Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10791
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2278) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (522) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (844) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Milli Güvenlik konuları
Milli Güvenlik (623)


Milli Güvenlik - Milli Güvenlik konusu hakkında görüşler
Ömer ÖZKAYA - (Ziyaretci) 21.06.2019 22:40:45

Godzilla Akdeniz`de

Godzilla Akdeniz`de
Pazartesi, 17 Haziran, 2019


Ömer Özkaya


Akdeniz, Anadolu ve Ortadoğu söz konusu olunca ``kadim´´ kavramından bağımsız cümle oluşturmak, yargıda bulunmak, analiz ve yorum yapmak imkânsızdır. Bu bakımdan kadim metinler ve kutsal kitaplar da çok ayrıcalıklı bir konuma sahiptir.

Son dönemde Doğu Akdeniz veya Akdeniz üzerinde kurulmaya çalışılan çoklu denklemler, ``kadim milletler´´ kavramını yeniden gündeme getirmeye neden olmaktadır. Cenevizliler, Venedikliler, Yahudiler, Araplar, Romalılar gibi ilk akla gelenleri sayarsak tarihin milletler mezarlığı olmasının yanı sıra ibretler sahnesi özelliği ile de yüz yüze gelmek kaçınılmaz olmaktadır.

``Tarih ve istatistik bilmiyorsanız devlet yönetmeye, millete önder olmaya cüret edemezsiniz´´ diyen milletlerin coğrafyasında yaşamaktayız. Tarih, milletlere olabilecekler ve yapılabilecekler konusunda çok geniş etüt setleri sunar, istatistik, vizyon ve ileri görüşlülük kazandırır.

Küresel gelişmelere baktığımızda devletlerin bu iki stratejik bilimden ne ölçüde yararlanmakta olduğunu da gözlemleme imkânı bulunmaktadır. Küresel satranç tahtasındaki "oyuncular"ı göz önüne getirdiğimizde tarihi hallaç pamuğu gibi atıp, cerrah titizliğinde çalışan devletlerin de genellikle önemli yanlışlara takılı kalmaları ilginçtir.

Bireyler ve devletler kendilerini güncelleyip, geliştirdikleri ölçüde beka sorunlarının üstesinden gelebilirler. Bu bilindik bir durumdur. Başkalarının talihsizliği diğerlerinin talihi olarak da tanımlanabileceği için tarihin ve talihin azizlikleri bitmeyecektir.

Özellikle Doğu Akdeniz`de, Akdeniz`de ve Küre`de olup bitenlere ``Godzilla: Canavarlar Kralı´´ filmi merceğinden de bakmak, ``kadim´´ kavramı açısından da gerekli görünmektedir.

Godzilla`nın bir kez daha dünyayı "kötü" titanlardan kurtarması ve özellikle üç başlı ejderha titanını yenmesi ile "yeniden" canavarlar kralı olmasının anlatıldığı film, aslında güncel küresel siyasete mitolojik bazlı bir analizle yaklaşma denemesini devam ettirmektedir.

Üç başlı ejderhaya karşı Godzilla`nın "nükleer" bir "destek"le diriltilmesi sahnesi, güncel küresel siyasete yönelik hafıza tazeleme gereksinimini ortaya koymaktadır.

Godzilla: Canavarlar Kralı filmi o kadar kötü bir seslendirme ve efekt kalitesine sahip ki izlemek gerçekten de bir işkence olarak nitelendirilebilir. Buna rağmen ``kadim titanlar´´ın dünyayı yeniden dengeye getirmesi beklentisinin film endüstrisi üzerinden "anons" edilmesi, kadim milletler coğrafyası kavramını fosil yakıtlar bağlamında ele almayı gerektirdi.

``Kadim milletler´´ ve ``kadim metinler´´ birbirinden ayrılamaz iki kavramdır. ``Kadim Millet´´lerin titanları ve onların günümüzdeki kılık değiştirmiş versiyonları üzerinden küresel siyaseti, Ortadoğu ve Akdeniz`i yeniden okumak zarureti, Ümit Burnu`nun "keşfine" kadar götürülebilir.

Ümit Burnu`nun keşfi bir nevi Osmanlı devletinin bypass edilmesi sonucunu doğurmuştur. Osmanlı kadim istatistik bilimi ile irtibatını koparınca ve İngiltere modern istatistiği keşfedince tarihin de seyri radikal şekilde değiştirilmiştir.

Süveyş Kanalı`nın açılması ile dünya ekonomisi, endüstrisi ve özellikle uluslararası politika inanılmaz ölçüde hızlanmıştır. Bu hızlanma ile birlikte yeni imparatorluklar; tarihi ve arkeolojiyi yeniden sağdan sola, soldan sağa, aşağıdan yukarı gibi her türlü açıdan incelemeye başlamışlardır.

Doğu Akdeniz tarihin ne yöne, hangi milletler ve devletler faydasına akacağını belirleme işlevi görmektedir. Godzilla, Akdeniz`dedir, diğer titanlar da tabii.

Titanlar ve geçmiş tanrılar ya da dinler tarihi bilinmeden küresel politikalar üretmek ve yönetmek mümkün olabilir mi? Bu bağlamda Hollywood`un King Kong ve Godzilla türü mitolojik bazlı yapımlarını Ortadoğu ve Asya bazlı göndermeler olarak da ele alırsak acaba ne tür bir küresel anons yapıldığı ortaya çıkarılabilir mi?

Godzilla Akdeniz`de ise, diğer titanlarla bu coğrafyada hesaplaşacaksa bu hesaplaşma esnasında nerelerde yıkımlar olacaktır? Bu yıkımların sebebi ne olacaktır? Titanların dilini, duygularını ve yönünü değiştirebilen ve onları biat ettiren "aygıt", acaba ne olabilir? Bir takım ses ve renk frekansları günümüzde neye denk gelmektedir?

Hollywood gibi bir mesaj platformunun ve ekonomik makinenin her yaptığında, her ürettiğinde küresel stratejik argümanlar aramak pek rasyonel görünmeyebilir fakat bu yöntemin geçmiş seyri izlenince pek de kötü bir yöntem olmadığı ittifakla onaylanmış durumdadır.

Godzilla, kadim titan olarak üç başlı ejderhayı yenerken ona nükleer güç enjekte edenin büyük olasılıkla Japon bir bilim adamı olması da hayli ilginç olmalıdır. Godzilla ve karşıtları tasnifinin mesajı da bu noktada çok kritiktir.

Kadim üç başlı ejderha hangi güçleri temsil etmektedir?

Üç başlı ejderhayı nükleer enerji ile alt eden Godzilla, ileri bilim ve teknoloji kullanırken üç başlı ejderha ne tür bir enerji kullanmaktadır, onca gücü nereden almaktadır?

Ejderha tek vücutta üç baş ve üç beyine sahip olmasına rağmen tek beyinli Godzilla`ya neden ve niçin mağlup olmuştur?

Bilim insanları neden Godzilla`yı tutmaktadır?

Üç başlı ejderha, canavarlar kralı olsa ne olurdu ki?

Godzilla madem Akdeniz`de, üç başlı ejderha da Akdeniz`dedir. Burada her iki titanların takımları da ister istemez ortaya çıkacaktır.

Semboller ve mitoloji, kadim zamanlardan beri en nitelikli ve kalıcı mesaj panosu işlevi görmektedir.

Titanlar`ın iletişim sırrını çözen Emma`nın geliştirdiği aygıt ve Emma`nın kendisini feda edişi ile ilgili yorum, bu titanlar hesaplaşmasında en stratejik noktayı oluşturmaktadır. Emma kimdir, neden kendini feda etmiştir? Emma`nın kaybettiği oğlu kimdir?

``Godzilla: Canavarlar Kralı´´ gibi bir filme dair soruların uluslararası ilişkilerle bu kadar korelasyon içermesi çok tuhaf da değildir ve bu soruların karşılıklarının Akdeniz`de olması da gayet doğaldır.

``Godzilla: Canavarlar Kralı´´ filminin anons ettiği bir başka mitolojik olgu da ``Oyuk Dünya´´ teorisidir. Einstein`ın izafiyet teorisinin bir anda kadim metinler ve kadim titanların sırrı ile ilgili hale gelmesi ve fizik biliminden bir anda titanların bilimsel kapasitelerine yönelik bir kanal açılması büyük olasılıkla Godzilla-III filminde olacaktır.

Gerçekten de Godzilla filminde Oyuk Dünya teorisi veya olgusu gündeme getirilmiş ise yakın gelecekte olacaklar ve olabileceklerle ilgili olarak hayal ve akıl kapasitemizi çok zorlamak gerekecektir.

Bütün bu mito-stratejinin ve kadim titanlar olgusunun çok derin mito-siyasal ve mito-dinsel içerikli mesajları kimlere gönderilmektedir?

Dinler öncesi ve hatta insanlık öncesi döneme yapılan atıflar, Oyuk Dünya teorisi ve olgusu ile birleşince ürpertici filmler serisi yeni başlıyor diyebiliriz.

Bir anda kendimizi Nazizm`in mitolojik dehlizlerinde veya Tibet yeraltı manastırlarında hissetmemizi sağlayacak bir kadim mesaj bombardımanı altında kaldığımızın farkında mıyız?

Mesajları alanlar ve verenler kimler, bunlar şimdilik bir sır. Fakat titanların birden okyanusların ve karaların altından çıkıp arz-ı endam etmesi pek hayra alamet midir bilemiyoruz.

Kendimizi İkinci Dünya Savaşı`nın mistik zeminini hazırlayan süreçte hissettiren Jurassic Park ve Godzilla gibi yapımların fantastik boyutu bir yana, siyasal aklı ve bilimsel dünyayı esir alması inanılmaz bir siyasal nostalji dalgası oluşturabilir.

İşte tam da bu noktada Einstein`ın izafiyet teorisinin önümüzdeki süreçte en önemli bilimsel tartışma konusu olacağını ve izafiyet teorisini anlamakla varlığını devam ettirmek arasında çok ciddi ilişkilerin olacağını öngörmek mümkündür.

Dan Brown`ın ``Başlangıç´´ romanı ve Yuval Noah Harari`nin kitapları da bu çerçevede okunursa gelecek zamanları nitelemekte ``olağanüstü´´ kavramının yetersiz kalacağını söyleyebiliriz.

Mito-stratejilerin devreye girdiği her zaman diliminde dünyamız radikal şekilde değişmiştir.

Yine böyle radikal değişim döneminin arifesindeyiz.


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.