Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10788
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2275) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (522) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (844) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Milli Güvenlik konuları
Milli Güvenlik (623)


Milli Güvenlik - Milli Güvenlik konusu hakkında görüşler
Mehmet KOÇAK - (Ziyaretci) 17.12.2018 17:31:13

Çatlak seslere rağmen, Türkiye operasyonda kararlı


Çatlak seslere rağmen, Türkiye operasyonda kararlı


Türkiye, PKK`nın uzantısı olduğu gerekçesiyle Suriye`nin kuzeyindeki PYD`yi ve onun silahlı unsuru YPG`yi terör örgütü olarak görüyor.
Suriye`deki PYD varlığından rahatsız olan Ankara`nın, Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında aldığı kararda Fırat`ın doğusunun tehdit oluşturduğu ve Türkiye`nin meşru müdafaa hakkını kullanacağı belirtilmişti.
Ayrıca, toplantının ardından yayınlanan MGK bildirisinde, ``Siyasi çözüme en büyük tehdidin Fırat`ın doğusundaki terör yapılanmasından geldiği belirtilmiştir. Suriye`de herhangi bir emrivakiye go&776;z yumulmayacağı ve meşru müdafaa hakkının kullanılacağı vurgulanarak, PKK/PYD-YPG`nin bölge halkına zulmederek ve göce zorlayarak deg&774;is&807;tirdig&774;i demografik yapıya karşı da duyarsız kalınmayacağı güçlü&776; şekilde ifade edilmiştir´´ vurgusu yer almıştı.
Türkiye`nin burnunun dibinde havan topları, tank ve uçak savar silahları ve zırhlı araçlar bir karşı gücün oluşmasına daha fazla sesiz kalamazdı.

Çünkü NATO içindeki müttefiklerimizden ABD ve bazı batılı ülkelerin DEAŞ terör örgütünü bahane ederek terörist unsurlardan oluşan böyle bir silahlı gücün oluşmasına öncülük etmesi, silahlandırıp eğitmesi ise düşmanca bir tavır olduğu süreç içinde ortaya çıkmıştır.
Teröristlerle işbirliğini geliştiren ABD ve uydusu ülkeler Türkiye`nin gönlünü alma ve gözünü boyamak için PKK elebaşları için tutuklama kararları çıkartıldığı gibi Murat Karayılan, Cemil Bayık ve Duran Kalkan için 5, 4 ve 3 milyon dolar ödül koydu. Yeni isimler altında terör örgütlerini meşrulaştırma oyunu Ankara`nın dikkatinden kaçmadı.
YPG, IŞİD`e karşı ABD desteğiyle oluşturulan Suriye Demokratik Güçleri`nin (SDG) ana omurgasını oluşturuyor.
Suriye`nin kuzeyinde Fırat Nehri`nin doğusunda geniş bir alanı kontrol ediyor. Türkiye bu unsurları ulusal güvenliğine tehlike olarak gördüğünü defalarca stratejik ortakları ve NATO içinde müttefikimiz olan muhataplarını bildirmiştir.
Münbiç konusunda oyalamalar devam etti ve verilen sözler tutulmadığı gibi tüm uyarılara rağmen ilişkilerin taktiksel olduğu söylenerek, TIR`lar dolusu silahlar verilmeye devam edildi.
Artık Türkiye`nin sabrı kalmadı ve kararını verdi.
Türk Savunma Sanayii Zirvesi`nde konuşan Başkan Recep Tayyip Erdoğan, bölgede asker bulunduranların vaziyet alması için baskın operasyon yerine operasyonu birkaç gün içinde başlatacağını duyurmuş oldu.
Daha önce Afrin`e operasyon düzenleyen ve bu kenti PYD`nin kontrolünden alan Türkiye, bölgedeki PYD varlığıyla ilgili olarak Washington yönetimiyle uzlaşma sağlayamadı ve de sağlayamıyor.

ABD başta olmak üzere bazı ülkeler, bölgedeki çıkarları acısından PYD ve YPG`nin terör örgütü olduğunu çok iyi bildikleri halde terör örgütü olarak görmek istemiyor.
Bu yanlış tavır, terörizmle küresel ölçekteki mücadeleye büyük zarar vermektedir.
GERİ DÖNÜŞ YOK
Türkiye, TSK`nın eğittiği Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ile önce 2016`daki Fırat Kalkanı, ardından 2018`deki Zeytin Dalı operasyonları aracılığıyla Suriye sahasına doğrudan müdahale etmişti.
Şimdi ise Suriye`nin kuzeydoğusuna ya da yaygın deyişle ``Fırat`ın doğusuna´´ operasyonu başlatacaktır.
Türkiye`nin, bu saatten sonra geri adım atması mümkün değildir. Hedef bellidir ve amacı hukuka aykırı değildir.
Ayrıca Başkan Erdoğan, Fırat`ın doğusuna yönelik operasyonda hedeflerinin ``Amerikan askerleri değil, bölgede faaliyet gösteren terör örgütü mensupları´´ olduğunu belirterek hedef ve amacın ne olduğunu açık ve net bir şekilde ortaya koymuştur.
Bütün dünya biliyor ki Türkiye, bölgede asla işgalci değildir. Güvenliği ile toprak bütünlüğü temelinde meşru müdafaa hakkını kullanacaktır.
ABD`YE RAĞMEN
Başkan Erdoğan`ın Fırat`ın doğusuna operasyon yapılacağını açıklamasının ardından Pentagon`dan çatlak ses geldi.
``Atılacak tek taraflı bir adım büyük bir kaygıdır ve bu tür adımları kabul edilemez olarak addederiz´´ denildi.
Bu, teröre destek ve küstahça bir tehdittir.
ABD`nin bölge ile hiçbir bağı olmadığı halde 11 bin km`den gelerek bölge ülkelerinde işgalci güç olarak bulunuyor.
Aynı ABD`nin, bölge ülkelerini tehdit eden terör örgütlerini silahlandırırken tek taraflı karar alma hakkı varsa bizim de sınırımızda böyle bir ihaneti bertaraf etme konusunda kimseden izin alma mecburiyetimizin olmadığı bilinmeli ve kabul edilmelidir.
Hiçbir baskıyı kabul etmek ve geri adım atmamız söz konusu olamaz.
Kimse kusura bakmasın biz, bir aşiret devleti değiliz ve onurumuzu, gururumuzu kimseye çiğnetmeyiz&8230;


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.