Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10192
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2285) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (422) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (847) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (542) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (889) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Milli Güvenlik konuları
Milli Güvenlik (623)


Milli Güvenlik - Milli Güvenlik konusu hakkında görüşler
Mustafa Mete İSLAMOĞLU - (Ziyaretci) 26.05.2015 23:48:53

DÜNYADAN GİZLENEN TÜRK KATLİAMI -3-

(5)
Mustafa Mete İSLAMOĞLU
``DÜNYADAN GİZLENEN
TÜRK KATLİAMI´´
ERMENİ DEĞİL ``TÜRK SOYKIRIMI YAPILDI´´
Tersine çevrilerek, tarihi iftira ve sahtekarlıkla ``Ermeni Soykırımı´´ haline sokulmuştur. Halbuki Türk Milleti tarihte zulme, katliam, soykırıma uğrayan her millete yardım elini uzatmış ve ülke topraklarına sığınan milletlere kucak açmıştır. Günümüzde bile Suriyelilere halen kucak açılmakta maaşlar bağlanmakta ve kendi insanlarımuz onlarda daha sefil halde bırakılmaktadır
Eğer tarihte Türk Devletleri ülke sınırları içinde yaşayan azınlık milletlere soykırım ve asimilasyon politikaları uygulamış olsaydı, bugün Kafkasya`nın, Balkanların ve Ortadoğu`nun haritası yeniden çizilmesi gerekirdi ve dünya yüzünde varolan başta Ermenistan olmak üzere, birçok devlet ve millet mevcut olmayacaktır.
Batılı emperyalist devletlerin büyük kısmı, ön yargılarından kendilerini kurtaramamışlardır. Onlar için Türkler ne yaparlarsa yapsınlar barbardılar. Oysa Haçlıların Kudüs`te kendi ifadeleriyle, ``atlarımızla göğüslerine kadar Müslüman kan gölü içinde yarış ettik´´ tarihi itiraflarını en çabuk unuttular? Milyonlarca Yahudi`yi sanki Almanlar katl etmemişte, sadece Hitler öldürmüştür. Böyle bir mantığı anlamak mümkün değildir. Sonra ülkeleriniin bağımsızlığı için savaşan İrlandalıları kurşuna dizen İngilizlerin barbarlığından kimse bahsetmez. Aynı İngilizler Çin`i ele geçirdmek için, bu ülkeye afyon ihraç ederek, emperyalizmin bükün korkunç silahları ile savaşırken, maalesef İngilizlere hiç hesap soran olmamıştır. Cezayir`deki iki milyon Müslüman katledilmesi ve Vietnam vahşeti ne Fransızlar, ne de Amerikalılar için utanç vesilesidir. Amerika Birleşik Devletleri, II. Dünya Savaşı`nda Japon esirlerini Amerikan askeri elbisesi giydirmek suretiyle Japon Ordusuna karşı savaştırmadı mı? Yani kardeşi kardeşe kırdırmadı mı? Yirmi yıl süreyle Kıbrıs`ta katledilen Türkler yüzünden, batı dünyası Rumları hiç suçladı mı? Ruslar`ın Azerbaycan`da, Dağlık Karabağ`da, Kafkasya`da, Çeçenistan`da, Tacikistan`da döktükleri masum insanların kanlarını hiç gündeme getiren var mı? Ama sıra Türklere geldi mi, işlemedikleri bir suçtan dolayı soykırım yapan devlet olarak barbar diye suçlamaktadırlar.
Biz haklı olduğumuzda hiçbir zaman, o konuda haklı olduğumuzu anlatmaya gerek görmüyoruz. Çünkü dünya baskın, görsün, araştırsın ve ondan sonra da bizim haklı olduğumuzu kabul etsin diye düşünüyoruz. Halbuki yapmadığımız, işlemediğimz bir suçtan dolayı, soykırım suçlamasını devletten önce Türk Milleti olarak bizler red etmeliyiz. Tarihin her devrinde yönetimi altındaki azanlıklara her türlü sosyal, siypasi, dini, iktisadi, kültürel hakları tanıyan tek bir millet varsa, övünerek söyleyebiliriz ki bu da Türk Milleti`dir.
Türk Kurtuluş Savaşı`nın devam ettiği 1921-1922 yıllarında, Taşnak ve Hınçak adlı Ermeni Terör Örgütlerinin, 27 Mayıs 1915 tarihlli Tehcir kanunundan sorumlu tuttukları Osmanlı Devlet Adamlarını düzenledikleri suikastlerle şehit etmişlerdir: 15 Mart 1921&8242;de eski İçişleri Bakanı Talat Paşa Berlin`de Soghomon Tehlirian, 5 Aralık 1921&8242;de eski Dışişleri Bakanı Sait Halim Paşa Roma`da Arşavir Şriakin, 17 Nisan 1922&8242;de İttihat ve Terakki Partisinin mensuplarından bahattin şakir ve Cemal Azmi Beyler Berlin`de Aram Yergenian, 21 Temmuz 1922&8242;de IV. Ordu Komutanı Cemal Paşa ve Yaverleri Nusret ve Süreyya Beyler Tiflis`te, iki Nemesis Ermeni militanı tarafından şehit edilmişlerdir.
Cemal paşa şehit edildiğinde üzerinde çıkan ve oğlu Behçet Cemal Bey`e yazılmış mektubunda, şu satırlar ibretle okumaya değerdi: ``Sıra bende Oğlum&8230; Talat ve Sait Halim Paşalar diğer mağdur ve mazlum arkadaşlarımdan sonra, beni de öldüreceklerdir&8230; Cinayetin sebebi benden öncekilerde olduğu gibi gerçekleri konuşmama mani olmak gayesidir. Bu cinayeti önlemek güçtür, hatta ne elemlidir ki, bizim için imkansızdır.´´
Cemal Paşa, Türklerle Ermenileri birbirine düşman eden gücün Rus siyaseti olduğunu sık sık dile getirmekte idi. O, ``Benim Ermenilere ne kadar iyi davrandığımı herkesten fazla bugünkü Ermeni Patriği Zaven Efendi bilir. 1915 senesi Aralık ayında İstanbul`a geldiğim zaman bizzat kendisi Pera Palas Oteli`nde beni ziyarete gelerek, resmi bir takdiri ile bütün Ermeniler namına teşekkür etti.´´ Fakat Rusların ve batılı emperyalist devletlerin Kafkasya`daki taşeronu olan Ermeniler, 21 Temmuz 1922 tarihinde Tiflis`de Cemal Paşa`yı şehit etmişlerdir. Kazım Karabekir Paşa, Cemal Paşa ve iki yaverinin cenazelerini Erzurum`a getirerek Karskapı Şehir Şehitliğine defnetmiştir. Ermeni Örgütleri Talat Paşa`nın katili Soghomon Telirian adına Amerika Birleşik Devletleri`nin Frenso şehrinde bir anıt diktiler. Bir katile anıt dikmek, zihinsel sapıklığın bir ürünü olsa gerektir ve herhalde yalnız Ermeni Komitacılarına özgü bir marifettir.
1973-1995 yılları arasında Ermeni Terör Örgütleri olan; ASALA ve Ermeni Soykırımı Adalet Komandoları tarafından, 21 yabancı ülkede Türk Diplomatlarına yönelik 199 eylem yapılmıştır. Bu eylemlerde, çoğu diplomat 41 şehit 161 yaralı verdik. Eylemlerin yapıldığı ülkelere göre Fransa, 54 eylem ile birinci sırada yer almaktadır. Maalesef Türk diplomatları görev yaptıkları ülkelerde, ASALA Terör Örgütü`ne karşı gerekli şekilde korunmamışlardır. Oysa şehit edilen diplomatlarımız bu devletlerin koruması ve güvencesi altında olmaları gerekirken, maalesef ASALA katilleri bu ülkelerde ya yakalanmamış ya da yakalanan teröristler gerekli cezalara çarptırılmamışlardır.
28 Ocak 1973 günü Santa Barbara`da Türkiye`nin Los Angeles Başkonsolosu Mehmet Baydar`la Konsolos Yardımcısı Bahadır Demir`i tuzağa düşürüp şehit eden Mığırdıç Yanikian cinayet mahalli olan Baltimore Oteli`nde şu ifadeyi veriyordu:
-Ever ben öldürdüm&8230; Bilerek öldürdüm&8230;. İsteyerek öldürdüm&8230; Aylarca önceden planlayarak öldürdüm&8230;
-Onlar düşmanımızdı. Türk`tü onlar&8230; Türk oldukları için öldürdüm&8230; İntikam almak için öldürdüm&8230;
1973 yılında bu soğukkanlı caninin yaşı 77 idi. Dünyanın hiçbir ülkesinin teröristinin yaşı 77 değildir. Demek bir anlık öfke ya da krizin eseri değildi. Yanikiyan yıllarca bir Türk`ü öldürmek için planlar yapmış, nihayet iki diplomatımızı alçakça şehit etmişti.
31 Temmuz 1980 günü TC. Atina Büyükelçiliği İdari Ateşesi Galip Özmen ve Kızı Neslihan Özmen ASALA teröristleri tarafından, sırf Türk oldukları için şehit edilmişlerdi. Şehit İdari Ataşesinin oğlu Alper olay sırasında 13 yaşında idi. Alper bir hatıra olarak suikastın yapıldığı arabanın kırılan cam parçalarını ve ölen ablasının saçlarını saklıyordu. Bu acılı şehit çoğu defterine soruyordu:
``Ne o unutuldu mu, kanları parmaklarımızın arasında kalan şehitlerimiz.´´
Madrit`te değerli eşini Ermeni terörüne kurban veren rahmetli Büyükelçi Zeki Kuneralp, oradan ayrılırken ve diploması mesleğini noktalarken diyordu ki; ``Evet kolay değildir, Türk olmak. Ama Türk olmanın imtiyazı da o nisbette büyük değil mi.?´´ Neden, 21. yüzyılın bu ilk yılında Şark Meselesi (Doğu Sorunu) veya Sevr Antlaşması, suni Ermenistan meseleleri ile gündeme getirilmeye çalışılmaktadır? Neden, Fransa Millet meclisi 18 Ocak 2001 tarihinde ``Fransa 1915 Ermeni soykırımını alenen tanır´´ şeklindeki yasayı kabul etmiştir? Neden, Türkiye emperyalist devletlerin yüzyıllardır gizli açık saldırılarına hedef odlmaktadır. Bu mesele bir Ermeni sorunu mudur? Ermeni meselesi neden uluslar arası bir mesele olarak karşımıza çıkmaktadır. Acaba Ermeniler Kafkasya`da yaşamayıp da, Asyanın kuzeyinde veya Afrika`nın ortasında bir konuma sahip olsalardı, Fransa yine sözde Ermeni soykırım yasasanı kabul eder miydi? Elbette ki hayır! Çünkü Fransa, Ermenileri bir taşeron güç olarak kullanarak Kafkasya`ya yerleşmek istemektedir. Ermeni meselesini başta Fransa olmak üzere Rusya, İngiltere ve Almanya, Kafkasya ve Hazar petrollerini ele geçirmek amacıyla gündeme getirmişlerdir. Yakın tarihe kadar devam eden Azerbaycan-Ermenistan savaşının en önemli sebebi de, Rusya ve batılı devletler arasında petrolü ele geçirme, Kafkasya ve Hazar petrolleri ve petrol yolları üzerinde söz sahibi olma mücadelesidir. Ermenistan`ın bugün Azerbaycan`ın 25 büyüklüğündeki topraklarını işgal etmesinin perde arkasında da Rusya, Fransa, İngiltere ve Almanya yer almaktadır.
Türkiye ile Rusya arasındaki ihtilafların başında Azerbaycan ve Kazakistan petrollerinin güzergahı meseli gelmektedir. Rusya petrolün Karadeniz`deki Novorossisk Limanına taşınmasını, buradan Boğazlar yolu ile Akdeniz`e ulaştırılmasını istemektedir. Rusya`nın Azerbaycan ve Kazakistan petrollerini Karadeniz-Boğazlar yolu ile Akdeniz`e taşımak hedefinin arkasında gizlenen amaçlarından biri, Türkiye`nin Boğazlar tüzüğünü geçersiz kılmak için, Avrupa ülkelerinin desteğini almak idi. Ayrıca Rusya, Türkiye`nin Kazakistan ve Azerbaycan petrolü ile ilgili imzaladığı anlaşmaları gündemden çıkarmaya çalışmaktadır. Halbuki 20 Eylül 1994 tarihinde ABD, Rusya, İngiltere, Fransa, Türkiye, Norveç ve Azerbaycan`ın katıldığı ``Uluslar arası Petrol Konsorsiyumu Anlaşması´´ ile Azerbaycan petrolünün güzergahı Bakü-Ceyhan olarak belirlenmişti. Rusya, 20 Eylül tarihli anlaşmayı imzalamasına rağmen bugün izlediği siyasetle, petrolün Bakü-Novorossisk veya Tengiz-Novorossissk hattı ile taşınmasını amaçlamaktadır. 21. yüzyılda da Kafkasya ve Hazar Bölgesinde petrol mücadelesi ve savaşı devam edecektir.
Ermenistan devlet adamlarına seslenmek istiyorum. Ermenistan, Kafkasya`da bağımsız bir devlet olarak varlığını sürdürmek istiyorsa, bu Türkiye ve komşularıyla iyi münasebetler kurmasına bağlıdır. Türkiyede Ermenistan`a tarihin her döneminde dostluk elini uzatmış ve iyi komşuluk münasebetlerinin kurulması için daima ilk adımı atmıştır. Çünkü Türkiye; Balkanlar, Doğu Akdeniz, Orta Doğu ve Kafkasya`nın güvenlik ve istikrarı açısından büyük önem arz eden işgal ettiği Azerbaycan topraklarını tahliye ederse, şüphesiz Kafkasya`daki çatışmalar sona erer ve bölgeye istikrar, huzur ve barış gelir. Tarihi bir gerçektir ki, kin ve nefrete dayalı politikalar, kesinlikle iflasa mahkumdur. Bugün Ermenistan Kafkasya`da cep devlet konumundadır. Ermenistan`ın milli menfaatleri noktasında Türkiye ve Azerbaycan`la iyi komşuluk münasebetleri kurması gerekmektedir. Çünkü Ermenistan`da hayat standartları çok aşağı seviyede ve kişi başına düşen milli gelir seviyesi de çok düşüktür. Ermeni Agop ve Vartan arasında geçen bir fıkra bugünkü Ermenistan`ın sosyo-ekonomik hayatını en güzel şekilde anlatmaktadır:
``ERMENİSTANA `` ``GEL´´ veya ``GELME´´ ŞİFRESİ´´
Agop ile Vartan acaba Ermenistan`a gitsek mi diye düşünüyorlarmış. Demirperde gerisine geçmek 1972 yıllarda zor işti. Agop, Vartan`a ``Ben Ermenistan`a gideyim Vartan sen İstanbul`da kal. Ermenistan`ın durumu, refah seviyesi iyi ise çoluğu çocuğu al Ermenistan`a gel&8230; Durumu mektupla anlatamazsam, sana bir fotoğraf göndereyim. Eğer ayakta isem Ermenistan`ın durumu iyi, oturuyorsam bil ki kötü o zaman kesin gelmeyin´´ Agop Ermenistan`a gittikten bir ay sonra bir fotoğraf göndermiş. Fotoğrafta Agop sırtüstü yatmaktadır. Bu fıkra Ermenistan devlet başkanı Robert Koçaryan ve Ermeni diasporasına çok şey anlatmaktadır. Sözlerimi benim hayat felsefemin tek değişmez gerçeği olan, şu sözlerle tamamlamak istiyorum:
``Türkiye Cumhuriyeti Devletinin milli meselelerinde, Cumhuriyet rejiminin yaşatılması ve korunmasında, devletin bekası ve bütünlüğü noktasında, Türkiye Cumhuriyeti Devleti`nden yana olmak en büyük şereftir. , onurdur, gururdur.´´ Büyük milletimizle ve ebedi devletimizle, ALLAH`dan huzur ve
`` DÜNYADAKİ TÜRK DÜŞMANLARINA SORUYORUM?´´
Ermeni zulmunü görmeyenlere, içimizde ve dışımızdaki ihanet rüzgarları estiren, Türk milletini sırtından vurmaya proğramlanmış 15 kitaplı sahte dinin oyuncak papazı Vatikan`ın beyaz horozuna ve Ermenilerin siyasi senaristlerine soruyorum? 1915 katliamlarıını anlamak istemeyenler, çok değil 21 yıl öncesi Hocalı soykırımına, Asala`nın Türk bilim adamlarına,gazetecilere Türk insanlarına, hülasa Türkiye`ye ve İslam alemine, Müslümanlara yapılan zulmü neden söylemiyorsunuz?
BUNLAR HEP SAKLANAN GERÇEKLERDİ. YALAN TARİHTE BUNLAR ANLATILMADI. YAZILMADI, YAZDIRILMADI. ``Araştırın daha çok şeyler bulacaksınız´´
Türk ve İslam alemine selam ve dualarımla
25-Mayıs-2015 Alanya



Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.