Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10283
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2281) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (516) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (846) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (545) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Milli Güvenlik konuları
Milli Güvenlik (623)


Milli Güvenlik - Milli Güvenlik konusu hakkında görüşler
Mehmet KOÇAK - (Ziyaretci) 9.01.2013 11:45:47

Devlet terörist olarak nitelediği örgütle neden müzakere eder?

Devlet terörist olarak nitelediği örgütle neden müzakere eder?
MEHMET KOÇAK
09 Ocak 2013
Yeni Akit Gazetesi


Bu yazımda: ``Hükümetlerin, terör bölgesine yönelik yanlış politikaları kimin işine yaradı? PKK nasıl kuruldu ve geçmişten günümüze hangi merhalelerden ve de kimlerin desteğiyle geldi?´´ Ayrıca: ``Hükümetin emriyle &8216;silah bırakılması, terörün sonlandırılması` amacıyla devletin ilgili kurumları tarafından başlatılan görüşmelerin devamı niteliğindeki İmralı görüşmeleri ile ilgili (Devlet terörist olarak nitelediği örgütle nasıl müzakere eder?)´´ sorularını cevaplamaya çalışacağım.

Çünkü, PKK terör örgütünün geçmişini, iç ve dış bağlantılarını bilinmeden gelinen nokta da başlatılan görüşmeler hakkında yapılacak yorum ve değerlendirmeler eksik kalır.


İşte o, PKK ve işte o, tarihi gerçekler&8230;


PKK ilk kanlı eylemini 15 Ağustos 1984 tarihinde yapmıştı. 28 yılı aşkın bir süredir PKK bölücü terör örgütü ile mücadele ediyoruz. Kim ne derse desin, gelinen noktada anlaşılmıştır ki; PKK terör örgütü bir devlet projesi olarak oluşturulmuş ve devletin bölgeye yönelik yanlış politikaları ile dağ kadrosunu oluşturmasına dolaylı da olsa destek verilmiştir.


Bu taşeron örgüt PKK, daha sonraki süreçte hem kontrolden çıkmış, önce Suriye sonra Almanya, Fransa ve daha sonra, ABD`nin de hizmetinde bulunarak çok uluslu bir taşeron örgüte dönüştü.


Devlet içinde hukuk dışı bir yapılanma olan Ergenekon Çetesinin uzantısı olan JİTEM, kara para aklama, faili meçhul cinayetler gibi karanlık faaliyetlerinde PKK`yı taşeron olarak kullanmıştır. ``PKK ile mücadele ediyor´´ görüntüsü içinde, Ergenekon çetesi; PKK`nın oluşum ve yapılanmasına yön verdiği gibi, hükümetleri yönlendirmek ve baskı altında tutmak kaydı ile hem hükümetleri hem de yanlış uygulamalarıyla bölge halkını terör örgütünün kucağına itti.


Çok şükür, artık Ergenekon çetesinin baskı altına alıp yönlendiremediği bir iktidar var. Çok şükür ki; Ergenekon çetesi sanık sandalyesinde yargılanıyor. Çok şükür ki; hükümetin reformları sayesinde bölge halkı üzerinde terör örgütünün kurduğu korku duvarları ile ``örgüt var, devlet yok´´ algısı aşılmış olmaya başladı. Bölge halkının devlete güveni ve itibarı yeniden kazanılmaya başladı.


HERKESİN KAZANACAĞI BİR ŞANS
VAR BU ŞANS HEBA EDİLMEMELİ


Altını çizerek ifade etmek isterim ki; Bugün, devletin ilgili ve yetkili görevlilerinin bir terör örgütü olan PKK`nın elebaşı ile ``silahların bırakılıp terörün sonlandırması´´ adına görüşmeler yapıyor olması ve bir çıkış yolu olarak buna mecbur kalması milyonlarca insanı olduğu gibi beni de derinden üzmektedir.


Ancak: Sonunda, silah bırakılıp akan kan duracaksa, her gün vatan evlatlarını şehit vermeyeceksek, terör tamamen bitecekse, bu acıyı sineye çekerek, hayırlı sonuca destek vermeye hazırız.


Değişen ve yeniden yapılanan dünyada ve bulunduğumuz bölgede örnek bir ülke olmayı, her alanda güçlenmeyi istiyorsak; öncelikle iç sorunlarımızı çözüme kavuşturarak yeni hedeflere doğru yürüyüşümüzü kararlı adımlarla sürdürmeye mecburuz.


Aksi halde, değişen ve yeniden yapılanan bölge ve dünya ile yarışta geri kalacağımız gibi ülkemizi bekleyen tehlikelerin de üstesinden gelemez duruma düşeriz.


MHP VE CHP YANLIŞTAN DÖNMELİ
VE SÜRECE DAHİL OLMALI


MHP ve CHP liderlerinin açıklamalarını sonuna kadar dikkatle dinledim. Bu ülkeyi acılara boğan ve 30 yıldır bitirilemeyen terör belasından kurtulma yolunda Başbakan Erdoğan`ın çabalarını takdir ederek, ``Bu süreçte biz de varız´´ deme yerine, Başbakanı ağır bir dille suçlayıp, bu süreci engelleme yoluna baş vurmaları gerçekten çok üzücüdür.


Soruyorum: Peki çözüm adına ne yaptınız?


Terörist başı Öcalan`ın idamını engelleyen iktidarın ortağı MHP değil miydi?. Terörün bu noktaya gelmesinde, tek parti döneminden bugüne geçmişin yanlış politikaları ile CHP`nin sahiplendiği Ergenekon Çetesinin ihanet derecesindeki uygulamalarının payı yok mudur? Geçmişte sizin de içinde olduğunuz o, hatalarla bitirilemeyen bu terör belasını sonlandırma konusundaki öneriniz nedir, bir planınız var mı?


Peki sizce Hükümet, ``akan kanı durdurma´´ arayışları yerine, ``böyle geldi böyle devam etsin´´ anlayışı içinde akan kan ve gözyaşlarını, kaybolan güven ve devlet otoritesini yok mu saysın?
Ve sormaya devam ediyorum&8230;


Ne dersiniz beyler!.. Bir 30 yıl daha kan akmaya devam etsin mi?,
Vatan evlatları şehitler tabutlarla Anadolu`ya gelmeye devam mı etsin?.
300 milyar dolar kaybettik, bir 300 milyar daha kaybedelim mi?


Yapmayın. Ayıptır, günahtır.

Biliniz ki; Bu sorulara evet dercesine süreci zorlaştıran siyasiler tarih önünde sorumlu olurlar ve bu millet ve devlete en büyük kötülüğü yapmış olurlar.


Beyler aklınızı başınıza alın;


Şimdi siyasi ikbal ve istikbal peşinde koşmak değil, şimdi İstiklal niteliğinde ülkemizi ve milletimizi terör belasından kurtarmanın zamanıdır.


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.