerelde müttefikimizdir´´ diyenlere güven duymamız düşünülebilir mi?
AK PARTİ VE MHP EL ELE VERMELİ
Siyasi beklentiler ve siyasi muhalefet elbette olmalıdır ancak milli bir refleksle sorumluluk gereği siyasi ihtiraslar bir kenara itilmelidir.
Şimdi ülkemiz, bir ihanet kuşatması altında ve Asimetrik bir savaşın içindedir. Böyle bir ortamda vatansever herkes ve bilhassa siyasilerimiz üzerine düşeni yapmak için harekete geçmelidir.
Sayın Devlet Bahçeli`nin devlet adamlığı sorumluluğu içinde Çankaya`da Başbakan Davutoğlu ile buluşması takdire şayan milli bir duruştur.
HDP eş Başkanı Demirtaş`ın CHP Genel Başkanı ve CHP`lilere ``Birlikte yürüyelim´´ çağrısı ise doğrudan ihanete davettir.
Açıkça görülmektedir ki; vatanseverlerle vatana ihanet edenler arasında saflar yeniden belirleniyor.
HDP, ihanetin kendisidir. Terör örgütünün taşeronudur.
CHP ise ikiyüzlü bir politika izlemektedir.. Bir yandan terörü kınıyor, diğer yandan teröristlerin cenaze törenlerine katılıp destek veriyor. Artık, kıvırmanın, kelime oyunları arkasında gizlenmenin bir anlamı yok. CHP kararını vermelidir.
CHP, ya HDP`leşmeyi doğrulayıp kabul edecek, ya da içindeki hainleri temizleyerek Türkiye`ye ve Türk milletine hizmet etmek üzere yeniden yapılanacaktır.
Bütün bu ihanetlerin üstesinden gelmek üzere AK Parti ve MHP el ele vererek çok ciddi politikalar geliştirmelidir. Ülkenin buna ihtiyacı var. CHP ihanete karşı tavrını netleştirirse sürece dahil olabilir.
Kısacası şimdi oyun ve oynaşta olma zamanı değil.
Şimdi milletçe ülkenin bölünmez bütünlüğü ve milletimizin birliği adına birlikte hareket etmek ve ihanete karşı tek yürek olmak zamanıdır.
|
