Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10189
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2281) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (422) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (846) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (545) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Milli Güvenlik konuları
Milli Güvenlik (623)


Milli Güvenlik - Milli Güvenlik konusu hakkında görüşler
George Farquhar - (Ziyaretci) 27.07.2015 23:04:34

George Farquhar : İNGİLTERE`DE GİZLİ TERÖR

George Farquhar : İNGİLTERE`DE GİZLİ TERÖR

Günümüzde, Batı Dünyası`nda özellikle İngiltere`de ve A.B.D.`de gizli terörizm sıkça kullanılmaktadır. Bu terörizm, meselâ halka açık bir mekânda bir bomba patlatılarak yüzlerce masum insanı ya da - doğru veya yanlış bir şekilde- suçlanan aşırı uçlardaki politikacıları öldüren veya yalanlayan tipte bir hâdise değildir.
Bu hâdise temelde, çok sayıda masum insanın uzak bir bölgeden ferdî veya kitlesel olarak sistematik bir şekilde, fizikî ve ruhî saldırıya maruz kaldığı bir hâdisedir.
Bu silâhların sahib olduğu esas güç, kurbanların saldırıya maruz kalırken, bunların dış kaynaklar tarafından yapıldığının farkında bile olmamaları ve bu sebeble de kendilerini koruyacak hiçbir imkâna sahib olmamalarıdır.
Bu saldırılar, böyle bir saldırıdan hiç şüphelenmeyen kurbanlarda:
· Hafif veya şiddetli baş agrisi, sinirlilik ve huzursuzluk, atalet ve bitkinlik, stres
· Mide bulantısı uykusuzluk
· Göz hasarı, felç, saldırganlık ve öfke
· Paranoya ve panik atak, isteri, şizofreni, halisünasyonlar
· Hafıza kaybı, düzensiz düşünceler, karakteristik olamayan duygulanmalar
· Tedirgin davranışlar, akıl karışıklığı, ümitsizlik
· Beyin ve sinir sistemi hasarı, kalp çarpıntısı, hızla ilerleyen kanser
· İntihara varan şiddetli depresyon
Gibi sayısız değişik emarelere sebeb olabilir.
GERÇEKTE HERHANGİ BİR DUYGUSAL, ZİHNÎ VEYA DUYARLI ALGILAMA SUNÎ OLARAK OLUŞTURULABİLİR VE KİŞİ NEREDE OLURSA OLSUN UZAK BİR YERDEN OLUMSUZ YÖNDE MANİPÜLE EDİLEBİLİR (YÖNLENDİRİLEBİLİR).
Bu teröristler kimlerdir? Bunların toplumun masum ferdlerini gizli bir şekilde öldüren ve sakatlayan silahları nelerdir? Bu silâhların kullanımı niçin halkın bilgisi dışındadır?
Cevab basittir. Bu teröristler, gerçekte İngiltere`de çalişan istihbarat ajanlaridir. Evet bu doğrudur. Bunlar büyük ihtimalle toplumumuzu terörist saldırılardan korumak için varolan aynı istihbarat ajanlarıdır.
İlk açığa çıktığında tuhaf ve inanılmaz olduğu kadar, şu bir gerçektir ki, bu silahlar mevcuttur ve toplumumuza karşı kullanılmaktadır. Bu gerçek kendilerine ``psikotronik´´ saldırılar yapıldığını iddia eden çok sayıda kişinin iddialarıyla beraber tetkikler sonucu elde edilen delillerle desteklenmektedir.
İngiltere`de, MIT (Askerî İstihbarat), M.D (Savunma Bakanligi), G.C.H.Q (Genel Haberleşme Karargahi), ve Menwith Hill, Nurth Yorkshire`de üslenen A.B.D. Ulusal Güvenlik A.B.D Ulusal Güvenlik Teşkilatı, Ingiliz halkinin üzerindeki bu gaddarca saldirilarin esas suçlularidir.
Bunların kullandığı silâhlar, ``ticaret´´te öldürücü olmayan silâhlar veya sessiz silâhlar olarak vasıflandırılmaktadır. Bu silâhlar yeni değildir. 50 yıldan daha uzun süredir bunlar operasyonlarda ve toplumun masum bireyleri üzerinde ve ``mücadele´´de kullanılmaktadır. Rusya Ordusu, 50`li yıllar boyunca yüksek standartlı teknoloji kullanarak günümüzde ``Psy-Ops Mücadelesi´´ olarak adlandırılan hâdisede ilk liderdi. Bu sessiz silâhlar Rusya Ordusu tarafından kendi ülkelerini savunmak için geliştirildi. Fakat bunlar durumdan şüphelenmeyen Rus halkı üzerinde deneyler yapılarak mükemmelleştirildi.
Bu aşiri olumsuz ve otoriter anlayiş dünyada ``sessiz silâh´´ teknolojisinin liderleri olan ve bunu inanilmaz seviyede geliştiren Ingiliz ve Amerikan askerî ve polis istihbarat ajanlarinin hiyerarşik yapisi içinde bugün hâlâ mevcuttur.
``UZAKTAN BEYİN KONTROLÜ´´ İLE DAVRANIŞ DEĞİŞTİRME DENEYLERİ VE MEVCUT STATÜKOYU DEĞİŞTİRMEYE ÇALIŞAN İNSANLARA KARŞI SUİKASTLER YAPILMASI İÇİN, GÜNÜMÜZDE BİRÇOK MASUM VE HABERSİZ İNSAN, KİTLESEL VEYA FERDÎ OLARAK BU ZİHNİYETİN NETİCELERİNDEN ZARAR GÖRMEKTEDİRLER.
DÜZEN TARAFINDAN İSTENMEYEN VE BU SEBEBLE DE GÖZDEN ÇIKARILAN İNSAN GRUPLARI OLABİLECEĞİ GİBİ, HERHANGİ BİR KİŞİ DE ``İSTİHBARAT AJANLARI´´ TARAFINDAN ``UZAKTAN BEYİN KONTROLÜ´´ DENEYLERİ İÇİN HEDEF OLABİLİRLER. Bu hedefler içinde etnik azınlıklar da vardır. Fakat ``hedefler´´ sadece bunlarla sınırlı olmayıp, psikolojik olarak dengesiz kişiler, mahkumlar, suçlular, yabancılar, cinsel sapmaları olanlar, uyuşturucu bağımlıları ve ölümcül hastaları da içermektedir.
SUİKAST TEŞEBBÜSLERİNDE BU SESSİZ SİLÂHLARIN ASIL KULLANILMA SAHASI, DÜZENİN STATÜKOSUNU BOZMAYA ÇALIŞAN VEYA ÇALIŞABİLECEK HERHANGİ BİR KİŞİYE-KİŞİLERE KARŞIDIR. BU, ``HASSAS´´ SAHALARDAKİ -VE MEDYADA NORMAL OLARAK AÇIKLANAMAYAN- BİLGİLERE ULAŞAN VE BUNLARI AÇIKLAYAN KİŞİLERİ DE KAPSAR.
Askerî ve polis istihbarat personeli ve karanlık devlet görevlerinde çalışan fakat bu organizasyonların gerçek gündemini gören ve onların hareketlerini sorgulamaya başlayan kişiler de suikast ``hedefleri´´ arasında yer alır.
Buna misâl olarak, ``intihar eden´´ veya ``esrarengiz şartlarda´´ ölen 30 veya daha çok sayıdaki, Marcuni`de çalışan bilimadamları gösterilebilir. Birçok araştırmacı, bu öldürülen bilimadamlarının, gerçekte, topluma karşı davranış kontrolünde kullanılan, ``Uzaktan Mikrodalga Beyin Kontrolü Teknolojisi´´ni mükemmelleştirmeyi hedefleyen, ``karanlık´´ hükümet projesinde çalışan kişiler olduklarına inanmaktadır.
Bu bilimadamlarının, insanlığa yapabileceği kuvvetli etkiden korkarak, kendi projelerinin gerçek gündemindeki hiyerarşilerini sorgulamaya başladiklarina inanilmaktadir. Bu bilimadamları, ironik bir şekilde, kendi geliştirdikleri ``Uzaktan Beyin Kontrolü´´ silâhlarıyla sistematik biçimde suikasta uğradılar.
Bir başka misâl, 80`li yıllarda nükleer silâhlara karşi protesto eylemlerinde bulunan Greenham Genel Kadinlari`na yapılan ve çok iyi bilinen gaddarlıktır. Bunların, barış protestoları esnasında, mikrodalga ışımayla, yanıkları, şiddetli baş agrilarini, göz hasarlarını, geçici felçleri ve kanseri de içeren çeşitli saldırı emarelerine maruz kaldıkları belgelenmiştir. Bunların bir çoğu saldırılar sebebiyle ölmüştür.
Halkın büyük çoğunluğu ``davranış kontrolü´´ gayesiyle, kendilerine karşi bu silâhlarin kullanildigindan haberdar olmadigi için, bu, ``Uzaktan Beyin Kontrolü Silâhları´´ çok güçlüdür. İsihbarat Ajanları bu gerçeği iyi bilmektedirler ve bu sebeble de, bu bilgiyi toplumun gözünden uzak tutmak için ellerinden gelen herşeyi yapmaktadirlar.
İstihbarat Ajanları bu gerçeği açıklamak isteyen kişilerin de itibarını yok etmek için çaba sarfetmektedirler.
Yıllardır askerî ve polis istihbaratı, ``Uzaktan Beyin Kontrolü´´ silâhlarının varlığını inkar etmek için halka yalan söylediler. A.B.D. Ordusu`nun ``Körfez Savaşi´´ sırasında toplu halde Irak taburlarına karşı, ``Uzaktan Mikrodalga Beyin Kontrolü Silâhları´´nı kullandığı, medya (Discovery Kanalı) tarafından topluma açıklandı. Daha da önemlisi son günlerde Channel 4 televizyonunda yayınlanan (Büyük Birader`in...... Sevgisi İçin) isimli belgeselde, İngiltere istihbarat ajanlarının toplumun bir bölümünü bu silâhlarla hedef aldığı gerçeği gösterildi.
İstihbarat ajanları bu öldürücü olmayan silâhların varlığını artık inkâr edememelerine rağmen, hâlâ bu silâhların, sürekli olarak ve artarak toplum üzerinde, ``Uzaktan Beyin Kontrolü Deneyi´´nin Davranış Manipülasyon ve Suikast´´ için kullanıldığını inkâr etmeye devam edeceklerdir.
Yalnızca toplumun büyük çoğunluğu sonunda bu gerçeği gördüğü zaman, bu askerî ve polis istihbarat hiyerarşisinin otoriteci ve vahşi zihniyetinin, toplumumuzu gizli olarak idaresi altına almasını önleyebilecek miyiz?.. ``Uzaktan Beyin Kontrolü Silâhları´´nın varlığı ile ilgili gerçek aydınlığa çıktığı zaman, bunların bizim masum toplumumuza karşı kullanılmasını ilgilendiren gerçek de ortaya çıkacaktır. Bu yalnızca bir zaman meselesidir.
Sevgiye ve barışa doğru, içtenlikle,
Geoge Farquhar.
``Tüm gerçek üç safhadan gider:
Birincisi onunla alay edilir.
Sonra ona karşi şiddetle direnilir.
Sonunda o kendisini aşikâr olarak belli eder.´´ Schcpenhauer.
Dipnot: Birçok bilim adamı, Prenses Diana suikastının sadece, İngiliz ve Fransız istihbarat işbirliği ile yürütüldüğünü değil, fakat ``başariya´´ ulaşmak için ve ``başari´´ süresince, ``Uzaktan Beyin Kontrolü Silâhları´´nın sinsice yaygın olarak kullanıldığı konusunda iknâ olmuştur.
Waco: ``Büyük Yalan Devam Ediyor´´ video belgeselinde, 130 erkek, kadın ve çocuğun sistematik olarak F.B.I. / B.A.T.F. ortak operasyonuyla katledildikleri zaman, Waco Teksaitak, ``Davidien Tarikatı katliamı´´nda kullanılan üç ayaklık ``Uzaktan Beyin Kontrolü Silahları´´nı göstermektedir. Bu gerçeklerin delili ``Özgürlük Projesi/Project Freedom´´ websitesinde sunulmaktadır.


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.