Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10788
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2275) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (522) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (844) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Milli Güvenlik konuları
Milli Güvenlik (623)


Milli Güvenlik - Milli Güvenlik konusu hakkında görüşler
Dr. Seyfi ŞAHİN - (Ziyaretci) 16.02.2018 20:34:33

DEVLETLER VE SİLAHLAR

DEVLETLER VE SİLAHLAR
Dr Seyfi ŞAHİN
Tarihin derinliklerinden beri,
Devletler birbiri ile mücadele etmişklerdir.
Bu mücadelede silahları veya askeri güçlü olanlar kazanmıştır.
Kılıç, ok ve yay döneminde asker sayısı çok olan devletler kazanmışlardır.
Ancak, askeri çok olmasına rağmen,
Cesaret ve direnci düşük devletler savaşı kaybettiler.

Mesela, Bizans ile İslam devleti Suriye`nin Yermuk bölgesinde savaştı.
Bizans ordusu 240 bin nefer idi.
İslam ordusu da, 30 bin kişiydi.
Savaşı Halid Bin Velid yönetti.
Coğrafi şartlara ve arazi durumuna göre,
İslam ordusu öyle bir manevra yaptı ki,
Bizans ordusu dağıldı.
Yüzbinlerce askeri telef oldu.

Aynı durum Malazgirtte yaşandı,
Türk İslam askeri üçte bir olmasına rağmen,
Bizans ordusu dağıldı.
Çünkü Bizans ordusundaki Hıristiyan Türklerle,
Ki bunlar Uzlar, Peçenekler, kumanlar idi.
Sultan Alpaslan bunlarla temasa geçmişti.
Harbin ortasında Türkler kardeşlerinden tarafa geçip,
Bizansa karşı savaştılar.
Savaş, Aultan Alpaslanın zaferi ile sonuçlandı.

Şunu söyleyebiliriz ki,
Silahı güçlü milletler ve devletler,
Zayıf devletlere daima hem güç ve hem de moral olarak hükmeder.
Daha önce Osmanlı güçlü iken Avrupada her devlete hükmettiği gibi...367
Her istediğini yapıyordu.
Hatta krallar ölünce,
Yeni kralın seçilmesini de Osmanlı tayin ediyordu.
Osmanlı 500 yıl dünyaya hükmederken,
Şüphesiz en güçlü silahlara da sahipti.
Mesela Kılıçlar Osmanlı çeliğindendi.
Haçlı ve Batılı askerlerin kılıcını ikiye bölüyordu.
Oklar ve yaylar da çok iyi üretilmişi.
Bir de buna askerlerin iman ve cihad fikrini ilave ederseniz.
Savaşlar kolayca kazanılıyordu.
Fatihin toplarını düşünün bugün bile hala o toplar yapılamıyor.

Zamanla Batılılar, silahta bizi geçtiler,
Zenginlediler, çünkü sömürdükleri kıtaların nimetine kondular.
Bizde de İpek Yolunun kaybı ile fakirleşme oldu.
Böylece savaşlarda Batılılar üstün gelmeye başladı.

Şimdi dünya iki savaş tecrübesi geçirmekle,
Kitle imha silahları artırmaya,
Ülkeler birbirlerine üstünlük sağlamaya başladı.
Ancak, bu silahları elde edenler başka ülkeleri de tehdite başladı.
Dünyanın büyük devletleri,
NBC (nükleer, Biyolojik ve Kimyasal) silahlar da sahip oldular.
Ancak Kuzey Kore gibi ülkeler de,
Nükleer silahlara sahip olup, diğer büyük ülkeleri de tehdit etmektedir.
Bozuk ve sömürü sistemini teşvik eden,
İnsanlara mutluluk yerine nefsi ve menfaati telkin eden Batı hukuku,
Dünyadaki sömürü sistemini dayatarak,
İnsan oğlunu bedbaht etmektedir.

Türkiye, Konvansiyonel silahlarını kendi yapmaya başladı.
Ancak kitle imha silahı üretmedikçe
Caydırıcı olamaz.
Zalim ve Barbar Batılı devletlerin tehdidinden de kurtulamaz.
___________________________________________________15.02.2018 kayseri.


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.